Nejat ERDİM
Amerika, İngiltere ve Fransa’nın öncü, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın destekleyici ülkeler olarak oluşturdukları Suriye’ye müdahale bloğu tamamen şekillendi denilebilir.
Geçtiğimiz hafta henüz kim veya kimler tarafından net olarak kullanıldığı belli olmayan hem ve Şam rejiminin hem de rejime karşı savaşan ÖSO çetelerinin karşılıklı suçlamaları ile birbirilerini suçladıkları ve gündeme; 1500’e yakın sivilin yaşamına mal olan kimyasal silah saldırısının yarattığı gerilim olarak yansıyan olay yukarıda adı geçen Şam karşıtı ülkeleri Esad’a karşı askeri müdahalenin eşiğine getirdi.
Suriye’de süren iç savaş ve belirsizlik kuşku yok ki savaşan güçleri akla gelebilecek tüm kuralsızlıkları işlemeye teşvik ediyor. Günlerdir Kürtlerin hakim olduğu Rojava’da İslamcı terörist El Nusra çetelerinin çoluk, çocuk demeden işledikleri cinayet ve katliamlar bunlara verilebilecek en can alıcı örnek aslında.
Dünya, kimyasal saldırısı şoku ile sarsılırken öte yandan, Şam ısrarla kendi denetiminde olan bir bölgeye herhangi bir kimyasal silah kullanmalarının söz konusu olamayacağını ısrarla savundu; ki bu aslında çok mantıklı bir gerekçe ve hem de BM heyetinin tam da Şam’da olduğu bir dönemde bu akla pek yatkın gelmiyor. Rejim karşıtı çeteler ise bu iddianın tam aksini dillendirirken bir bakıma son dönemlerde üst üste aldıkları askeri yenilgileri terse çevirip özellikle ABD’nin önceden dile getirmiş olduğu “sivillere yönelik bir saldırıya seyirci kalınamayacağı” yönündeki beyanatını fiiliyata geçirmek adına bizzat böyle bir cinayete başvurmuş olma olasılıkları oldukça yüksek.
Nitekim en son Rus uydusundan elde edilen görüntülerde kimyasal silahın ÖSO çetelerince kullanıldığı saptansa da Akdeniz’e savaş gemilerini gönderen ABD, İngiltere ve Fransa’yı buna ikna edebilmiş değiller, öte yandan bloğun diğer etkisiz ülkeleri olan Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın at başı oynayan diğer üç ülkeye karşı söz söylemeye ne gücü ve ne de cesareti var.
Suriye’ye askeri müdahale seçeneğinin temelinde esasında ne sözüm ona Amerika’nın hümanist(!) düşünceleri, ne de İngiliz ve Fransızların Suriye halkına duydukları sevgi var! Şurası çok net ki ABD Dünya kamuoyunda özellikle Afganistan ve Irak’ta kaybolan itibarını hem tekrar kurtarmak ve hem de ABD kamuoyuna “hala istediğim yere müdahale edebilirim” tezini yaymak amacı ile böylesi bir müdahaleye başvurma gereği duyup kendince bir” kırmızı çizgi” fikri oluşturmak istiyor.
Tüm bunlar bir yana Suriye’ye yapılacak olası bir askeri müdahale kuşkusuz ki en çok ta Türkiye’yi etkileyecektir. Ortadoğu’nun ve hatta Dünya’nın en etkin hava saldırı ve savunma sistemlerine sahip olan İsrail’in bile zaman zaman Suriye’ye bir iki ufak tefek müdahalesinin bile anında karşılık bulduğunu düşünürsek ne demek istediğim daha net anlaşılmış olacak.
Şunu çok iyi bilmek gerekir ki Suriye ordusu ne savaşlardan yenik ve yorgun çıkmış ve demode silahlara sahip bir Irak ordusudur ve ne de bölgenin diğer kukla rejimleri kadar çaresiz ve basiretsiz bir rejimdir.
Baştan sona Rusya, Çin ve İran’ın askeri teçhizatları ile donanmış ve güçlendirilmiş bir Suriye ordusunun varlığını yadsımamak gerekir diye düşünüyorum. Öyle olmazsa başta Türkiye ve diğer bölge ülkeleri ile bir takım batılı devletlerin her türlü desteği verdiği ÖSO çetelerinin şu ana kadar elle tutulur hiçbir başarı elde edememiş olmalarından anlamak mümkün.
Neredeyse 1000 km sınır hattı ile komşusu olduğumuz Suriye’nin içindeki ateşin bize sıçramaması adına kanımca en doğru olanı olası bir askeri müdahaleye dâhil olmamak ve bölgeyi istikrarsızlığa sürmesi kaçınılmaz olan bu seçeneğe karşı direnmektir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015