Namık ÇINAR
İşbölümündeki görevlerinden biri de, her gün erketeye yatıp medyadaki hükümet muhaliflerini bir zamanların derin devleti gibi fişlemek olan, gazete kisvesi altındaki bu paçavra, “Asker eskisi Namık Çınar, İslâm Devleti’ne olan tahammülsüzlüğünü yine gösterdi” diye yazarak, belli ki beni tetikçilerine hedef göstermiş.
Sanki “din devleti” önermek, bu ülkede olması gereken, normal, demokratik bir şeymiş de, benim yaptığım yanlışmış; duygusu vererek, hem de.
Bu edepsizlikleri ilk de değil üstelik.
Birkaç ay önce de, “çınar kökünden yıkılır” diyerek tehdit etmişlerdi.
Ne ki kulak asmamış, “it ürür, kervan yürür”diye düşünerek pek oralı olmamıştım.
Ama artık tadını kaçırdılar.
Yaptıkları eleştiri olsa gam yemeyeceğim, doğal karşılayacağım.
Amaçlarının bu olmadığı çok açık; hakaret de ediyorlar.
“Cibilliyetsiz” diyerek sövüyorlar.
Bizim memlekette “cinsine...cibilliyetine” diye saydırmak, bir kimseye “soyu sopu belirsiz, huyu suyu bozuk” diye küfretmenin en bilinen yoludur.
Bu sözcüklerden birini dahi kullansanız, devamını getirmeseniz bile, lâfın nereye gittiğini herkes anlar.
Ben onlardan farklı olarak, bu ülkenin, soy sop kütüğüne, cinse cibilliyete, dine imana dayalı yurttaşlık tasniflerini artık çok gerilerde bırakmış bulunan “Batı Uygarlığı Dünyası”na dâhil olarak yaşaması gerektiğine inananlardanım.
Toplumsal barış ve mutluluk için, “insan” olmayı yeterli görüp tek ölçüt sayan bir nizamdan yanayım.
Bu yüzden de, Mısır’daki “İhvan”, Filistin’deki “Hamas”, Irak’taki “İslâm Birliği”, Suriye’deki “Tevhid Örgütü” ne ise, Türkiye’de de AKP’yi her geçen gün o hâle getiren Erdoğan’ın inşasına çalıştığı “din devleti”ne elbet de sonuna kadar karşı çıkacağım.
Sıraladığım bu ülkelere bakıp da, içine düştükleri felâketin ortak paydasının “siyasal din” olduğunu göremeyip, burasını da öyle bir yer yapmaya özenmenin ne denli büyük bir gaflet olduğunu haykırmayı korkusuzca sürdüreceğim.
Benim ne “paralel”lerle, ne de sizin gibi “yamuk”larla işim olur.
Kim dini siyasallaştırırsa, karşısında beni bulur.
Fakat sırf edepsizliklerini ortaya koymak için, onların değer yargılarından gider de, anlayacakları dilden konuşursam...
Bakın baylar!
Ben bu devletin kendi çizgisi bakımından tıpkı sizler gibi bağnazlığının en dorukta olduğu bir döneminde, yedi ceddime kadar didiklenerek, araştırması yapılarak askerî okullara alınmış, subay olmuş birisiyim.
Yani sizin “cins ve cibilliyet”e dair değer yargılarınızın sınavlarını fazlasıyla vermiş bir adamım.
Ama aranızdan kimler, çok meraklısı olduğunuz, bana göre bu yoz taraklardan geçmiştir, acaba?
Acaba kaçınız ne idüğü belirsiz çıkar, kendi testinize girseniz örneğin?
Dedim ya, ben “insan”ı esas alırım.
Kimsenin soyu sopu, dini imanı beni ilgilendirmez.
Benimkine de başkaları karışamaz.
“İnsan”, böyle özelliklerden yola çıkarak değerlendirilemez.
Hoş, siz de andırıyorsunuz insanı.
Kulaklarınız insanınkine benziyor.
Ama insan gibi duymuyorsunuz!
Gözleriniz aynı insan.
Ama bakmıyor insan gibi.
Önüne gelene pislik attığınız bu vicdansızlığınızla nasıl yaşıyorsunuz?
Sizden dindar da olmaz.
Siz Allah’ın yüzkaraları olmalısınız.
Ya da imalât hataları.
Size bakıp, tanrı bile yeriniyordur; bana kalsa.
Ahlâkın bulunduğu yer, sizin eşindiğiniz yer değildir.
Ahlâk, meselâ gazeteciysen, siyasal iktidarın yalakası değil, halkın yanında olmaktır.
Muktedirlerin beslemesi değil, yoksulların sesi olmanın savaşını vermektir.
Ahlâk, gizlenmeye çalışılana ışık tutmak; madalyonun öteki yüzünü göstermeye kalkmaktır.
Boğazından geçecek iki lokmayı, ona buna iftira etmeden, kara çalmaya kalkmadan, namusunla kazanmak; hattâ çoğu zaman kazanamamaktır.
Sizin gibi olmamaktır, ahlâk.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016