Murat Sevinç
‘Muhalif’ sözcüğünün başına ‘demokrat’ sıfatını ekleme ihtiyacı hissettim, malumunuz, AKP’ye karşı olup da demokrasiden nasibini almamış kişi ve kurum az değil.
Açık mektubun konusu, kamuoyunda ‘imzacı’ ya da ‘barış akademisyeni’ olarak bilinen ve ‘KHK’li olmuş’ akademisyenler. KHK’lilerin bütünü ve OHAL KHK’leriyle ilgili düşüncemi yineleme gereği hissetmiyorum, ‘bizim’ için geçerli olan hukuka aykırılıklar, ‘bizden olmayanlar’ için de söz konusu. Ancak burada yalnızca ‘imzacı’ akademisyenlere yaşatılanı bir kez daha, olabildiğince sade biçimde özetleyeceğim ve muhalif gazeteciler ile siyasetçilerden omuz vermelerini talep edeceğim.
Sorgusuz sualsiz, OHAL koşulları fırsat bilinerek işinden edilen onca akademisyeni, yalnızca, bir ‘kurum’ olarak akademi hakkıyla savunabilirdi. Türkiye akademisi ihraç edilen meslektaşlarına destek olmadı. Bireysel tutumlardan değil, kurumsal refleksten söz ediyorum. Akademi sessiz kaldığı için, ihraç edilen akademisyenlere yaklaşık sekiz yıldır türlü eziyet yapılabildi.
Bundan sonrası için de, yine ‘bir kurum olarak’ akademiden umut beslemek için makul gerekçe yok. Tek bir ‘kurul’ bile, “Bunu nasıl yaparsanız?” sorusunu yöneltmeyecek. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar, ihraç edilen meslektaşları için sesini çıkarmayacak, bugüne dek olduğu gibi. Örneğin hiçbir kurum/kurul, üniversitesinin yönetimine “Yahu hadi işten attınız, yıllar sonra zar zor iade edilen meslektaşlarımız yeniden görevden alınsın diye çaba harcamaktan rahatsızlık duymuyor musunuz?” sorusunu yöneltmeyecek.
Ezcümle, ihraç edilen akademisyenlerin akademiden bir ses duyma ihtimali, hayal. Zor koşullarda çaba harcayan az sayıda meslektaşımız, kendi okullarında çaresiz. Çünkü bu, birkaç kişinin dert edinmesiyle çözülebilecek bir sorun değil. O birkaç kişi, suskunlaşan kurumların dişlileri arasında işini yapmaya çalışıyor.
Sevgili ihraç edilen arkadaşlarım, gerçi biliyorsunuz ama yine de hatırlatayım: Akademinin ne olduğunu bilen, düşünce özgürlüğünü ciddiye alan bir avuç meslektaşımız dışında hemen hiç kimsenin umurunda değilsiniz, degiliz.
Hal böyleyken bu mektup akademiye değil, demokrat/sol basın ve siyasetçilere sesleniyor.
İhraçların başından bugüne dek, muhalif basından gördüğümüz desteği inkâr edemem. T24, Duvar, Diken, Evrensel, BirGün, Artı Gerçek, Agos, Bianet, Açık Radyo muhtelif sol-demokrat haber siteleri, Medyascope, Halk TV… Sevgili Ünsal Ünlü gibi ‘münferit’ yayıncılar… Eş dost, demokrat kesim, az sayıda siyasetçi, elinden geleni yapıyor.
Şimdi, bu satırları okuyan tüm yayıncılardan ve ‘diğer’ herkesten, duyarlı siyasetçilerden, örneğin Youtube programı yapan gazetecilerden bir kez daha rica ediyorum; sizler ne kadar çok omuz verirseniz, akademisyenlere reva görülenlerin duyulması o kadar mümkün olacak.
Yeniden ve tane tane:
- Barış imzacılarının sayısı, ilk imzacılar ve onlara destek olanlarla birlikte 2 binin üzerinde.
- 15 Temmuz ardından başlayan OHAL hukuku döneminde ‘yetkilendirilen’ idareciler, KHK’leri kendileri açısından bir fırsata çevirdi ve OHAL konusuyla ilgisiz çok sayıda yurttaş işinden gücünden edildi. Barış akademisyenlerinden bir kısmı bu kapsamda.
- 2 binin üzerinde imzacıdan, yalnızca 400 küsuru ihraç edildi. Hadi rakamları yuvarlayalım: 2000-400=1600. Demek ki 1600 civarında imzacı ihraç edilmedi. İtibarına düşkün hiçbir üniversite böyle bir skandala imza atmadı. Yalnızca en paçoz idareciler ve en büyük korkusu olanlar, o dönemde göze girmek için pek hevesli davrandı.
- İhraç edilmeyen akademisyenlerin bir kısmı, istifaya ve emekliliğe zorlandı.
- Atılanlar OHAL komisyonuna başvurmak zorundaydı, idari yargıdan önce.
- OHAL komisyonu, hepimizi ‘beş yıl’ oyaladı ve sonunda ‘topluca’ reddetti. Ancak beş yılın ardından idare mahkemelerine başvurulabildi.
- Dosyalar idari yargı yerleri arasında paylaştırıldı. İlk aylarda çok sayıda meslektaşımız toplu olarak ‘ret’ aldı. Ardından, bazı idare mahkemeleri ‘iade’ kararı verince, hepsi durdu. Bir süre sonra parça başı kararlar yayınlanmaya başladı. İki iade, bir ret, bir iade, iki ret…
- İdare mahkemelerinin bir kısmı üç-dört ayda, bir kısmı iki yılda karar verdi. Örneğin ben, iki yılın sonunda ‘iade’ edildim. Yani, yedi yılın ardından. Neden bu kadar zaman beklediler bilmiyoruz. Yargı ‘bağımsız’ olduğu için soramıyorsunuz haliyle.
- Diyelim iade edildiniz. Üniversiteler iade kararına itiraz ederek hemen istinafa, yani bölge idare mahkemelerine (BİM) gidiyor. Bazı üniversiteler yürütmeyi durdurma (yd) talep ediyor ki, meslektaşları bir an önce yeniden görevden alınabilsin.
- İdare mahkemelerinin kararları 13, 14 ve 15 BİM’ler arasında bölüştürüldü.
- 13. Bölge İdare Mahkemesi, istisnasız tüm meslektaşlarımız hakkında olumsuz karar vererek, bir yandan ‘retleri’ onaylarken, diğer yandan ‘iade edilenlerin’ ‘tümünün’ bir kez daha görevden alınmasını sağladı. Yeniden görevden alınanlar başa dönüyor, tüm haklarına yeniden ‘çökülüyor’, eğer ödendiyse tazminatlarına bir kez daha el konuluyor vs.
- Dolayısıyla, göreve iade edilenler ne yapacağını tam olarak bilmiyor. Örneğin, iki hafta önce derse başlamama karşın, dönemi tamamlayıp tamamlayamayacağımı bilmiyorum. Herkes aynı durumda.
- Bir üniversite ise (Marmara) bir meslektaşımızın iadesi istinafta da onaylanmasına karşın henüz göreve başlatılmadı. Tam bir bilim yuvası.
- Tüm bunlar, AYM’nin Füsun Üstel kararı ve birkaç yıl önce verilmiş bir Danıştay (AYM kararını bağlayıcı kabul eden) kararına ‘karşı’ yapılabiliyor.
Kararların içeriği başka bir âlem. Bu yazının konusu içerik değil.
Durum bu. Birileri elbette çok seviniyor olumsuz kararlara. Bizlerin terörle iltisaklı filan olabileceğine iman etmiş bir kitle mevcut. Yeryüzünde, hatta en gelişmiş ülkelerde, dünyanın düz olduğuna ve dönmediğine inanan insanlar mevcutken, kimisinin böyle düşünmesini fazlaca yadırgamıyorum. Allah ıslah etsin. Üstelik, zamanında Radikal İki’deki bir yazımda, bizim memlekette hak/hukuk ‘duygusunun’ annemin tavukları düzeyinde olduğunu yazmıştım da, ertesi hafta makale yazan bir ‘hâkim’, “Murat Sevinç annesinin tavuklarına haksızlık ediyor” demişti. Böyle bir toprakta yaşıyoruz.
Evet, memleketin konu ve sorun yoğunluğunda, hele ki seçim sürecinde kolay değil, biliyorum; ancak yine de aklı başında basın ve siyasetçileri bu konuyu arada bir de olsa gündeme getirmeye davet ediyorum. KHK’lilerin mücadelesi sürüyor, sürecek. Ancak biraz omuz verilmesi fena olmaz. Yapılacak şey çok basit; bizleri değil, hukukun genel ilkelerini, anayasada düzenlenen temel hak ve özgürlükleri savunmak ve yüksek yargı organlarının kararlarını hatırlatmak. Hepsi bu.
Video önerisi: Âdetim değil, ancak konuyla ilgili olduğu için, birkaç ay önce Medyascope’ta Ruşen Çakır’la bu konuda yaptığımız söyleşiyi buraya bırakıyorum.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları





































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.12.2025
23.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
30.10.2025
26.10.2025
12.10.2025
3.10.2025
14.09.2025
11.09.2025