Mustafa Karaalioğlu
Eski Türkiye dediğimiz standartları, kavramları, referansları ve tatbikatları ile tartışmalı bir bütündü. Değişime karşı açıklar veren ve toplumun taleplerini taşıyamayan uzun bir yanlışlar listesiyle ağırlaşmış, hantallaşmıştı. Nihayet o kadar taşınamaz hale geldi ki revizyon yetmedi, sistemin tümden değişimi, yani başkanlık sistemi kaçınılmaz oldu. Şimdi başkanlık sistemi de çok erken dönemde tartışılıyor. Henüz ikinci yılını sürerken bazen temenni, bazen beklenti sadedinde yeni sistemin revizyonu, onarımı hatta tamamen değişmesi sesleri yükselmeye başladı.
Başkanlık sistemini yıpratan, partili ve sınırsız yetkilere haiz cumhurbaşkanlığı mıdır? Sistem içinde kurumların etkilerinin zayıflamış olması veya atama sisteminin merkezileşmesi midir? Meclis fonksiyonlarının modern zamanlarda alışılmadık ölçüde gerilemiş olması mıdır? Yahut da böyle bir dizaynın tabiatı gereği Cumhurbaşkanı’na sorulmadan hiçbir şey yapılamıyor oluşu mudur?
Evet hepsi… Sistemin inşasında bu kadar hata ve eksik varsa gayet tabii ki onarım talebi veya parlamenter sisteme dönüş arzusu kaçınılmazdır.
Ancak, bütün bu yapısal eksiklere rağmen Başkanlık Sistemi uygulamada, iddiasının tam zıddına Eski Türkiye görüntüler vermeseydi talepler daha cılız ve sınırlı kalacaktı. Yeni sistem iyi kurgulanmış olmamasına rağmen problem ‘öncelikle’ sistemin bu arızalı halinde değildir.
“Eski Türkiye”nin yanlışlar listesini gözden geçirelim de bir sistemin başarı ölçüsün anlayalım.
Evvela demokrasi eksikliği… Yani, bütün kurumlarıyla çoğulculuğun hayata geçirilememesi. Seçim dışındaki kurumların sistem içindeki ağırlıklarının baskılanması ve elbette sivil toplum kuruluşlarının var ile yok arasında hayat mücadelesi vermesi.
Hukuka güvensizlik… Sadece hukuka güvensizlik değil aynı zamanda yargı eliyle vesayet kurma düzeni; yani apaçık jüristokrasi hakimdi.
İfade özürlüğü problemi… Konuşanların, yazanların baskı altında olduğu, basın hürriyeti probleminin bir türlü aşılamadığı yıllar neredeyse sistemin karakteri haline gelmişti.
Devletin bildiği, inandığı, kabul ettiği ideolojinin bir norm olarak dayatılması… Örnek başörtüsü meselesi. Örnek Laik-Kemalist ideolojiye uygun birey yaratma hayali ve o hayalin ürettiği baskılar.
Hesap vermezlik, şeffaflık tanımazlık… Sistem içinde o kadar karanlık alan vardı ki devletin, kamu yönetiminin açıklık mecburiyeti şöyle dursun, hesap vermesi bile teklif edilemezdi.
Farklı olana kapıları kapatmak… Kürt meselesi böyle doğdu ve artık çözülemez noktaya geldi. Eski Türkiye, dindar olanın da sosyalistin de, liberalin de düşman olarak tanımlandığı bir ülkeydi.
Liste bitmez, uzatmayalım… Eğer, bu meselelerin hiç olmazsa bir kısmı yüksek sesli ikazlara kulak asılıp çözüm yolun konulmuş olsa, tarihin tozlu sayfalarına attığımız parlamenter sistem bugün yürümeye devam edecekti. Çünkü sorun çözebiliyor ve değişimi cevaplıyor olacaktı. Ama eski sistem o kadar itibar kaybetti ki gelişigüzel kaleme alınmış başkanlık sistemine karşı bile mağlup olmaktan kurtulamadı.
Peki, eskinin yanlışlarına karşı muazzam bir krediyle yola çıkan başkanlık sisteminin erken vakitte başına gelenlerin sebebi nedir? Cevap yeni sistemin mimarisindeki eksiklerden önce Eski Türkiye’nin yanlışlar listesindedir. Demokrasi, hukuk, şeffaflık, hesap verebilirlik, ifade özgürlüğü, norm dayatma, farklılıklara tahammül kriterleri… Vuralım o kriterleri bugüne, uygulamalara bakalım, görelim sıkıntıyı.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
14.09.2025
1.09.2025
18.08.2025