Murat BELGE
Bir rastlantı, epey önceleri yazdığım bir yazıyı yeniden karşıma çıkardı. “Epey” dedimse o kadar da “epey” değil, 2012’de. 2012’nin Kasım ayında Onur Öymen, Mehmet Altan ve Mustafa Armağan, Mehmet Ali Birant’ın TV programında, Kemalizm üstüne ve Atatürk’ün diktatör olup olmadığı üstüne tartışmışlar. Onur Öymen diktatör olmadığını savunmuş ve bunun kanıtı olarak da Atatürk’ün Serbest Fırka’yı kurdurmasını göstermiş.
Atatürk’ün nasıl bir “demokrat” olduğunu kanıtlamak üzere kurulan bir parti, kurulduktan birkaç ay sonra, gene Atatürk’ün aleyhinde esip gürlemesiyle, kendini feshetmeye karar verdi ve böylece tarihe karışıp gitti. Bu arada, girdiği seçimde kazandığı Belediye Başkanlığı da, Atatürk’ün kazanan Başkan’a bizzat baskı yapması ve istifa ettirmesi sonucu, elden gitti.
Ama sonu böyle gelmese de, “muhalefet partisi”ni Cumhurbaşkanı kurduruyorsa, bu zaten demokrasi olmadığının yeterli işaretidir.
Onur Öymen’in anlattığı “demokratlık” hikâyesi bu. Çok inandırıcı. Ama o zaman yazdığım yazıda söylediğim gibi, birçok konuda nasıl düşündüğünü bildiğimiz Onur Öymen’in bunu bir “demokrasi” örneği olarak sunmasında şaşılacak bir şey yok.
Peki, niye bir yıl kadar süre sonra bu konuya değinmek gereğini duydum?
Bugünlerde de bir “demokrasi/ diktatörlük” konusu tartışıyoruz da ondan. Bu seferinde konunun odağında Tayyip Erdoğan var. Erdoğan diyor ki, “Diktatörlüklerde, diktatöre ‘diktatör’ diyeni sallandırırlar. Burada var mı bir sallanan?” Bakıyoruz etrafa, “sallanan” kimse, elhak yok! Ergo, burada bir diktatörlük yok, Erdoğan da, asla ve kat’a, diktatör değil.
Tayyip Erdoğan’ın bu akıl yürütmesi, Onur Öymen’in Atatürk’ün demokratlığını kanıtlama çabasından daha sağlam bir mantığa oturmuyor.
Tamam, bu “sallandırma” faslı, bir “metafor”dur diyelim öyle olduğundan çok emin değilim ya, neyse. Yani, Başbakan, eleştiri özgürlüğünden söz ediyor. Böyle bir özgürlük olmasa, böyle suçlamaların olamayacağını anlatmak istiyor.
O zaman, bu mantıkla gideceğiz ve örneğin Hasan Cemal’in “sallanmamış” olduğuna bakarak, rejimimizin özgür bir rejim olduğuna inanacağız. Sadece yazısı konmamış, ısrar edince de işten çıkarılmış, hepsi bu. Demek ki, demokrasi berkemal, sen köşende otur, Hasan Cemal!
Tabii tek örnek o değil. Ama şimdi medya alanından ve her türlü alandan örnek sıralamaya da girmeyeyim. Zaten hep biliyoruz bunları.
Tayyip Erdoğan’ın “diktatör” olduğunu kanıtlamaya çalışmıyorum zaten. Ama şu içinde yaşadığımız düzenin demokratik bir düzen olmadığını, Erdoğan’ın seçtiği davranış biçiminin de, demokrasinin önünü açmaya yarayacak bir biçim olmadığını kanıtlamaya çalışıyorum. Askerî vesayete karşı mücadele “önünü açtı”; çok önemliydi, çok olumluydu, amennâ! Ama Erdoğan şimdilerde, başka türden bir “dolgu maddesi” yığarak, açılan o dediği yeniden tıkama girişiminde.
Kimse “ben diktatörüm,” demez. “Serbest Fırka’yı açtırdın, sonra niye kapattırdın” diye sorulacak olsa, “Diktatörüm de ondan,” diye cevap vermez. “Ondan cesaret alan filanca çevreler rejimi devirmek için gizli faaliyete geçmişlerdi, hızlı bir örgütlenme çabasına girmişlerdi. Bunu Serbest Fırka ile kamufle ediyorlardı. Onun için, üzülerek, kapattırmak zorunda kaldım.”
İşte, muhtemelen böyle bir cevap alırsınız.
Ama bir yasanın ya da bir uygulamanın, bir prosedürün, demokratik olmadığını anlamak için başvuracağımız, “sallanma” olgusunun dışında ve çok daha güvenilir ölçütler vardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025