Murat AKSOY
Geçtiğimiz hafta sonu Ankara'da Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) ile Yeşiller Partisi bir yıldır sürdürdükleri birleşme çalışmalarını sonuçlandırıp'Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi' (YSGP) kurdular.
Kurulan yeni partinin program ve tüzüğüne baktığımız zaman Türkiye ve siyaset için bugün 'lüks' sayılabilecek pek çok önemli sorunu gündeme alıyor. Yaklaşık 100 yıldır aynı konuları tartıştığımız için yeni partinin programının bize lüks gelmesi de doğal. Ancak Türkiye eninde sonunda YSGP'nin programına aldığı sorunlarla tanışacak, siyasetin gündemi bunlar olacaktır.
YSGP kendisini doğal olarak solda tanımlıyor. Ancak dünyada siyasi partileri konumlandırırken en önemli lejandımız olan 'sağ-sol' ayrımı, ne yazık ki Türkiye için geçerli değildir. Türkiye'de siyasi partilerin konumlarını sağ-sol'dan çok 'statüko-değişim' ayrımından yapmak daha açıklayıcıdır.
Bunun temel nedeni Türkiye'deki devlet-toplum ilişkisinin asimetrik durumudur. Bu asimetrik durumun en temel sonucu, ideolojik temelli, dar tabanlı küçük partileri bir kenarda tutarsak kitle partilerinin olduğu büyük harfle 'Siyaset'in olmamasıdır. Siyasi partilerin var olması Siyaseti garanti etmez. Çünkü, siyaseti ve onun alanını toplumsal talepler değil, devleti kuran askeri ve sivil bürokrasi belirlemiştir. Siyasetin olmadığı bir siyasal alanda, siyasi partilerin kendilerini sağ-sol ayrımlaştırmaları ancak önüne aldıkları 'merkez' kavramı ile mümkün olmuştur. Buradaki merkez ise tahmin edileceği gibi 'devlet'tir. Ana referansını ve meşruiyetini devletten alan partilerin isimleri farklı olsa da bunların siyasal olarak ortak keseni 'statüko'dur. 2000'lere kadar Türkiye'de siyaset meşruiyeti devletten aldığı için statükocuydu.
Aradaki sapmaları dikkate almazsak bu yapının kalıcı olarak kırılması 1990'ların başında başlamış ve 2002 seçimlerinden sonra AK Parti ile olmuştur. Bu açıdan AK Parti ile başlayan dönem, siyasetin meşruiyetinin devletten 'toplum'a taşınma sürecidir. Bu dönemde, Kıbrıs'tan Kürt sorununa, askeri vesayetten demokratikleşmeye kadar pek çok sorun toplumsal taleplere uygun biçimde siyasetin gündemine girmiştir. AK Parti siyasetin alanını devletten topluma taşımıştır.
Siyasi partileri sağ-sol olarak konumlamak bu alanda mümkündür. Nitekim son aylarda AK Parti ve Başbakan Erdoğan'dan gelen kürtajdan sezaryene, idamdan televizyon dizilerine kadar farklı alanlarda gelen açıklamalar bir 'sağ' parti refleksidir. Burada bir parantez açarak şunu söylememiz de gerekiyor. Başbakan Erdoğan bu konuları gündeme getirirken anketlere güvenmesi de başka bir sağcılık örneğidir. İktidar partisinin toplumsal talepleri dikkate alması kadar doğal bir şey yoktur. Ancak anketler sadece çoğunluğu söyler. Oysa iktidar sadece çoğunluğun değil, farklı düşünenleri de dikkate almak zorundadır.
YSGP'nin siyaset sahnesine çıkması tam da bu noktada önemli hale geliyor. Çünkü YSGP, meşruiyetini topluma dayandırıyor. Bu açıdan AK Parti ile aynı yerde duruyor. Ama "şimdilik" yeterince toplumsal değil. YSGP'nin başarısı birkaç konuda izleyeceği politikaya bağlıdır. Bunlar;
1. 'AK Parti/Erdoğan karşıtlığı' üzerine inşa edilmiş siyaseten uzak durmak,
2. Hak ve özgürlükler, toplumsal taleplerin siyasete taşınması konusunda AK Parti'yi geçmek,
3. Evrensel sol değerleri özümseyen yerli bir siyaset dili geliştirmek,
4. Kuruluş aşamasında yeterince başarılamayan kültürel, etnik ve dinsel çoğulculuğa ulaşmak,
5. Kendini sol tanımlayan parti ve kurumlarla sorun temelli işbirliği geliştirmek.
Bu son nokta önemli. YSGP'nin siyaseten geleceği biraz da CHP ile nasıl bir ilişki kuracağına bağlı. Bu CHP'nin solcu olup olmaması ile ilgili değil olgusal bir gerçek olarak önemlidir. Yani CHP'yi dışarıda bırakan sol bir partinin kitleselleşme şansı azdır. Hele hele son aylarda toplumsal değerler ve kimlik üzerinden yaşanan ayrışmayı düşündüğünüzde CHP'siz bir solun şansı çok azdır.
YSGP'nin bu açıdan en büyük şansı CHP'nin içinde olduğu dönüşüm sancılarıdır. Yeni CHP arayışı ve o arayışın vaat ettiği CHP ile YSGP pek çok noktada buluşabilir. Bu yüzden YSGP'nin Yeni CHP söylemiyle teması önemlidir. Tabi bunun tersi de geçerlidir. YSGP'nin Yeni CHP ile teması CHP'nin dönüşümünü hızlandırabilir. İki partinin sorun temelli işbirliği hem evrensel bir solun buluşması hem de AK Parti karşısına gerçek muhalefetin çıkması açısından önemlidir.
twitter.com/murataksoy
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/MuratAksoy/yeni-sol-parti-ve-chpnin-donusumu/35191
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018