Nejat ERDİM
Son günlerde Kürt illerinde yıllardırAKP'den desteğini esirgemeyen bazı büyük aşiretlerin akın akın HDP'ye doğru yürümeleri siyasetin çehresini ve yönünü değiştireceğe benziyor.
Aslında epeyce bir süredir HDP'nin 7 Haziran genel seçimlerine oldukça etkili ve yoğunluklu bir şekilde hazırlandığını ve özellikle kitlesini bu noktada ciddi şekilde eğittiği bilinen bir gerçek, yani HDP bu seçime oldukça profesyonelce hazırlanıyor demek mümkün.
Bölge dinamiklerini iyi okuyan, bölge insanının hassasiyetlerini iyi bilen ve aynı zamanda bölgede saygınlığı olan, Kürtler arasında "ru spi" yani aksakallı olarak kabul gören şahsiyetler birer kanaat önderi misyonu ile gerek bölgenin ve gerekse Ortadoğu'daki tüm Kürtlerin ortak paydalarını özümseyip benimseyerek aşiretlerin kapılarını çalıyorlar.
Ama aşiretlerin AKP'den kopuşunu tetikleyen kuşkusuz ki başkaca da sebepler yok değil.
Özellikle Roboski olayı ile AKP'ye duyulan kuşku, Kobani geriliminde Erdoğan'ın Gaziantep'te adeta bir temenni edası ile söylediği:"Kobani düştü, düşecek!" sözleri bu kuşkuyu nerdeyse tüm Kürtlerde öfkeye dönüştürdü.
Nitekim Kobani'de Kürtler IŞİD çetelerine karşı Dünya insanlık tarihinin en şanlı mücadelesini vererek Topraklarının işgaline IŞİD'e el altından yapılan onca desteğe rağmen izin vermediler.
Bu kırılmadan sonra denilebilir ki AKP için Kürt illerinde çöküşün de başlangıcının fitili adeta ateşlendi.
Kürtler tercihlerini HDP'den yana kullandıkça iktidar cephesinde ve Ak Sarayın mukiminde bir telaş ve bu telaşla karışık bir öfke patlaması da kendini dışa vurdu.
Öyle ki 3 yıldır çözüm sürecinde onca olumsuzluğa rağmen gelinen noktayı hiçe sayıp adeta süreci hiçe sayan Cumhurbaşkanının açıklamaları ve kendisi ile çelişen "Kürt sorunu yoktur" söylemi bu öfke ve çaresizliğin eserinden başkada bir şey değildi.
HDP'nin ısrarla hedef gösterilmesi özellikle batı illerinde HDP'ye yönelik onlarca saldırının yapılmış olması ülkenin Doğusunda Kürtler arasında farkında olunmadan bir kenetlenmeyi beraberinde getirdi.
Ve hatta halk arasında kendiliğinden saldırıların aslında HDP'den öte Kürtlere yönelik saldırılar olduğu düşüncesi hızla yayılmaya başladı, kaldı ki Devletin kolluk güçlerinin ve mülki amirlerin yapılan bu saldırılara karşı sessiz kalması bu ayrışmayı ciddi şekilde etkileyen bir noktaya doğru insanları sürükledi.
İşte bu çalkantılar içinde bölgede gerek bireysel ve gerekse aşiretler bazında AKP'den HDP'ye ciddi göçler başladı.
Özellikle Batman, Urfa ve Adıyaman bölgelerindeki bu geçişler seçimin sadece bölgedeki kaderini değil, Ülkedeki kaderini de etkileyecek niteliktedir diyebiliriz.
Daha önce Tarım bakanı Mehdi Eker'in aşireti (Maladina) dan Batman'da 300 kişi ile HDP'ye geçişi ile başlayan bu süreç daha sonra Batman'ın en büyük aşiretlerinden olan Remiler, yani Ramanlıların katılımı devam etti; ki bu aşiret daha önce ANAP ve 12 yıldır da AKP ile beraber yürümüş ve meclise devamlı vekil sokan bir aşiret,bu açıdan oldukça önemlidir bu geçiş, aşiretin 50 bin civarında bir oy potansiyeline sahip olduğu söyleniyor.
Yine aynı şekilde Batman(Beşiri)'den AKP'den HDP'ye geçen başka bir aşiret te Aliki-Alikan aşireti oldu, bu aşiretin de bölgenin sayılı aşiretlerinden olup tahminen 20 bin civarında bir oy potansiyeline sahip olduğu biliniyor.
Hiç kuşkusuz ki bu geçişlerin partinin izlediği doğru starteji kadar başta Ahmet Türk ve bu dönemde HDP'ye geçen ve bölgedeki aşiretler üzerinde güçlü bir etkinliği olan Mir Dengir Fırat ve muhafazakar çizgiden Altan Tan'ın hakkını ayrıca teslim etmek gerekir.
Kanımca bu geçişleri sadece bir seçim manevrası olarak görmek yanlış olur, öteden beri HDP'nin durduğu eksende aşiretler ve feodal yapı arasındaki mesafeyi hesaba katarsak bu buluşmaların bir diğer anlamı da bir sosyolojik bir devrimin de yaşandığı gerçeğidir.
http://blog.radikal.com.tr/turkiye-gundemi/akpden-hdpye-asiret-gocu-ve-sosyolojik-bir-devrim-99991
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015