Namık ÇINAR
Şu farka bir bakar mısınız?
Bundan tam otuz sene önce, 1984’te, Almanya ile Fransa sınırında gümrük kontrol noktalarını geçişte saçma sapan bürokratik sorunlar yaşayan her iki ülkenin kamyon sürücüleri, çektikleri sıkıntılar yüzünden ayrım gözetmeksizin iki hükümeti de hep birlikte protesto etmeye başlarlar.
Ne ki, ister Almanya olsun ister Fransa, kendilerini tel’in eden bu “çapulcu” sürüsünün üstüne, göz çıkarmaktan tutun da öldürmeye kadar varan önlemleri alsınlar diye ne bir polis, ne jandarma sevk ederler.
Şu ya da bu sebepten dolayı o esnada mutsuz olup da seslerini duyurmaya çalışan insanların gösterilerini bastırmak için “devlet terörü”ne başvurmak yerine, dönemin Almanya BaşbakanıKohl ile Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand, Saarbrücken kentinde biraraya gelerek bu soruna bir çözüm aramayı seçerler.
Ve nihayet Lüksemburg’un Schengen kentinde aynı adla anılan bir anlaşma imzalayarak, bugün artık bütün AB üyesi ülkeleri içine alacak şekilde “İç Pazar”ın tüm coğrafyasını kapsayan, ortak alanda seyahat edenlere uygulanacak kontrollerin kaldırıldığı bir formüle ulaşırlar.
Devletin istenmeyen uygulamalarına karşı benzer tepkiler, bildiğiniz gibi bizim buralarda da olmadı mı?
Sadece kentlilerin değil, artık köylülerin de seslerini duyurmak istediği...
Ormanlarının, otlaklarının, dere tepe, bağ ve bahçelerinin bir bir yok edilmesine seyirci kalmayacaklarını...
Yüzlerce yılda oluşmuş çarşı-pazarlarının piyasasını ruhsuz AVM’lere, tarifsiz güzellikteki kadim mahallelerini yavan site ve rezidanslara, yurdun cennet köşelerini cehenneme çevirecek kadar gözü dönmüş HES projelerine kaptırmayacaklarını... ortaya koydukları...
Yerden kabarcık kabarcık kaynayan berrak bir ayazma gibi bilinçlerle; mazbut, erdemli, arif halk hareketleri, bizim buralarda da uç vermedi mi?
Ama korku kuşanıp dehşet saçan...
hâlden anlamaz, Allah’tan korkmaz...
bir hoyrat, bir baskıcı, bir zalim...
bunu görünce, çıktı ne yaptı?
Onları anlamak dururken...
acaba ne istiyorlar diye düşünmek ve sormak dururken...
kendisinin temsil ettiği toplumsal kesimlere devletin reva gördüğü eski zorbalıkları olsun anımsayarak, beyninin kıvrımları arasında elektriksel bir şelaleye yol açmak dururken...
tuttu, kutuplaşmasından besleneceği “kontrollü bir savaş alanı”nın yerlerde sürüklenen ölüleriyle, polisliğin tarihine utanç vesikası olarak geçecek bir “destan” yazdırdı.
Şimdi size soruyorum:
Adım adım uygarlığa, iyiliğe, güzelliğe, mutluluğa tırmanan Avrupa’nın geçmişteki ya da şimdiki liderleri de politikacı; bu da politikacı...
Onlar da devlet yönetiyor, bu da yönetiyor...
Onların da polisleri var, askerleri var; bunun da var.
Pekiyi, söyleyin bakalım:
Onlara mı benziyor, bu bizimkisi...
yoksa Saddamlara, Kaddafilere, Esadlara, Malikilere, Sisi ve Mursilere mi benziyor?
Yüzünün ve sırtının dönük olduğu yerler neresi?
Nerelere özenip öykünüyor da, batağına doğru itekliyor bizleri?
Bir de artık o nasıl bir hırssa...
yemiyor, içmiyor...
ne vapurların ardı sıra seğirten martıların soluk soluğa telâşlarına gözü değiyor...
ne de sabah serinliğinde nemli yuvalarından başlarını uzatan solucanların ilk “günaydın”larını duyuyor.
Kaybederse, yaşamak için âdetâ sebebi kalmayacak kadar gözünü koltuk bürümüş; kent kent dolanıyor.
Bu koşullarda belki yeni bir köprünüz, bir havaalanınız, ya da hızlı giden bir treniniz daha olabilir. Ne ki demokrasiniz yoksa hem uygar, hem de mutlu değilsinizdir.
Fakat, ne siz çok sevinin, ne de siz fazla dert edinin.
Böyle rejimler kendi kurdunu kendi içlerinde büyütürler.
İster seçilsin, ister seçilmesin; en güçlü gibi göründüğü anda, eğer daha da yukarıya çıkacak yeri kalmadıysa, orası aynı zamanda artık onun için aşağıya düşmeye de başlayacağı bir yer olacaktır.
Sorun sadece, verdiği ve her geçen gün katlanarak artan zarardadır.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016