Oya BAYDAR
Aslında, şiddet sarmalı ve bağnazlık üzerine bir yazı bu. Yumruktan, tokattan başlayıp savaşlara kadar, şiddetin her biçimine ve ister dinci ister "laikçi" her tür bağnazlığa bir reddiye.
Erdoğan hanedanının; gelin, damat, kız kızan, soy sop seferber olup örgütlediği; tarikatleri, cemaatleri, ülkenin dört bir yanından, devlet gücünü ve kesesini kullanarak İstanbul'a taşıdığı; hilafetçisinden tutun da soykırıma uğratılan Filistinlilere içi yanan gerçek Müslümanlara, binlerce kişinin katıldığı miting sırasında meydana gelen bir olay toplumsal ruh halimize ayna tutuyor. O aynada, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle, dindarı laikiyle kendi yüzümüzü görüyoruz.
Yazının başlığında "yumruk atan"ı okuyunca hemen anlamışsınızdır. Bir süre önce hakeme yumruk atan adamı konuşuyorduk, şimdi de Filistin'le dayanışma adı altında çeşitli İslamî kesimlerin gövde gösterisi miting sırasında, bir gencin elinde Tevhid bayrağı/flaması taşıyan bir kişiye attığı yumruğu konuşuyoruz. Üniversite öğrencisi olduğu belirtilen gencin, ağzını burnunu kanattığı adama "Biz Türk'üz. Bir Türk olamadınız!" diye bağırdığını da olay mahallinde çekilen videodan izliyoruz. Yumruğu yiyen kişi, "Ben hem Türküm hem Müslümanım," diyor. Polis yumrukçu genci karakola götürüyor ve tutuklanıyor.
Saldırganlık, şiddet, cepheleşme, kin ve nefret sarmalında her gün biraz daha çürüyen, toplumsal dokusu çözülen ülkemizin gündelik manzaralarından biri aslında. İşin önemi ve bana bu yazıyı yazdıran: Olay sonrasında CHP'den ve laik mahalleden gelen yorum ve tepkiler.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yumrukçu gencin babasını telefonla arıyor, bir milletvekilini evine destek ziyaretine gönderiyor, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Anayasal düzeni yıkmaya çalışan hilafet yanlıları mı tutuklanmalı, burası Türkiye Cumhuriyeti, diyen Türk genci mi?" diye beyanat veriyor. Sosyal medyada ise Fatih Altaylı gibi adı sanı bilinen kişiler de dahil "eline sağlık"lar, "ellerin dert görmesin"ler ile dolaşıp duruyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel
Yeri gelmişken hemen belirteyim: Tutuklamanın cıvığının çıktığı, iktidar mensuplarına, hele de Erdoğan'a "gözünün üstünde kaşın var" diyenlerin tutuklandığı bu ortamda, önlem olmaktan çıkıp cezaya dönüşen tutuklamaların tümüne karşıyım. Ama, elindeki bayrak ve ardındaki düşünceyi beğenmediği, zararlı bulduğu için şiddet uygulamaya kimsenin, hiçbir nedenle hakkı olmadığı da herkesçe bilinmeli. O sembol ve düşünce ideolojik olarak, dünya görüşü ve inanç olarak size göre ne kadar yanlış olursa olsun, şiddet kullanma hakkınız yoktur.
Yıllar önce, Samsun'a bir davayı izlemeye gitmiş olan Ahmet Türk'e atılan yumruk için, anlı şanlı köşe yazarı Y.Özdil, "Yumruğunu adaletin tokmağı yerine koyup Ahmet Türk'ün burnuna inen kişi bu ülkede pekçok kişinin duygularına tercüman oldu," diye yazarak saldırıyı savunmuş, o günlerde de "Elleri dert görmesin" diyenlerden alkış almıştı.
Bu kertede bölünmüş, cepheleşmiş, nefret söylemiyle kirletilmiş, öfkesi burnunda, şiddete meyyal kılınmış bir toplumda, -kime olursa olsun- yumruk atanı alkışlarsanız, eline sağlık der, desteklerseniz; LBGT+'nın gökkuşağı flamasını veya Atatürk fotoğrafını taşıyana, DEM Parti flaması veya bir Kürt liderin, siyasetçinin posterini taşıyana, partinizin bayrağını, amblemini taşıyana, herhangi bir dinî simge taşıyana, kısa etekliye veya çarşaflıya yapılan / yapılacak saldırıları eleştirme, kınama, lanetleme hakkınız kalmaz. "Benim yumrukçum iyi, ellerin dert görmesin ama 'öteki'nin yumrukçusu bana vurursa yaygarayı kopartırım" zihniyeti; "benim katilim /teröristim iyi, ötekininki kötü"den nitelik olarak değil, sadece nicelik olarak farklıdır. Kürt'e yumruğun mubah olduğu yerde öteki de tutar Türk'e yumruk atar. Hilafetçiye yumruğu alkışlarsan laik cumhuriyetçiye saldırıya psikolojik ortam hazırlarsın. Başvuru merciinin yargı olduğunu unutup adaleti kendince kendin sağlamaya kalkışırsan orman kanununu geçerli kılarsın.
CHP yumruğa değil, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmalı
Başta CHP, kendisini cumhuriyetçi, laik, özellikle de solda tanımlayan bazı şahıs ve kesimlerin bu son yumruk olayı konusundaki tutum ve tepkileri olmasaydı, bu yazı yazılmayacaktı.
Ben Cumhuriyetçiyim, (özgürlükçü) laikliğe bağlı, sosyalist kimlikli, her türlü ayrımcılığa karşı eşitlikçi ve ama'sız barışçı bir kişiyim. Ancak, bu değerleri savunduğunu iddia eden Özgür Özel CHP'sini ve bu çizgideki muhalefeti anlamakta, hele de desteklemekte ve umut bağlamakta güçlük çekiyorum.
Cumhuriyeti savunmak; hilafet flaması taşıyan vatandaşa şiddet uygulamayı hak saymak, Türk olmayan veya sayılmayanı ötekileştirmek, farklı inanç, kültür ve kimlikleri düşman belleyen düşünce ve davranışları alkışlamak değildir. Cumhuriyeti savunmak; toplumu Cumhuriyet değerleri etrafında, insan hakları, özgürlükler ve eşitlik temelinde birleştirmekle olur. AKP iktidarına başlıca muhalefetimiz bunu başaramadığı, toplumu bölüp ayrıştırdığı için değil mi?
Yazının sürüklediği noktaya gelmişken, Özgür Özel'de ifadesini bulan CHP çizgisinin, bir yandan alkışlanacak adımlar atarken bir yandan bu adımları sıfırlayan uygulamalarından başımızın dönmeye başladığını da söylemeden geçmeyim. Benim ve benim gibi düşünen özgürlükçü, barışçı, eşitlikçi, demokrat kesimler, mesela Özdağ'ın Zafer Partisi'ne yakın ırkçı-faşizan çizgideki Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, ihraç edildiği CHP'ye bando mızıka davet edilip yerel seçimlerde aday gösterilmesinin hikmetini anlamış değilim / değiliz. Seçilebilir aday görülmesi ve oy beklentisi nedeniyle mi, yoksa zihniyeti ve ideolojisi CHP yönetimi tarafından da benimsendiği için mi? Her ikisi de aynı derecede vahim...
Yumrukçu gencin eylemine gösterilen, müsamahayı aşıp desteğe varan tavır da düşündürücü. Türkçü şoven ulusalcılığın, fanatizmin kıskacına kapılmış, kafası da bir hayli karışık o gencin tutuklanmasına -ve kim olursa olsun bu türden tutuklamalara- karşı çıkıp tahliyesini sağlamak başka, sırtını sıvazlamak, yumruğa meşruiyet sağlamak başka. Tevhid bayrağı/flaması taşıyan adam bir uçtaysa ona şiddet uygulamayı Cumhuriyeti savunmak sanan genç öteki uçta ve ikisi de aynı bağnazlıkta buluşuyorlar. Oysa Anayasa'nın temel ilkelerine sahip çıkmak bağnazlıklara prim vermemekle mümkün ki, bu da sınırsız inanç ve ifade özgürlüğünü savunurken nereden, kimden gelirse gelsin ve kime yönelirse yönelsin şiddete sıfır tolerans göstermekle olur.
Son 100 yıllık tarihimizden alınan derslerden, yaşanan acılardan, toplumsal travmalardan süzülerek Cumhuriyet'in 100. yılına aktarılması gereken Cumhuriyet değerleri: düşünce, inanç, ifade özürlüğü, evrensel insan hakları, özgürlükçü laiklik, eşit yurttaşlık temelinde birlik ve bütünlük, yurtta barış- dünyada barış şiarıdır. Bu değerleri korumak ve ilerletmek, iki ileri bir geri mehter yürüyüşüyle olmaz. Çifte standartlarla, bir o yana bir bu yana yalpalayarak ortada durduğunu sanmakla hiç olmaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024