Mehmet TIRAŞ

BU BAŞARI CHP’Yİ İKTİDARA TAŞIR MI?
22.04.2024
293

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP seçmenden yüzde 38 oy alarak birinci parti olarak çıktı.

CHP yerel seçimlerdeki bu başarısını merkezi iktidara taşıyıp taşıyabilecek mi?

Sorunun cevabını bundan sonra izleyeceği politikalar belirleyecek.

Ülkenin toplumsal sorunlarına yoğunlaşmak ve zafer sarhoşluğuna kapılmadan, yol haritasını şimdiden çıkartmak önem kazanır.

Başta “Hukuk,Ekonomi ve Kürt sorunu”  olmak üzere çözüm önerilerini  tartışmaya açmalı ve toplumun her kesimi ile paylaşmalı…

Türkiye’nin  “kısa –orta ve uzun” vadede çözüm bekleyen çok ciddi yapısal sorunları var.

Örneğin, CHP ülkenin “Demokratikleşmesi konusunda nasıl bir Anayasa” öneriyor?

Yürürlükte olan ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini” nasıl bertaraf edecek?

Kuvvetler ayrılığını” nasıl hayta geçirecekler?

Türkiye’nin “AB üyesi olmasını istiyorlar mı, istemiyorlar mı” bu konuda ne düşünüyorlar?

Türkiye’nin “AB üyesi olmasını istiyoruz ama “onurlu” bir üyesi olmak gibi “saçmalığına” sığınacaklar mı, sığınmayacaklar mı?

Ayrıca da “Onurlu cümlesi” AB üyesi ülkelere saygısızlık oluyor, onlar onursuz mu?

CHP topluma güven veren köklü çözümler üretirse iktidar önü açık bu belli oluyor…

2024’ü bırakıp 1930’lara dönmeye kalkarsa yakaladığı fırsatı kaçırmış olur.

Hukuki reformlar en acil ve temel sorun…

“Yargının bağımsız ve tarafsız olması, yargı kararlarının uygulanması ve yargının hukuku muhalefete karşı sopa olarak kullanması, bu çürümeden nasıl kurtulunacak?

Kamu kurumlarına olan güven yerlerde sürünüyor…Toplum ne TÜİK’in rakmlarına ne de Merkez Bankasının enflasyon öngörülerine inanıyor.

Merkeziyetçilikten,  Ademi merkeziyetçiliğe geçmenin” yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin önü açılacak mı?

 Federasyon, otonomi, eyalet  ve özerklik gibi paradigmalar tapu mu,fikir özgürlüğü çerçevesinde tartışmaya açılacak mı?  

Basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engeller hızlıca nasıl kaldırılacak?

Medyanın editöryal bağımsızlığı nasıl sağlanacak?

AİHM’n 1976 yılındaki Handiyside Kararı nasıl amentü haline gelecek?

12 Eylül askeri darbenin eseri olan üniversitelerin ensesinde boza pişiren, üniversite özgürlüğünü boğan “YÖK” hemen kaldırılacak mı?

Eğitim sistemi tam bir çürüme sürecine girmiş durumda.

Çürüme tüm sektörlere de yansıyor.

Bizde verilen eğitim insana beceri kazandırmıyor ama diploma veriyor…

Üniversitelerden mezun olan on binlerce öğrenci sürücü belgesi olupta,  araba kullanamayan kişi psikolojisini yaşıyorlar.

2024 yılında hala ÇİP üretemeyen bir ülkeyiz.

Kamuda adam kayırmacılığı ve kadrolaşma argümanı olarak kullanılan “mülakat sistemi” kaldırılmalı.

Kamu kuruluşları ve kamu üniversiteleri   Nepotizme” kapatılmalı…

Durumun özeti bu aslında…

O kadar çok sorun var ki bir makale ile  anlatılması imkansız.

Bunları çözecek olan kendisi çürümüş olan siyaset kurumudur…

İşin tezadı da bu ya…

Siyasi partiler kanunu değişmeli;milletvekilleri ve belediye başkan adayları ön seçimle parti üyeleri tarafından  hakim huzurunda yapılan seçimle belirlenmeli.

Siyasal sorunların yanında, yakıcı sosyal sorunlar var…

Kadın katliamlarının ve iş cinayetlerinin durdurulması konusunda acil önlemler alınmalı.

Son 11 yılda 3.185 kadın erkekler tarafından katledildi.”

Ortalama her gün üç kadın erkekler tarafından öldürülüyor.

Kadın haklarını kapsayan ve koruyan, kadın katliamlarına karşı önlemler öneren “İstanbul sözleşmesine ” geri dönülmeli

İş cinayetlerinde ise dünyada ikinci, AB ülkelerinde ise birinci sıradayız.

AKP’nin 21 yıllık iktidarında 32 bin işçi cinayet ekonomisinin kurbanı olarak hayattan koparılırken…

Ülkede her gün 6 işçi iş kazalarında ölürken, 8 işçi de iş görmez duruma düşerek sakat kalıyor.

Ekonomi ise tam bir çıkmaza girmiş, bir avuç tuzu kuru insanın dışında milyonlarca insan sefilleri oynuyor…

“Toplumun en varlıklı yüzde 20’lik kesimi milli gelirin yüzde 49’nu alıyor.

 Ekonominin üçte ikisi kayıt dışı,11 milyon çalışan merdiven altında çalışıyor.

Altın ve döviz tüm zamanların rekorunu kırıyor.

TL’den kaçışın önü alınamadığı gibi döviz bürolarının ve  kuyumcu dükkanlarının önünde her gün uzayan kuyrukların yanında ,çeyrek altın sıkıntısı çekiliyor.

İşsizlik, yoksulluk ,kayıt dışı ekonomi,hayat pahalılığı ve gelir dağılımdaki adaletsizlik kısa sürede üstesinden gelinecek gibi değil.

Üretim biçiminin değişmesi ile çağ dönüşümünün ortaya çıkarttığı “Bilgi Ekonomisi” konusunda CHP’nin ne gibi bir programı var?

Bu da çok çok önemli bir konu?

CHP “hukuk ve Ekonomi” konusunda inandırıcı çözümler getiremezse iktidar olmayı zorlaştırır.

Türkiye’nin bir de sayıları milyonları bulan, başının püsküllü belası olan mülteci ve göç sorunu var.

Mülteci ve göç sorun yabancı düşmanlığı ile çözülecek bir sorun değil,insani bir çözüm üretilmeli.

Tarım ciddi olarak alarm veriyor her yıl 12.5 milyon ton buğday ithalatı yapılıyor.

Pazar ve marketlerde ortalama meyve ve  sebzenin kilosu 40 liradan aşağı değil,et ve süt ürünlerinin ise yanına yaklaşılmıyor.

“Hayvancılık can çekişirken, kırmızı etin borsada işlem göreceği tartışılıyor.”

Kürt sorunu her geçen gün daha da çetrefil bir hal almaya başladı.

Kürt sorunu  kırk yıldır siyasetin gündeminden düşmediği gibi, ülkenin ekonomisini sülük gibi emerken,iç barışı da tehdit ediyor…

 Kürt sorunun ülkeye  geniş tabanlı ticari kaybı ise “1 Trilyon dolara” mal olduğunu iktidar çevreleri kendileri  dillendiriyorlar.

Kürt sorunu partiler üstü demokratik çözüm bekleyen bir sorun.

Kürt sorunundan kaynaklanan can kaybı ise ekonomi ile ifade edilecek gibi değil:

“21 Mart 2024 Tarihinde Ankara Gazi Orduevinde şehit ve gazi yakınlarına  verdiği iftar yemeğinde konuşan eski Genelkurmay Başkanı da olan  Milli Savunma Bakanı  Yaşar Güler; yılbaşından itibaren 644,2015 yılından bu yana ise 40 bin 213 teröristi etkisiz hale getirdiklerini açıklıyordu.26.Dönemin Genelkurmay Başkanı  Orgeneral İlker Başbuğ’da bir gazeteciye verdiği mülakatta biz PKK’yı 7 defa   yendik.PKK’nın dağ kadrosu 5 bin kişiden oluşuyor, 35 bin  PKK’lıyı öldürdük ama bitmiyor sorun siyasi demişti. İki eski Genelkurmay Başkanının verdiği öldürülen PKK sayısı 75 bini aşmış durumda.”

Resmi rakam son 40 yılda PKK ile çatışmalarda ölen güvenlik güçlerinin sayısı ise 15 bin ile ifade edilmekte.

Bu rakamlar Kürt sorununun ne kadar acil çözüm beklediğini gösteriyor.

2023 yılı itibarı ile cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü s325 bin kişi yatıyor,AKP bu güne kadar 274 cezaevi açmış durumda.

Toplumsal barışı hayata geçirmek için terörün içinde olmayan, siyasi ve düşünce mahkûmlarına koşulsuz af getirilmesini, muhalefet ivedi olarak gündeme getirmeli.

Muhalefetin iktidar yolunda en çok zorlanacağı ve sorunların başında Kürt sorunu gelecektir.

CHP, AB standartlarında bir demokrasiyi ve ekonomiyi hedefliyorsa bunun yolu;  AB’liği yolundan geçer, başka bir yol arayışına girerse iktidar fırsatını da kaçırmış olur.

Hatırlatayım:

“AKP’nin büyümesi ve  küçülmesinin  AB’liği ile yakınlaşması ve uzaklaşması bunun bir göstergesidir.”

                                                                                                                                             

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar