Mesut YEĞEN
Erdoğan’ın basit ve küçük bir hamleyle ve şamataya yol vermeden Davutoğlu’nu AK Parti Genel Başkanlığı’ndan etmesi beklendiği biçimde değerlendirildi. Hem Cumhurbaşkanı’na meftun olanlar hem de Cumhurbaşkanı’ndan zerre hoşlanmayanlar Davutoğlu’nun kavgasız gürültüsüz biçimde başbakanlıktan uzaklaştırılmasını Erdoğan’ın kudretine yordular. Cumhurbaşkanı’na meftun olanlar bu kudretin memleketi milli ve yerli rejime, Cumhurbaşkanı’ndan haz almayanlarsa diktatörlüğe götürdüğünü savunsa da, her iki taraf da Erdoğan’ın kudretini teslim etmekte uzlaşmış görünüyor.
Peki öyle mi gerçekten? Erdoğan kudretinin doruğunda mı? Diktatörlükle ya da o kutlu, milli ve yerli rejimle vuslatımız artık sadece zaman meselesi mi? Görünenlere bakılırsa hayır demek için çok sebep yok. MHP’deki sarsıntıya, CHP’nin halen bildiğimiz % 25’lik CHP olmakta ısrar etmesine, HDP’nin içe kapanmışlığına ve AK Parti’deki hiçbir şey olmamış havasına bakınca “evet, Erdoğan kudretinin doruğunda” dememek için bir sebep var görünmüyor.
Halbuki başka göstergelere bakınca işler az da olsa farklı görünüyor. Bilhassa da Davutoğlu’nun ayrılmasının ardından AK Parti’ye yakın kalem erbabının yazıp çizdiklerine. Buraya bakınca, AK Parti kalem erbabı, ne öyle gönül rahatlığıyla “evet ya, Davutoğlu’nun başbakanlığı bırakması işin tabiatı gereğiydi” fikrinde, ne de “işlem tamam, sorunsuz yola devam ediyoruz” havasında görünüyor. Aksine, mezkur kalem erbabının önemli bir kısmı ya derin bir sessizlik içerisinde ya da “şimdi ne desem” havasındayken, başka bir kısmı “bu kadarı da fazla”, başka bir kısmı ise “yaptık, yine yaparız” ve “reisin dediği olur” modunda.
AK Parti kalem erbabının bu hali AK Parti’nin 14 senelik tarihinde bir ilk ve galiba AK Parti’nin ne liberallerle ne de cemaatçilerle ayrışmasına benzer bir yanı var bugünkü durumun. Öncekilerden farklı olarak, güçlü ideolojik referanslardan mahrum, son tahlilde Erdoğan’la, Erdoğan’ın zatıyla ilgili bir ayrışma bugünkü. AK Parti iradesini, aslında milli iradeyi Erdoğan’ın iradesine eşitleyip eşitlememekle ilgili bir ayrışma bugünkü ve belli ki AK Parti bünyesinde de bu iradeler eşitlenmesine dönük bir rahatsızlık var.
Öte yandan, sözünü ettiğim bu ayrışmanın AK Partili kalabalıklardan ilham almayan ya da onlar nazarında manası olmayan bir ayrışma olduğunu düşünmek de pek mümkün görünmüyor; en azından üç sebepten. Evvela, bu seferki fazlasıyla AK Parti içi bir ayrışma, dolayısıyla da “üst akıl, paralel yapı, o, bu” diyerek paketlenmesi zor ve böyle paketlenmek istendiğinde reaksiyon üretmesi, derinleşmesi muhtemel bir ayrışma. İkinci olarak da, Davutoğlu’nun üslubu, başbakanlıktan gönderilme işinin AK Partililer tarafından da ‘Davutoğlu’na rağmen bir Erdoğan tasarrufu’, deyim yerindeyse ‘bir Erdoğan aşırılığı’ olarak kodlanmasının önünü açmış durumda. Üçüncüsü, AK Partililerin görüş alanında bir de ‘Erdoğan meftunlarının aşırılığı’ sorunu var.
Bütün bu hal, Erdoğan’ın kudretinin örgütteki yansımasıyla kitleler nazarındaki yansıması arasında bir açı oluşabileceğine işaret ediyor. Bu türden bir açı malum geçmişte de iki kez yaşandı ve AK Parti ve Erdoğan açısından pek de nezih sonuçlar üretmedi. Malum 17 - 25 Aralık sonrasında da işler bugünkü kadar olmasa da yine şamatasız bir biçimde halledilmiş, Erdoğan parti ve devlet aparatı üzerindeki kudretini pekiştirmişken, 2014 yerel seçimleri 17 - 25 Aralık’ın ‘aşağıda bir yerlerde’ başka bir biçimde daha okunduğunu göstermişti. Keza, 7 Haziran seçimleri de benzer bir durum üretti. Erdoğan AK Parti’yi ve devlet aparatını neredeyse birkaç ay içerisinde ve sıfır sorunla Dolmabahçe toplantısından Kürd sorunu yoktur mevziine çekmeyi başardı ve lakin seçimlerde hüsrana uğradı.
Demem o ki, Erdoğan’ın ya da AK Parti’nin seçmen nazarındaki karşılığı geçmişte de görüldüğü üzere sabit değil ve yüzde ellilerden yüzde kırklara çekilebiliyor, hem de CHP’nin % 25’lik bir parti, aslında etkisiz eleman olarak kalmaktaki ısrarına rağmen. Davutoğlu’nun gidişine AK Parti kalem erbabının verdiği, AK Parti tabanınınsa vermekten imtina ettiği reaksiyon Erdoğan’ın kudretinin kalabalıklar nazarındaki karşılığında üçüncü bir hareketlenmenin başlamış olabileceğine işaret ediyor.
Nitekim, AK Parti’nin tam da bugünlerde ve ani bir manevrayla başkanlık teklifinden partili cumhurbaşkanlığı teklifine ricat edişi de Erdoğan’ın en azından bir müddet, hiç olmazsa mevcut atmosfer değişinceye kadar kudretinin kalabalıklar nazarındaki yansımasıyla karşılaşmak istemediğini gösteriyor olabilir.
- See more at: http://bas-haber.com/tr/article/2735/erdoganin-kudreti#sthash.CmO07b5I.dpufYazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
4.05.2025
8.04.2025
8.03.2025
4.02.2025
25.01.2025
11.01.2025
28.12.2024
13.12.2024