Murat AKSOY

Yeni sol parti ve CHP'nin dönüşümü
30.11.2012
2564

 Geçtiğimiz hafta sonu Ankara'da Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) ile Yeşiller Partisi bir yıldır sürdürdükleri birleşme çalışmalarını sonuçlandırıp'Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi' (YSGP) kurdular.

Kurulan yeni partinin program ve tüzüğüne baktığımız zaman Türkiye ve siyaset için bugün 'lüks' sayılabilecek pek çok önemli sorunu gündeme alıyor. Yaklaşık 100 yıldır aynı konuları tartıştığımız için yeni partinin programının bize lüks gelmesi de doğal. Ancak Türkiye eninde sonunda YSGP'nin programına aldığı sorunlarla tanışacak, siyasetin gündemi bunlar olacaktır.

YSGP kendisini doğal olarak solda tanımlıyor. Ancak dünyada siyasi partileri konumlandırırken en önemli lejandımız olan 'sağ-sol' ayrımı, ne yazık ki Türkiye için geçerli değildir. Türkiye'de siyasi partilerin konumlarını sağ-sol'dan çok 'statüko-değişim' ayrımından yapmak daha açıklayıcıdır.

Bunun temel nedeni Türkiye'deki devlet-toplum ilişkisinin asimetrik durumudur. Bu asimetrik durumun en temel sonucu, ideolojik temelli, dar tabanlı küçük partileri bir kenarda tutarsak kitle partilerinin olduğu büyük harfle 'Siyaset'in olmamasıdır. Siyasi partilerin var olması Siyaseti garanti etmez. Çünkü, siyaseti ve onun alanını toplumsal talepler değil, devleti kuran askeri ve sivil bürokrasi belirlemiştir. Siyasetin olmadığı bir siyasal alanda, siyasi partilerin kendilerini sağ-sol ayrımlaştırmaları ancak önüne aldıkları 'merkez' kavramı ile mümkün olmuştur. Buradaki merkez ise tahmin edileceği gibi 'devlet'tir. Ana referansını ve meşruiyetini devletten alan partilerin isimleri farklı olsa da bunların siyasal olarak ortak keseni 'statüko'dur. 2000'lere kadar Türkiye'de siyaset meşruiyeti devletten aldığı için statükocuydu.

Aradaki sapmaları dikkate almazsak bu yapının kalıcı olarak kırılması 1990'ların başında başlamış ve 2002 seçimlerinden sonra AK Parti ile olmuştur. Bu açıdan AK Parti ile başlayan dönem, siyasetin meşruiyetinin devletten 'toplum'a taşınma sürecidir. Bu dönemde, Kıbrıs'tan Kürt sorununa, askeri vesayetten demokratikleşmeye kadar pek çok sorun toplumsal taleplere uygun biçimde siyasetin gündemine girmiştir. AK Parti siyasetin alanını devletten topluma taşımıştır.

Siyasi partileri sağ-sol olarak konumlamak bu alanda mümkündür. Nitekim son aylarda AK Parti ve Başbakan Erdoğan'dan gelen kürtajdan sezaryene, idamdan televizyon dizilerine kadar farklı alanlarda gelen açıklamalar bir 'sağ' parti refleksidir. Burada bir parantez açarak şunu söylememiz de gerekiyor. Başbakan Erdoğan bu konuları gündeme getirirken anketlere güvenmesi de başka bir sağcılık örneğidir. İktidar partisinin toplumsal talepleri dikkate alması kadar doğal bir şey yoktur. Ancak anketler sadece çoğunluğu söyler. Oysa iktidar sadece çoğunluğun değil, farklı düşünenleri de dikkate almak zorundadır.

YSGP'nin siyaset sahnesine çıkması tam da bu noktada önemli hale geliyor. Çünkü YSGP, meşruiyetini topluma dayandırıyor. Bu açıdan AK Parti ile aynı yerde duruyor. Ama "şimdilik" yeterince toplumsal değil. YSGP'nin başarısı birkaç konuda izleyeceği politikaya bağlıdır. Bunlar;

1. 'AK Parti/Erdoğan karşıtlığı' üzerine inşa edilmiş siyaseten uzak durmak,

2. Hak ve özgürlükler, toplumsal taleplerin siyasete taşınması konusunda AK Parti'yi geçmek,

3. Evrensel sol değerleri özümseyen yerli bir siyaset dili geliştirmek,

4. Kuruluş aşamasında yeterince başarılamayan kültürel, etnik ve dinsel çoğulculuğa ulaşmak,

5. Kendini sol tanımlayan parti ve kurumlarla sorun temelli işbirliği geliştirmek.

Bu son nokta önemli. YSGP'nin siyaseten geleceği biraz da CHP ile nasıl bir ilişki kuracağına bağlı. Bu CHP'nin solcu olup olmaması ile ilgili değil olgusal bir gerçek olarak önemlidir. Yani CHP'yi dışarıda bırakan sol bir partinin kitleselleşme şansı azdır. Hele hele son aylarda toplumsal değerler ve kimlik üzerinden yaşanan ayrışmayı düşündüğünüzde CHP'siz bir solun şansı çok azdır.

YSGP'nin bu açıdan en büyük şansı CHP'nin içinde olduğu dönüşüm sancılarıdır. Yeni CHP arayışı ve o arayışın vaat ettiği CHP ile YSGP pek çok noktada buluşabilir. Bu yüzden YSGP'nin Yeni CHP söylemiyle teması önemlidir. Tabi bunun tersi de geçerlidir. YSGP'nin Yeni CHP ile teması CHP'nin dönüşümünü hızlandırabilir. İki partinin sorun temelli işbirliği hem evrensel bir solun buluşması hem de AK Parti karşısına gerçek muhalefetin çıkması açısından önemlidir.

twitter.com/murataksoy

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/MuratAksoy/yeni-sol-parti-ve-chpnin-donusumu/35191

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar