Mehmet Ocaktan
Erken seçim kararı alındığı günden bu yana, siyasi kulislerde öylesine senaryolar üretildi ki, siyasetin kendi doğası içinde olup bitenleri bile sağlıklı bir analizle değerlendiremez olduk. Oysa Türkiye’nin geleceğini belirleyecek çok önemli bir seçim yapıyoruz, doğal olarak bütün siyasi partiler ‘doğru’ aday belirleyerek sandık yarışından galip çıkabilmenin hesaplarını yapıyorlar.
Bu çerçeveden bakıldığında siyasi partilerin ‘aday arayışı’nı illa da bir ‘siyaset mühendisliği’ne bağlamak ya da ‘üst akıl’ın işi gibi göstermek, doğrusu anlaşılabilir bir durum değil. İktidar bloğunda yer alan partiler ‘tek aday’da uzlaştığına göre, muhalefet bloğu da pekala başka bir adayda uzlaşabilir. Bir tek cumhurbaşkanı seçileceğine göre, siyasi partilerin farklı arayışlar içinde olmaları da son derece doğaldır. Ayrıca iktidara ’mübah’ olan tek aday arayışı, muhalefete neden ‘haram’ olsun ki... Eğer iktidar bloğunda yer alan partiler tek aday çıkarsın ama, her muhalefet partisi tek başına kendi adayını çıkarsın diyorsak o başka... Oysa biliyoruz ki demokratik toplumlarda iktidarlar, muhalefetle anlam kazanırlar. Zaten muhalefetin olmadığı bir sistemin adı demokrasi değil, başka bir şey olur. Ayrıca unutmayalım ki AK Parti, demokrasinin temel şartlarını tavizsiz savunarak milletin teveccühüne mazhar olmuş bir partidir.
***
Hemen hatırlatmakta yarar var; iktidar partileri başarılı oldular diye, aynı şekilde muhalefetin de tek aday çıkarmada başarılı olacağının bir garantisi yok ki. Nitekim muhalefet 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adaylığı konusunda mutabakat sağlayamadı ve konu kapandı. Demek ki bu işlere her zaman ‘üst akıl’bakmıyormuş. Eğer dolaşıma sokulan senaryolara inansaydık, Abdullah Gülçoktan belli güçlerin adayı olarak ortaya çıkmış ve iş bitmişti. Ama sonra anladık ki, muhalefet bir araya gelemediği için başarılı bir sonuç üretemedi, mesele bu kadar basit...
Bütün demokratik ülkelerde de aday belirleme süreçlerinde siyasi partiler seçimlere benzer yöntemlerle hazırlanırlar. Ama Almanya’da ya da Fransa’da birileri çıkıp, “Falan parti Amerika’dan ve başka ülkelerden talimat alarak adaylarını belirledi” gibi abuk bir siyaset dili kullanmaz. Çünkü demokratik toplumlarda siyaset böylesi paranoyalarla yürümez.
Çünkü demokratik toplumlarda siyaset yapıcıların da, medyanın da zihin dünyası kendi toplumlarının sosyolojik şartlarına göre işlemektedir. Daha da önemlisi gelişmiş toplumlarda siyasetçi korkulara dayalı siyaset üretmeye ihtiyaç duymadığı gibi, gazeteciler de korku tüccarı değildir.
***
Ama ne hikmetse yüzyıllardır bizim zihin dünyamız ‘korkular’ ve ‘öcüler’tarafından kuşatılmış durumdadır. Yaşadığımız toplumsal problemler karşısında çözümsüzlüğe düştüğümüz her dönemde, bir takım sanal korkular üreterek vaziyeti kurtardığımıza inanırız, daha doğrusu inanmasak bile inanmış gibi yapmak bizi mutlu eder. Bu korku senaryolarında düşman bazen ‘yedi düvel’dir, bazen komünizmdir, bazen şeriattır, bazen de ‘üst akıl’dır.
Aslında her dönemin sonunda bu senaryoların sadece dönemsel korku mekanizmaları olarak işletildiği teyit edilmekle birlikte, birileri için ihtiyaç haline geldiğinde yeniden kullanılmakta bir beis görülmemiştir. Maalesef rasyonel aklın işlemediği toplumlarda hep bir takım düşmanlara ihtiyaç duyulmuştur, düşman yoksa da mutlaka icat edilmelidir. Eğer bu da yeterli olmazsa, insanlar ‘şanlı tarih’masallarıyla mutlu edilmelidirler.
Galiba Türkiye gibi demokrasinin henüz olgunlaşmadığı toplumlarda seçimler partilerarası bir yarıştan çok, vatan-millet meselesi olmaya daha uzun bir süre devam edecek.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025