Ömer F. Gergerlioğlu
Dindar Türklerin çözüm sürecinin kesintiye uğradığı bugünlerde kafası daha karışık. Hükümetin çözüm sürecinde yaptığı uygulamalara rağmen tekrar çatışma sürecinin ortaya çıkışını büyük bir öfkeyle izliyorlar. Tabii her zaman olduğu gibi "öfkeyle kalkan zararla oturuyor" ve Kürt sorunu bu bakış açısıyla daha da büyüyor. Bu yazıda dindar Türkler konu edilecektir, olmayanlar bir başka yazının konusudur.
Kimi dindarımız hala "Kürt sorunu mu varmış, bu nereden çıkmış, Kastamonu'nun köyündeki maddi, yetersizlik hiç bir yerde yok" nakaratıyla sorunun maddi nedenlerden çıktığını ileri sürüyor. Devletin bile kabul ettiği bir sorunun milliyetçiliğe en kuvvetli bir şekilde karşı çıkması gereken dindarımız tarafından hala anlaşılmaması sorunun ne denli vahim boyutta olduğunu gösteriyor. On yılları bulan bir sorunun çatışmalı hale döndüğü zamanlarında iyice kronikleştiğini ve evrildiği hallerini görmeyi bırakın, ilk halinin bile kabullenilmemesi vahim bir durumdur. PKK'nın oluşturduğu çatışma hali Kürt sorununu anlamayı engellememelidir. Sorunun varlığı konusu bilinçaltından çıkarılıp bilinç aleminde tartışılmalıdır.
Kimi dindarımız "kimlik demek ayrımcılıktır, niye ayrım yapılacakmış, Ümmet anlayışı kimliklerin ayrı haklarının gündeme gelmesini kabul eder mi" diyor. Ümmet kavramıyla toplumsal kimlik haklarının buharlaştırılması gerektiğini düşünüyorlar ve çok yanlış düşünüyorlar. Ortamın silahlı çatışmaya döndüğü zaman sorunun daha da kötüleşmesinin nedeni dindarımızın kafasındaki bu yanlış ön kabuldür.
Kimisi ise Kürt sorununun geldiği son derece kötü çatışmalı ortamda bile Cumhuriyeti kuran iradenin yaptığı yanlışı görmezden gelmeyi tercih ediyor, anayasal kimlik vurgusunda Kürtlerin dışlandığını, Türklük vurgusunun oluşturduğu sorunun farkında değil hala. İktidarın verdiği hakların, ilerlemenin bir çırpıda geri alınabileceğini görmüyor. Zaten çatışmalı günlerin başlamasıyla devlet yetkililerinin kullandığı " ezeceğiz" dili hiç dikkatini çekmiyor. Ya bu iktidarda ya da farklı bir iktidarda verilen hakların rahatça geri alınabileceğini hiç düşünmüyor.
Tuğrul Türkeş "babasının partisi" gibi görüyor partisini, dindar Türkler de "babasının vatanı" gibi görüyor bu toprakları. Aslında bu topraklar ve doğuştan gelen asli haklar tüm vatandaşların doğal haklarıdır. Kendinizi "asli sahip" görürseniz "ihsan" dili kullanmaya başlarsınız.
Ümmet kavramıyla zan edilenin bir başka versiyonu sol camiada da yaşanmıştır. "Enternasyonalcilik" le tüm milliyetler üstü bir birlikteliğin olacağını düşünen sol camia bir müddet sonra bunun hayat dışılığını görmüş ve genel olarak bir değişim geçirmiştir. Acaba dindarlar bu olması gereken değişimi ne zaman yaşayacak, toplumun sorunlarını ayağı yere basar bir şekilde ne zaman değerlendirebilecek?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018