Nejat ERDİM
Türkiye’de bir yıla yakındır süren çatışmasızlık ortamı; kuşku yok ki savaştan ve kandan nemalanan kesimler haricindeki; herkes tarafından takdir ile karşılanmaktadır.
Ölümlerin ve gözyaşlarının olmadığı, “kör-topal” da yürüse memleketin neredeyse her yerinde ve en başta da Kürtlerin yaşadığı coğrafyada esen barışçıl ve güzel hava ile bambaşka bir iklime doğru seyrettiğimiz aşikâr.
İşte, tam da bu olumlu atmosferin neredeyse seneyi devriyesine yaklaştığımız bir dönemde, Yüksekova’da hiç kimsenin arzulamayacağı olaylar baş gösterdi.
İddiaya göre PKK’lilere ait mezarlar bazı “karanlık” güçlerce yağmalanmış, tahrip edilmiş ve böylece zaten zor-zahmet yürüyen barış sürecinin sabote edilmesi için zemin hazırlanmıştı.
Süreci yürüten taraflar, tabiri caiz ise arada bir, bir birilerini yoklasalar da açıkçası iki taraftan da şu ana kadar bir “fiziki müdahale ve çatışmaya” yanaşan olmamıştı.
Yüksekova da yaşanan olaylarda amca-yeğen’in hayatlarını kaybetmesi ve sonrasında patlak veren olaylara paralel Diyarbakır Lice’de yol kesen PKK militanlarının 4 askeri kaçırmaları ile gerilim bir anda tavan yaptı.
Barış’a gönül verenler deyim yerinde ise adeta bir “korku tüneline” girdiler.
Nerdeyse ki BDP’lilerin sağduyu ve gayretleri sonucu alıkonan 4 asker 24 saat geçmeden serbest bırakıldı.
Bu noktada sanırım BDP’lileri kutlamadan geçmek haksızlık olur.
Bir yıldır bölge genelinde birkaç münferit olay haricinde sükûnet hâkim iken adeta, “bir gizli el” düğmeye basmışçasına kitleler “mezarlığın tahrip edilmesi” iddiası ile sokağa döküldü.
İşte tam da bu kritik süreçte, İmralı’ya giden heyettekiler olaylara ilişkin PKK lideri Öcalan’ın değerlendirmelerini aldılar.
Öcalan, olaylara ilişkin çok çarpıcı değerlendirmelerde bulunduktan sonra çok önemli bir uyarıda bulunuyordu.
Yaşanan olayların bir,“Paralel Devlet” işi olabileceğini ve bu noktada hem Kürtlerin ve hem de hükümetin “uyanık” olması gerektiğini belirtirken; kamuoyu bir anda bu vurguya dikkat kesildi!
“Paralel Devlet“ veya Derin Devlet konusunun aslında sadece Türkiye’nin değil özelde bir zamanlar Avrupa’nın ve yaşadığımız çeyrek yüzyılda Latin Amerika’da anti-Amerikancı ülkelerin başına musallat olan bir bela olduğunu görebiliyoruz.
1945’li yıllarda başta batı Avrupa olmak üzere, diğer Nato’ya bağlı ülkelerde Varşova paktı etrafında toplanan Sovyet destekli komünist ülkelerden “kominizmin” ihracını önlemek adına derin ve gizli bir yapılanmaya gidildi.
Gladıo veyahut stay behin, yani Türkçesi “kısa kılıç” olarak tanımlanan bu oluşum, Nato’ya bağlı ülkelerde komünist faaliyet içinde olan öğrenci, aydın, sendika ve partilere karşı hem silahlı ve hem de psikolojik harp tekniklerini kullanarak ”pasifi vize” etmeye başladı.
Yunanistan’da 1944 yılında komünist öğrencilerin İngiltere’yi protesto mitinginde göstericilerin üzerine ateş açılmış, daha sonra ateş edenlerin Yunan gladiosuna bağlı “LOK” adı ile anılan milisler olduğu ortaya çıkartılmıştır.
Ama, gerçek anlamda gladionun deşifre olması 1972 yılına dayanır.
1972 yılında İtalya’nın Peteano köyünde meydana gelen bir patlama İtalyan polislerince soruşturmaya dahi gerek duyulmadan kapatılmıştı. Aradan üç sene geçmesine rağmen daha sonra “gladio soruşturmaları” ile ünlenen savcı Felice Casson olayın peşini bırakmayarak 30 yıla aşkın bir süreci beraberinde getiren bir cesurca uğraş ile bu yapılanmanın 1993 yılında tamamen deşifre olmasını sağladı.
Bütün Dünyada benzer yapılanmalar içine giren gladionun, kuşku yok ki hem o zamanlar ki coğrafi dizayn da Komünist Sovyetler ile komşu olan ve hem de Nato’un güneydoğudaki son ayağı olan Türkiye’de de kök saldığını tahmin etmek zor değil.
İlk başlarda “Özel Harp Dairesi” adında sözde “soğuk savaş tehdidine karşı” kurulduğu iddia edilen bu yapılanmanın temeli 1945’li yıllardan sonraya dayanır.
Bu münasebetle, 1948 yılında Türkiye’den bir grup subay, Amerika Birleşik Devletleri’ne gayri nizami harp eğitimi almak üzere gönderildi. Daniş Karabelen, Alparslan Türkeş, Suphi Karaman, Turgut Sunalp bu subayların en tanınmışlarıydı.
1948 yılından, 1980’li yılların sonlarına kadar ülkedeki sol ve komünist öğrenci, gazeteci, sendikacı ve partileri sindirmek, korkutmak ve hatta öldürmek amaçlı devreye giren bu yapılanma 1984 yılında PKK’nin kurulması ile bambaşka bir alana,bambaşka bir isimle çekildi.
Evvelden askeri cunta rejimlerinin “lejyonerliğini” yapan bu teşkilat, daha sonra Kürtlerin yaşadıkları coğrafyada sözde “terörle mücadele” amaçlı JİTEM adı ile sahne aldı.
Tıpkı geçmişinde sol ve komünist oluşumlara olduğu gibi, bu sefer aynı yöntemler daha acımasız ve pervasızca Kürt aydın, gazeteci,siyasetçi,iş adamı ve zaman zaman masum halka karşı uygulandı.
Kimi verilere göre, 17.000 faili meçhul(!) cinayet Veli Küçük, Yeşil, kod adı ile anılan Mahmut Yıldırım, Abdullah çatlı ve o dönemin diğer önde gelen isimlerinin kurdukları ekiplerce işlendi.
Türk gladiosu veya “kontrgerilla” sı Kürt illerinde daha sonra farklı oluşumlarla beraber hareket ederek halkın üzerinde derin bir baskı kurmaya çalıştı.
Özellikle, 1992 yılından 2000’li yıllara kadar Batman, Silvan ve Diyarbakır üçgeninde bu yapılanma ile ortak hareket ettiği deşifre olan “hizbulkontra veyahut Hizbullah(Lübnan ve İran Hizbullah’ı bu oluşumu hiç sahiplenmedi) devlet içindeki bu yapının korkunçluğu adına oldukça önemlidir.
İşte, geçmişte bu denli acı tecrübeleri olan Kürtlerin böylesi bir yapılanmaya karşı uyanık olmalarını ve her ne kadar birtakım eksikleri olsa da tüm Cumhuriyet hükümetlerinin özellikle Kürt meselesi konusunda en cesur ve kararlı olan AKP hükümetine olası bir provokasyona “gelmeme” konusunda yardımcı olmaları gerekir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- VE KAOS PLANI DEVREDE!
11.06.2015 - Türkiye koalisyona doğru!
4.02.2015 - SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN HDP!
19.05.2015 - Akp'den, Hdp'ye aşiret göçü ve sosyolojik bir devrim!
14.05.2015 - Solcu ve Hümanist Lider Demirtaş!
9.02.2015 - AKP-MHP KOALİSYONUNDA AKP’Lİ KÜRTLERİN ONUR SINAVI!
8.02.2015 - KAOS VE İKTİDAR!
4.04.2015 - Şİİ-SÜNNİ SAVAŞI KAPIDA!
28.03.2015 - AKP'DE BÜYÜK DEPREM!
24.03.2015 - ÖCALAN'IN MEKTUBU VE ERDOĞAN İLE HÜKÜMET RESTLEŞMESİ!
23.03.2015
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Mourat
Aslinda herkes az - cok, neler olup bittigini biliyor. Erdoganin yalan söyledigini, tonlarca para yedigini ve bu ulkenin insanlarini kandirdigini.... ne var ki ondan daha iyi secenek olmadigi icin, yine de onu tercih ediyorlar.