Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
Ortadoğu’da Barışa Bir Darbe Daha: İsrail’in İran’a Saldırısı Ne Anlama Geliyor?
16.06.2025
393

13 Haziran 2025’te gerçekleşen İsrail saldırısı, halkların demokratik geleceğini tehdit ediyor.

Ortadoğu bir kez daha sıcak bir yaz sabahına savaş haberleriyle uyandı. 13 Haziran’da İsrail, İran’ın İsfahan ve Natanz kentlerindeki nükleer tesislerine yönelik sınırlı ama etkili bir hava saldırısı düzenledi. Resmî açıklamalara göre İsrail, İran’ın nükleer silah geliştirmesini engellemeyi amaçladı. Ancak bu saldırının etkileri sadece nükleer silah tartışmalarıyla sınırlı değil. Bölgenin demokratik geleceği, halklar arası barış ve birlikte yaşama umudu da ciddi bir tehdit altında.

Devletler Savaşırken Halklar Kaybediyor

Ortadoğu’nun yakın tarihinde savaş, kriz ve otoriterleşme birbirini sürekli besliyor. İsrail ve İran arasındaki bu gerilim, iki devletin de kendi iç politikalarında otoriterleşmeyi artırmak için kullandığı bir araç hâline gelmiş durumda. İran’da saldırı bahanesiyle reform yanlıları, kadın hareketleri ve etnik talepler daha da bastırılacak. İsrail’de ise “güvenlik” gerekçesiyle Filistin topraklarına yönelik yeni operasyonlar meşrulaştırılabilir.

Oysa bu topraklarda yaşayan halkların, ne savaşta ne de düşmanlıkta çıkarı var. İsrailli, İranlı, Lübnanlı ya da Filistinli fark etmez: Toplumlar savaş istemiyor; adalet, eşitlik ve özgürlük arıyor.

Demokratik Modernite: Alternatif Bir Yol Mümkün

Savaş ve çatışmalara karşı halklar lehine bir çözüm perspektifi sunan fikirlerden biri, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği Demokratik Modernite Paradigması. Bu yaklaşım; ulus-devletin tekçi, merkeziyetçi ve militarist yapısına karşı, halkların yerelden örgütlendiği, kadın öncülüğünde ve ekolojik değerlere dayalı bir yaşamı savunuyor.

13 Haziran saldırısını bu çerçevede değerlendirdiğimizde şu net sonuçla karşılaşıyoruz: Bu saldırı, yalnızca İran’a değil; Ortadoğu halklarının demokratikleşme ve barış mücadelesine yönelmiş bir darbedir.

Savaşın Gölgesinde Kadın ve Ekoloji Mücadelesi Sessizleştiriliyor

Savaş dönemlerinde kadınlar her zaman ilk hedeflerden biri olur. İran’daki kadın hareketi, Mahsa Amini protestolarıyla büyük bir toplumsal uyanış yaratmıştı. Bugün, savaş atmosferiyle birlikte bu hareketlerin bastırılması için yeni gerekçeler üretilecek. Aynı şekilde, savaşlar doğaya, tarım alanlarına ve su kaynaklarına büyük zararlar veriyor. Savaş uçaklarının bıraktığı izler, sadece gökyüzünü değil, halkların geleceğini karartıyor.

Halklar Arası Diyalog ve Dayanışma Şart

Bu saldırının yarattığı korku ortamı, halkları birbirine düşman etmeye yarayan siyasal propagandaları besliyor. Oysa halklar arası barışın inşası için diyalog, dayanışma ve ortak yaşam fikrini canlı tutmak her zamankinden daha önemli.

İsrail’de savaşa karşı çıkan entelektüellerin, İran’da halkların barış talebini dile getiren çevrelerin sesine kulak verilmelidir. Bu sesler, halkların öz yönetimine ve eşit yaşamına dayalı bir Ortadoğu’nun mümkün olduğunu gösteriyor.

Barış İçin Cesaret Gerek

13 Haziran saldırısı, askeri açıdan küçük, fakat siyasal ve toplumsal açıdan çok büyük sonuçlar doğuracak bir adımdır. Halklar bir kez daha savaşın faturasını ödemeye zorlanıyor. Ancak başka bir gelecek mümkün: Savaşa değil, barışa; tahakküme değil, öz yönetime; yıkıma değil, yaşama yatırım yapan bir Ortadoğu.

Bugün, barış için ses çıkarma cesareti, yarının özgür toplumlarını kurmanın ilk adımıdır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar