Mehmet BARANSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla geliyorum diyen operasyon yapıldı. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunu unutturmak, Selam Tevhit soruşturmasını halktan kaçırmak için 100’ün üzerinde polis gözaltına alındı. Hükümetin iddiasına göre gerekçe “ajanlık ve casusluktu”. Ancak operasyondaki skandalların ardı arkası kesilmiyor. Gözaltı süresi üç gün önce bitmesine rağmen 49 polis Anayasa ve TCK’ya aykırı şekilde, “hürriyetleri kısıtlanarak” halen gözaltında tutuluyor.
Operasyonun ilk yapıldığı andan itibaren gelişmeleri yerinden ve yakından takip ediyorum. Gözaltındaki polislerin aileleri, yakınları başta olmak üzere avukatlarıyla hemen hemen her saat görüştüm. İfadelerin büyük bir bölümünü okudum. Gözaltındaki isimlerden izin alamadığım için şimdilik ifadeleri yazamıyorum. Çağlayan’daki işlemlerinin tamamen bitmesiyle yazma sözü aldım.
İfadeleri okuyan biri olarak, iktidarın, medyasıyla bir algı operasyonu yapmaya çalıştığını söylemek mümkün. Çünkü “ajanlık, casusluk ve örgüt” denmesine rağmen şüphelilere bu yönde tek bir suçlama ve soru yöneltilmemiş. Operasyonun tamamen “dinleme” üzerine yapıldığı görünüyor. Tutuklanan 20 polis de bu gerekçeyle tutuklandı.
Bu soruşturmayı yakından takip eden, Meclis’ten iki hukukçu milletvekili var. CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve soruşturmanın başından itibaren adliyeden ayrılmayan, kısa zamanda ailelerin kahramanı olan CHP Milletvekili Mahmut Tanal. Her iki isimle de sık sık görüşüyorum.
Tanal için ayrı bir paragraf açmak gerek. 25 yıllık avukat. Bugüne kadar polislerden dayak, biber gazı yiyen bir isim. Polisin geçmişte kendisine yapmış olduğu kötü uygulamalara takılmadan, gözaltındakilere en büyük desteği veriyor. Elinde Anayasa, TCK kitapçığı, aralarında notlar, koridor koridor geziyor. Hukuk tanımayan “savcı ve hâkimlere” bu kitapçıkları fırlatacağından da korkmuyor değilim.
Savcılık ve mahkeme aşamasında yaşanan tüm hukuksuzlukları kayda geçirtti. Zaman zaman kavga ediyor. Zaman zaman tansiyonu düşürüyor. “Adil yargılanma hakkı” şu sıralar en çok kullandığı kelimelerden.
Tanal, adliyede olup biteni, iki üç saatte bir adliye dışına çıkarak, gözaltındaki polislerin yakınlarına anlatıyor. 22 saatini adliyede geçiriyor. Tanal’ın ifadesiyle “darbe döneminde olmayan uygulama, özel istiklal mahkemesi kurularak polislere yapılıyor”. “MİT elemanlarının hâkim ve savcılarla toplantı yaptığı” bir tiyatro oynanıyor.
“Kaç İsmail”i de diğer avukatlarla birlikte tespit edip tutanak altına aldırdı Tanal. Gözaltı süresi bitmesine rağmen, hâkim ve savcıların sahte tutanakla işlemleri 01:30’a sabitlemesini de tespit ettirdi. Şüpheli avukatlarıyla bu durumu tespit ettirince savcı ve hâkimler çareyi kaçmakta, kendilerini odaya kilitlemekte buldular. Mahkeme eliyle evrakta sahtecilik yapıldı. İktidarın yedi gün önce atadığı ve hemen operasyon yaptırdığı hâkim ve savcıların onlarca hukuksuz eylemini kayıt altına aldığı için duruşma salonundan da atıldı.
Soruşturmada işkence dâhil birçok hukuksuzluk yapılmasının nedeni, iktidar emriyle yapılan operasyonun intikam amacı taşıması. Kelepçeler basın önünde poz vermek için takıldı. Ayarlanan hâkim ve savcıların dosyadan bihaber oldukları görünüyor. Şüpheliler polis ve savcılık soruşturmasında adeta yetkililerle dalga geçmişler, “Bak bakalım ben o tarihte görevli miyim, dosyaya iyi çalışmamışsın, bana ajan, örgütle ilgili soru sormayacak mısın sayın savcı, savcım sen dosyası okuduğundan emin misin” cümlelerini ifadelerin büyük bölümünde görmek mümkün.
İktidar gözaltına aldığı polislerde bir çözülme olacağını beklerken aksine kendileriyle dalga geçen bir ekiple karşılaştılar. Bu da hükümeti kızdırmış durumda. İntikam amaçlı bu operasyonun içi ise boş. Neden mi? Yandaş medyada polislerin ifadeleriyle ilgili tek satır çıkmıyor da ondan.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015