Mustafa PAÇAL
90’lı yıllara dönüldüğü konusunda süren tartışmaları, aslında o yıllara dönüldüğü anlamından daha ziyade son on küsur yılda her alanda görülen iyileşmelerin ortadan kalktığı yönünde yapılan bir değerlendirmeler olarak görüyorum.
Yoksa sorun, 90’lı yıllara dönmekten daha öte 90’lı yılların yeni versiyonu dönemlere bir daha nasıl dönmemeliyiz sorusuna verilecek cevapta aranmalıdır.
2004-2010 yılları içersinde yapılan ekonomik, demokratik reformların bugün teker teker ortadan kaldırılarak otoriter, tek adam otoritesi bir çizgiye savrulmuş olmanın “90’lı yıllara geri dönülmesi” kadar yerine oturacak başkaca bir ifade bulunamazdı herhalde diye düşünüyorum.
Çünkü 90’lı yıllar otoriter devlet düzeninin en kaba biçimde uygulandığı yıllar oldu.
Hemen aklımıza faili meçhul cinayetler gelmesi ile insan hakları ve özgürlüklerin ihlali bakımından Türk devleti tarihine “yüzkarası yıllar” olarak geçti.
O yılların her MGK toplantısının gündemini yapılacak operasyonlar oluşturuyordu. Devlet “kendi güvenliğinin sağlanması” için aldığı önlemlerin arasında koruculuk sistemini kurduğu kadar ülkücü- mafya ile de suç ortaklığı yapıyordu. Susurluk kazası aslında bu suç ortaklığını açığa çıkarmak ve bu dönemin aydınlanması için sayısız olanak sunmuş olsa da bu kazanın neredeyse tüm sonuçlarının ortadan kaldırılması adeta bir “devlet görevi” olarak yerine getirildi.
Bugün 90’lı yıllara dönüldüğünün işaretleri fazlasıyla görülüyor.
Faili meçhul cinayetler, insan hakları ihlalleri ve özellikle basın özgürlüğü alanında yaşadıklarımız bunların işaretlerini oluşturuyor.
Tek başına Suruç katliamı ve halen bu saldırıyı yapanların ve yaptıranların izlerine dahi rastlanmamış olması bile 90’lı yıllara dönüldüğü yolundaki kaygıları güçlendirmeye yetiyor.
Son olarak Koza- İpek Grubu’na yapılan operasyonları bu çerçevede değerlendirmek yerinde olur. 90’lı yıllarda Özgür Gündem Gazetesi binası bombalı saldırıya uğramıştı. Önce Samanyolu Medya Grup şimdi ise İpek Medya Gruba Yargı ve Emniyet eliyle operasyonlar düzenleniyor.
Yani yöntemler ve yönetenler değişse de basını susturmak amacı değişmiyor.
AKP’li yıllarda Anayasa ve yasalarda yapılan değişikliklerle demokratikleşme alanında atılan adımların şimdi yerinde yeller esiyor.
İç Güvenlik Yasası gibi baskıcı düzenlemelerin sonuçları ortada duruyor.
Terörle mücadele adı altında her türlü hukuksuzluk ve ihlaller yapılıyor.
İllerde valiler adeta hem yürütme, hem yargı ve hem de infaz görevlerini yerine getiriyorlar. Doğu ve güneydoğu illerine adeta bir savaş yaşanıyor. Diyarbakır, Hakkâri, Dersim, Cizre, Gever, Lice, Silvangibi iller sanki işgal altında bulunuyor. Evlere ağır silahlarla ateş açıyorlar. Çocuklar ölüyor. İnsanlar çaresiz elektrik yok, su yok, dükkânlar kapalı, iletişim sağlanamıyor.
Bir başka boyutta ekonomide de son on yılların kazanımları kaybedilmeye başlandı. Bu değerlendirmeyi Maliye Bakanı da yapıyor.
Her ne kadar bankacılık sisteminde sorun yoksa, maliye politikaları fazla sorunlu değilse bile bugün ekonomiye duyulan güvensizliğin her geçen gün artıyor olması, başta yatırım ortamının bozulması olmak üzere ekonomide bu yılın yüzde 4 olan büyüme hedefine ulaşmayı hayal hâline getiriyor.
Çin ekonomisindeki yavaşlamanın ve Fed’in Eylül ayında faiz artırımına gitme ihtimalinin giderek güçleniyor olması ile Ağustos ayında doların bir ayda yüzde 4’ten fazla artışı ve TL’nin son iki yılda dolar karşısında yaklaşık yüzde 50 değer kaybetmesi ile petrol fiyatlarında üst üste olan artışları birlikte düşündüğümüzde genel olarak ekonomik alanda da 90’yı yıllara dönmesek bile konunun ciddiyeti her geçen gün dikkat çekiyor.
Yani Erdoğan’ın Türkiye’sinin bu görünümü ekonomide güvensizlik, demokratikleşmede ise tam bir umutsuzluk veriyor.
Bu durumun sürdürülebilir yanı bence kalmadı. Seçimler yeni bir umudun kapısını açabilmeli, tabii ki bu seçimler yapılabilirse…
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020