Murat BELGE
“Demagoji” ya da Türkçe’siyle (daha iyisi, “Osmanlıca”sıyla) “mugalâta” bizim siyasi hayatımızdan hiç eksik olmadı. Bunun böyle olmasında, her alanda olduğu gibi, Batılılaşma’nın payı var. Şu nedenle var: Batılılaşma, Batı’nın kurumlarını almayı, adapte etmeyi vb. gerektiriyor. Ama bunlar, tanımı gereği, bizim toplumsal yapımızın ürünü değil, onun için tanımıyoruz. Seçkinlerimiz var, onlar biliyor ya da bilir gibi yapıyor. Sözgelişi, “İşte size Parlamento,” diyorlar. “Bakın, artık bizim de Meclis’imiz oldu, alın tepe tepe kullanın. Size demokrasiyi de armağan ettiğimizi unutmayın.” “Yahu,” diyorsun, “Bu sizin yaptığınız şeye ‘Parlamento’ denmez. Parlamento şöyledir, böyledir…” Dinletebilirsen dinlet. “Bakın, Parlamento verdik, onu da beğenmediler,” diyorlar. Bilmiyorlar da ondan mı böyle konuşuyorlar? Yoo, pekâlâ biliyorlar. Ama “bilmeyen çoğunluk” olunca, böyle atıp savurmanın da sonu yok.
Bugünlerin benzer gündem maddesi, “Başkanlık Sistemi”. Bir taraf, “Olmaz! Demokrasiye darbe!” diye bağırıyor –sanki darbe alacak bir demokrasi varmış gibi. Öbür taraf da, bunun demokrasiye yarayacağı iddiasında.
Tartışılan her konuda en sivri ve en yanlış sözü söylemekle yükümlü olan Tayyip Erdoğan bu konu sorun olunca muhalefetin kullandığı “padişahlık” metaforunu ele aldı ve “Amerika’da padişahlık sistemi mi var?” dedi. “ABD olunca olmuyor, Türkiye’de niye padişahlık oluyor? Bizim hız yapmamız lazım…”
Adı “Başkanlık Sistemi”. Amerika’da bu sistem yürürlükteymiş, bunu herkes biliyor. Fransa’da da bunun yarısını uyguluyorlarmış. Eh, bu da duyulmuş. Bu verilerle spekülasyon bile yapabilirsin: Amerika Fransa’dan daha kuvvetli. Belki de onlar yarımını değil tamını uyguladıkları için daha kuvvetli olmuşlardır. Öyleyse biz de öyle yapalım. “‘Kuvvetli Başkan’ da hazır; orada tetikte bekliyor” vb.
Amerika, monarşilerle dolu bir dünyada yaptı Anayasa’sını ve dünyanın ilk “modern” cumhuriyetini kurdu (İsviçre vardı ama çok modern sayılmazdı). O aşamada, hem de Bağımsızlık Savaşı’nın önder kadrolarından. “Biz de Krallık kuralım,” diyenler dahi çıktı, ama aristokratik temeli olmayan Amerika’da bu saçma bir öneriydi.
Bu aşamaya kadar yeterince deneyim edinmişti Amerika. “Başkan”a imkân vermek gerekiyordu ama, gemi azıya almak isteyecek bir Başkan’ı gemleyecek kurumlar da bulunmalıydı. Başkan, “yürütme”nin başı olarak çalışsın; ama “yasama”, yani Congress, gereğinde onu denetlesin (niyetlendiği işe bütçe vermeyerek); ama bir de “yargı” olsun ve öbür iki kolun “Amerikan demokrasisinin ruhuna uygun” iş görmesini denetim altında tutsun (bu da, “Supreme Court”). Yani Amerika, “Başkanlık Sistemi”ni iyi düşünülmüş (ve genellikle iyi çalışan) bir “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesi üzerine oturttu. Onun için de Amerika’da –heveslisi çıksa da– Padişah olmadı.
Oysa Tayyip Erdoğan gerçekten de “Padişah” olmak için istiyor “Başkanlık Sistemi” dediği şeyi. Adının “padişah” mı, “cumhurbaşkanı” mı, ne olacağı önemli değil –isterseniz “emir” olsun, “geleneklerimize uygun” olsun. Tayyip Erdoğan için sorun Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin ortadan kalkması. Yani, Amerika’da o tarihte geçerli olan motivasyonun tam tersiyle hareket ediyor Tayyip Erdoğan. Çevresindeki zevat da ağız birliği içinde “Amerikan demokrasisinin” erdemlerini yüceltiyor.
Tayyip Erdoğan’ın yargı karşısındaki uygulamasına (ve tabii söylediği sözlere, ayrıca, ona alkış tutan yakın çevresinin söylediği sözlere) bir bakın. Burada, “yargının özerkliği”ni savunan bir “devlet adamı” mı görüyorsunuz?
Yargı, Anayasa Mahkemesi, şu bu, Tayyip Erdoğan’ın kendisinden özerk çalışan hiçbir şeye tahammülü yok. Buyurun, Merkez Bankası’na bakın. Onun yöneticisi Cumhurbaşkanı’ndan azar işitiyor, emekli yöneticisi iki kelime söyleme cüretini gösterince azarın yanında hakaret de işitiyor. Biz Durmuş Yılmaz olumlu bir iş yaptı diye bilirdik; meğer yeteneksizin biriymiş ve onun başarısı sandığımız şeylerin sahibi de Erdoğan’mış.
TÜSİAD diye, “hükümet dışı” bir kuruluş var. Onun başkanına da “Sen kimsin ya?” diye bağırıyor “parlamenter sistem” adıyla devam eden düzenin seçilmiş Cumhurbaşkanı.
Ve Amerika’da Başkan var, ama Padişah yok, diyor. Amerika’da, TÜSİAD’ın muadili bir kuruluşun başkanına “Sen kimsin ya?” diye bağıracak bir “Başkan” hayal edebiliyor musunuz?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- “Ölmek”
9.06.2025 - Zamanı Kendine Uydurmaya Çalışmak
23.05.2025 - Siyaset savaş değildir
21.05.2025 - Vatanperver katil
12.05.2025 - Barış isteyen de var, istemeyen de
5.05.2025 - Gerçeklik Saygısı
22.04.2025 - İmamoğlu ile açılan kapı
31.03.2025 - Küsme zamanı değil
17.03.2025 - AKP’nin “politika yapma” üslubu
10.03.2025 - Reel-Sosyalizm ve Kürt Sorunu!
7.03.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
ne oldu manşsa tarzanı mahlasına
Ad Soyad Giriniz...
ne oldu manşsa tarzanı mahlasına
Ad Soyad Giriniz...
ne oldu manşsa tarzanı mahlasına