Nejat ERDİM
AKP’ye yönelik darbe girişimlerini içeren Ergenekon ve Balyoz davalarında sıkça dile getirilen “kaos ve darbe planı…” kavramlarını bu sefer Kürtlere ve onların 7 Haziran seçimlerinde elde ettikleri siyasi zaferi sabote etmeye yönelik olarak kullanmak; sanırım son Diyarbakır olaylarını göz önünde bulundurarak mümkün olacaktır.
Seçime iki gün kala HDP’nin büyük Diyarbakır mitinginde karanlık odaklarca peş peşe patlatılan bombalar ve bu saldırıda varılmak istenen hedefin ülkede bir iç çatışma ortamına zemin hazırlamaya yönelik olduğu çok açık ortada.
Özellikle son dönemlerde HDP ve HUDA PAR arasında can kayıplarına yol açan gerilimden hareketle Kürtler arası bir çatışmayı sahnelemek isteyen güçlerin böylesi hassas bir düzlemde topluma “suçlu” empoze etmekte zorlanmayacakları çok açık ortadaydı.
HDP’ye yönelik her saldırı da HUDA PAR, yine HUDA PAR’a yönelik her saldırı da HDP’nin direkt ilk akla gelecek tek şüpheliler olduğu varsayımından hareketle bu iki kesimi karşı karşıya getirmek doğrusu pek zor bir şey değildi.
İşte böylesi tehlikeli bir varsayımdan hareketle bunu da hiç çekinmeden sahneye koymak ve ülkeyi karanlığa götürmek isteyen birtakım güçler sahnedeki yerlerini aldılar.
5 Haziran günü Diyarbakır’da HDP mitinginde patlatılan bombalarda hedeflenen olmadı. Muhtemelen yüzlerce can kaybına yol açacak bu iğrenç saldırıda gerek HDP’nin idari kadrosu ve gerekse tabanı son derece sağduyulu ve soğukkanlı davranarak bunu önledi.
Ne istedikleri gibi yüzlerce can kaybı yaşandı, ne de HDP’li gençler HUDA PAR’lıları hedef alan saldırılarda bulundular.
Vazgeçmediler, 5 Haziran günü yapmayı istedikleri büyük provokasyon ellerinde patlayınca bu sefere daha farklı bir senaryoyu devreye soktular.
İki kesimin kendi içinde önemsediği ve saygı duyduğu kişilerden birini kurban seçerek infaz edip kitleleri çatıştırmak amacı ile HUDA PAR tabanınca sevilen İhya-Der başkanı Aytaç Baran’ı hedef alıp sokak ortasında öldürdüler.
Olayın hemen sonrasında HUDA PAR taraftarları sokağa dökülüp ne yazık ki 5 Haziran saldırısında HDP’lilerin gösterdiği sağduyuyu gösteremeyip sağa-sola saldırarak 3 kişiyi daha katlettiler.
Çünkü onlara göre Baran’ın katilleri PKK’nin şehirlerdeki gençlik yapılanması YDG-H’nin militanlarıydı ve Baran daha önce bu yapı tarafından defalarca tehdit edilmişti.
Ama YDG-H’den gelen “olayla ilgimiz yok…” yönündeki açıklama doğrusu olayın arkasında hangi karanlık ellerin olabileceği yönünde gözleri tekrar 90’lı yıllarda olduğu gibi ve muhtemelen hala var olan ve Devletin içine sızmış derin yapılara çevirmiş durumda.
İşte bu gerçeklikten hareketle HDP’lilerden peş peşe sağduyu mesajları geldi, ardından HUDA PAR’dan aynı yönde mesajlar geldi ve çok şükür ki olaylar daha da büyümeden kısmen de olsa yatıştırıldı.
Bundan sonrasında iki kesimin de lider kadrolarına ve bölgenin kanaat önderlerine çok ciddi görevler düşmekte.
Kürtler arası bir çatışmadan kimin kazançlı çıktığını iyi okumaları ve ona göre önlemler alınması gerekmekte.
Adeta bir kan davasına dönüşen bu çatışmaların artık son bulması ve bölge insanının 90’lı yıllarda PKK-Hizbullah arasında yaşanan ve yüzlerce can kaybına yol açan çatışmalara dönüşmemesi için iki taraf ta bir araya gelmeli, aynı karede görünmeli ve topluma “biz düşman değiliz” mesajı verilmelidir.
Öte yandan özellikle AKP’nin bölgede aldığı ağır yenilgi sonrası bu çatışmalara sevinen ve :”HDP’ye oy verirseniz olacağı buydu…” gibi hasma ne tutum içerisinde olanları ciddiye almalı ve böylesi alçakça bir zihniyete hizmet edenleri bölgede barındırmamalı.
Türkiye’yi ve bölgeyi bataklığa çekmek ve iç savaş çıkartmak isteyen bu karanlık odakların kaos planlarını bozmanın tek yolu, sağduyu ve sükunet ve aynı zamanda Devletin bu cinayet şebekelerinin üzerine ivedilikle gitmesidir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015