Mustafa Karaalioğlu
Yerel seçim sonuçlarının mecbur kıldığı siyasi şartlara uygun olarak liderlerin birbirleriyle görüşmesinin önemi olmadığını söyleyemeyiz. Sandığın birinci partiyi değiştirmesine duyarsız kalınmamasının ve uzun süredir aşırı sert giden merkez siyaset dilinin yumuşama eğilimi göstermesinin gayet tabii kıymeti vardır. Yakın zamana kadar son derece garip bir siyasi modelimiz vardı. İktidar partisi muhalifi olan bütün partileri neredeyse yok saymaktaydı. Muhalefet de bu tavra benzer bir sertlikte cevap vermeyi alışkanlık haline getirmişti. İktidar ve muhalefetin bu siyasi tarzı aynı şekilde tabana da yansıyordu. Merkezden sokağa, Ankara’dan taşraya kararlı bir sertlik, saygısızca hitaplar ve yok saymalar siyasetin normali haline gelmişti.
31 Mart’ta sonra belki de hayırlı şey bu gerilimin nispeten gevşemesi ve normalleşme olmasa bile normal gibi davranma çabası gösterilmesidir. Kabul edelim, bunun en önemli sebebi CHP’nin sandıktan birinci çıkması ve ülkenin siyasi haritasının şok edici bir şekilde değişmesidir. Yani, güç dengesinin iktidar aleyhine dönmesi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Lideri Özgür Özel’le görüşme trafiğini de böyle okumak gerekir. Yahut Meral Akşener’le sürpriz görüşmesini. Erdoğan, eksilen gücünü bulunduğu makamın imkanlarıyla tamamlamak ve siyasette belirleyici lider olduğunu bu yolla göstermek istiyor yahut bunu deniyor… Yaptığı şeye, sandığa saygısını göstermenin bir başka yolu da diyebiliriz. En iyi bildiği ve anladığı şey güç kullanımıydı şimdi de bunun alışık olmadığı bir yolla kullanmayı deniyor: Diyalogla…
Erdoğan, Özel’le pazarlığa oturabilir zira CHP liderinin bir gücü var. Parlamentodaki gücünün ötesinde siyasi enerjisi ve gelecek umudu yüksektir. Mesela, Akşener için böyle bir avantaj söz konusu değil; zira Meral hanım zaten koltuğunu terketmiş durumdadır ve Cumhurbaşkanı ila arasında siyaseti etkileyecek bir pazarlık söz konusu değildir. Ayrıca, Akşener’in böyle bir niyeti veya girişimi olacağını düşünmek de yanlıştır. Zira ortada siyasi açıdan ileri düzeyde orantısızlık ve dolayısıyla imkansızlık var. Sohbetlerine en fazla, iki eski dostun görüşmesi diyebiliriz. Yine de bu görüşme Erdoğan’ın topluma ermek istediği “güç hala bende” mesajına küçük de olsa katkı sağlamıştır.
Öte yandan, Özel’in de Erdoğan’la pazarlığa istekli olduğunu sanmıyorum. Buna hem ihtiyacı yok ve hem de pazarlığın bir yerinde masaya gelebilecek anayasa değişikliği paketi ve o pakette Erdoğan’ın yeniden seçilme imkanı dahil, başkanlık sistemini güçlendirecek maddelere destek vermesinin imkanı yoktur. Elbette CHP’nin artık Erdoğan’la masaya oturacak gücü var. Ama çok zayıf ihtimalle, bir pazarlık düşünülse ve Özel’in masaya sürecek çok şeyi olsa bile; bu konuda da siyasi imkansızlık bulunuyor. CHP’nin yerel seçimde yakaladığı büyük ivme en büyük rakibine herhangi bir şekilde avantaj sağlamayı gereksiz kılıyor.
Özel pekala biliyor ki normalleşmeye, gerilimsizliğe ve sempatiye daha çok Erdoğan’ın ihtiyacı bulunuyor. Süreci yönetecek özgüveni ve kapasitesi olmadığı da söylenemez. Bu yüzden CHP’nin tabanının bir kesiminden yükselen itirazların veya kaygıların fazla anlamı yok. Yerel seçimi önde bitiren kadroların bu avantajı korumayı da bileceklerini düşünmek gerekir.
Siyaset saf bir güç oyunu ve uzun süreden sonra ilk kez bu oyunda denge yakalanmış durumdadır. Masada olmak önemli ama masadan bir şey kazanarak kalkmak gerçekte iki taraf için de imkansızdır. Çünkü kazancın büyüğü sandıkta beklemektedir. Maharet hata yapmadan masadan kalkıp, sandığa ulaşabilmektir.
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025