Murat BELGE

Murat BELGE
Murat BELGE
Tüm Yazıları
Daha kötüsü her zaman mümkün
16.06.2025
128
Erdoğan ve Bahçeli… “İsrail’in bir sonraki hedefi” diyorlar. Ola ki bu doğru tespittir. Peki nasıl hazırlanıyor iktidar böyle bir saldırıya? Ekrem İmamoğlu’na savaş açarak...

Dünyanın “zıvanadan çıkıyor mu?” sorusunu sorduran bir evresine girdik galiba. O “zıvana” mıdır, ne halttır, “konjonktür” mü diyeceğiz, “dünyanın dengesi” mi diyeceğiz, hiçbir zaman çok parlak bir “performans” göstermemişti, ama şimdiki gibi de olmamıştı. “Sabık Demir Perde” toplumlarına mı bakalım; derdi hiçbir zaman bitmeyen Latin Amerika’ya mı, bunlar belki anlaşılır durumlar, ama İtalya ne oluyor? Almanya ne oluyor? En başta, Amerika’ya ne oluyor? Tek başına Trump örneği, bir yerlerde birtakım çivilerin yerinden çıktığının kanıtı.

Bir sürü çivinin yerinden çıktığı bir genel ortamda, Benjamin Netanyahu’nun (ve “onun avenesi” diyebileceğimiz Siyonist takımın) kendi marifetlerini ortaya koymakta gecikmemesi şaşırtıcı değil. Donald Trump gibi bir politikacının da bu marifetlere övgüler yağdırması elbette beklenirdi. O da beklenen işi yapmakta kusur etmedi. Ama belki Netanyahu girişimine verdiği destek olabilecek şiddet dozunun gerisinde kaldı, diyebiliriz. Şu anda pek çok kişi “Üçüncü Dünya Savaşı” başladı değerlendirmesini yapıyor. En az bir o kadar kişi de henüz başlamadıysa çok geçmeden başlamasının kaçınılmaz olduğuna inanıyor. Ben bunların arasında değilim ama iş o yönde evrilirse şaşmam.

“Savaş” diyenler arasında Türkiye’deki “iktidar” cenahı da var. Devlet Bahçeli olsun, Tayyip Erdoğan olsun, İsrail’in bundan sonra yöneleceği hedefin—bir biçimde—Türkiye olacağına inanıyorlar, en azından bunu beklediklerini kamuya açıkladılar. Açıkladılar ya, söyledikleri sözlerle izledikleri politika sanki birbirini tutmuyor. İsrail’in Türkiye’yi de savaşa sürükleyecek bir atak yapma ihtimali karşısında ne yapıyor iktidar? Kendi savaşını devam ettiriyor. Yani, başta CHP, kendisine muhalefet eden herkesi susturma savaşını kastediyorum. Ekrem İmamoğlu karşısında başlattığı saldırıyla iktidar bir savaşta “taraf” oldu, ama bu taraf İsrail’le, Filistin’le ilgili değil. Olsa olsa, CHP ile sürdürmekte olduğu savaşta kullanılacak propaganda malzemesinin bir parçası olarak işlev görecektir. Bunu İsrail’in de bozmak isteyeceğini sanmıyorum. Öte yandan; İsrail’in İran’dan Bu “imkanlar” arasında sonra silahlarını Türkiye’ye çevirmesine Amerika ve Trump da arka çıkmaz diye düşünüyorum

Ama, evet… Erdoğan ve Bahçeli… “İsrail’in bir sonraki hedefi” diyorlar. Ola ki bu doğru tespittir. Herhalde böyle bir girişime karşı hazırlıklı bulunmak gerekir. Nasıl hazırlanıyor iktidar böyle bir saldırıya? Ekrem İmamoğlu’na savaş açarak hazırlanıyor. Bayağı çetin bir savaş! İktidar, bütün imkanlarıyla, yüklenmiş durumda.

“Bütün imkânları” derken, manevralarının toplumun gözüne daha inandırıcı görünmesini sağlayacak tedbirlerden de söz etmiyorum. Bu iktidar artık böyle bir ihtiyaç duymaz oldu. “Ben söylüyorsam inanacaksınız” diyor. Bütün bunlar da doğal olarak ülkede “siyaset” yapmayı durmadan geriyor.

Dünyanın gidişi bir tuhaflaştı, diyerek başlamıştım. Türkiye’nin gidişi—çok zaman olduğu gibi—daha da tuhaflaştı. “Mantık” dediğimiz şeyden kalan parçalar var mı, bilemeyeceğim ama kaldıysa da o bizim bildiğimiz, iyi kötü uyguladığımız mantık değil. O mantık, bugünkü dünyada saygıdeğer olmaktan çıktı. Saygıdeğer olan şeylere de ben saygı duyamıyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar