Mehmet Ocaktan
Rahmet dini olan İslam’a inanan bütün insanlar ve özellikle bu konuda hassasiyetleri yüksek olması gereken dindarlar, Hz. Peygamberin güvenilir, yani Muhammedü’l-emin olduğunu söyleyerek bugünlere geldiler.
Ancak şu anda neredeyse toplumun hemen bütün kesimlerinde yaşanan ahlaki savrulmaya baktığımızda Muhammedü’l-emin anlayışının dindarların hayatı açısından çok da önemli bir örnek oluşturmadığı kanaati ortaya çıkıyor. Eminim ki pek çok kişi bu görüşe şiddetle itiraz ederek diyecektir ki: “Evet Hz. Peygamber bir doğruluk ve ahlak timsalidir ve bizim için peygamberin hayatından daha önemli bir örnek yoktur.”
Müslüman bir toplumda böyle bir kanaatin genel bir söylem olarak dillendirilmesinden daha doğal bir durum olamaz zaten... Dolayısıyla Müslüman bir zihin yapısının hayata bakışı da doğal olarak böyle bir istikamette olacaktır.
Peki halihazırda “Müslüman” kimliğine sahip insanların eylemleri sonucu oluşan ahlaki çürümüşlük hali ile Hz. Peygamberin hayatında örneklenen ahlak anlayışı arasındaki derin uçurumu nasıl izah edeceğiz?
Kuşkusuz ahlaki kriterler sadece dindarları değil, farklı inanç, kimlik ya da farklı ideolojik anlayışa sahip olan herkesi ilgilendiren vecibelerdir. Ama toplumda örnek oluşturması gereken dindarlar için daha da elzemdir.
Elbette sadece dindar bireyler açısından değil, kendilerini dindar kimliği ile tanımlayan vakıflar, sivil toplum oluşumları ve özellikle son yıllarda yine kendisini dindar-muhafazakar olarak tanımlayan AK Parti iktidarı açısından baktığımızda nasıl bir ahlaki fotoğrafla karşılaşırız dersiniz...
Galiba biraz can yakıcı da olsa bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor; maalesef AK Parti iktidarı dindarların, bir başka deyişle “İslamcı”ların uzun yıllardır savunageldikleri ahlak ilkelerini, adaleti, şefkati, merhameti, liyakati esas alan ideallerini berhava etmiştir.
Şimdi ahlaki açıdan nasıl bir hal içinde olduğumuzu ve bu konuda dindarların tavrını tespit için şu soruları açık yüreklilikle cevaplamak gerekiyor.
Mesela yolsuzlukları, usulsüzlükleri, nepotizm anlayışını dindarlık iddiasında bulunan siyasal iktidar ve iktidar havuzu içinde yer alan vakıflar, dernekler, sivil oluşumlar, dini kanaat önderleri peygamber ahlakıyla izah edebilirler mi, yoksa fıkhi metinlerin arkasından dolanarak verdikleri fetvalarla yolsuzlukları, suiistimalleri aklamayı mı tercih ederler?
Mesela Kur’an’la ve Sünnetle bir alakası olmadığı halde Allah’la peygamberle irtibat halinde olduğunu söyleyerek din ticareti yapan madrabazlara karşı dindarların bir itirazı var mıdır?
Mesela cennetten arsalar, köşkler dağıtan, huri ayarlayan din tacirlerine karşı iktidar bugünekadar net bir tavır almış mıdır?
Mesela badeci şeyhlere, sübyancı manyaklara karşı eli kılıçlı Diyanet İşleri başkanımızın, dindar vakıflarımızın, derneklerimizin yüksek sesle isyan ettiğini duyan var mı?
Peki neden itiraz etmiyorlar? Çünkü iktidarla öylesine özdeş hale geldiler ki, özgürlüklerini kaybettiler, iktidardan bir itiraz sesi yükselmedikçe seslerini bile çıkaramıyorlar.
Maalesef AK Parti iktidarı döneminde bu ahlaki çürümenin yaşanması bir talihsizliktir. Kabul edelim ki bu ülkede dini değerlerle kavgalı olan, aynı zamanda demokrasiden de pek hazzetmeyen ve fırsat bulduğunda dindarlara saldırmayı marifet sayan balta kesmez İslamofobik bir çevre var. Aslında böyle bir damar sadece bugün değil, her zaman vardı.
Dolayısıyla bunları bahane ederek dindarlar kendi sorumluluklarından kurtulamazlar.
Eğer AK Parti iktidarı gerek ahlaki kriterleri, gerekse demokratik değerleri dikkate almayan bu tavrını sürdürmeye devam ederse, korkarım siyasal ömrünü tamamladığında arkasında sadece yönetim anlamında bir enkaz değil, aynı zamanda umutları, hayalleri kırılmış dindar bir kitle de bırakacaktır. Ve bu miras, ne yazık ki gelecek nesillere taşınması zor bir yük olarak kalacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025