Oya BAYDAR
Savaş atmosferi, çatışmacı siyaset, Erdoğan iktidarının sadece IŞİD’e değil, tasfiye etmeye kararlı olduğu tüm muhalif güçlere yönelen keyfi tutuklama ve baskıları tırmanarak sürüyor. Ülkenin geleceğini etkileyecek son derece önemli ve riskli kararlar yasal-anayasal meşruiyeti kuşkulu birimlerde alınıyor. 7 Haziran’da seçilen Meclis devre dışı. Erdoğan tarafından atanmış yetkisiz memurlar konumundaki düşük hükümet (topal ördek) ve onun başbakanı boylarını, yetkilerini, sorumluluklarını aşan hayati kararlar almakta sakınca görmüyorlar.
Dünkü yazıda barış, demokrasi, huzur isteyen herkesin, hepimizin gündeminde olan o yakıcı soruyu: Bu vahim gidişata dur demek için ne yapabiliriz, sorusunu sormuş, hedef haline getirilen HDP’ye güçlü destek vermeyi önermiştim. Bu düşüncemin yüzeysel bir parti propagandası, ajitatif bir söylem olduğunu düşünenler olacak, biliyorum. Tıpkı “Çare Türkiye’nin HDP’lileşmesi” başlığına da bıyık altından gülenler, “bu kadın siyasetten bir halt anlamıyor, terör örgütünün uzantılarının propagandasını yapıyor” diyenler olacağı gibi.
HDP sadece HDP değildir
HDP’li değilim, ama onun önerdiği toplum ve gelecek projesini destekliyorum. Bu proje geleceğe, gelişmeye açık. HDP, kurulu düzenin diğer partileri gibi durmuş oturmuş, kemikleşmiş, “bitmiş” bir oluşum değil. Devrimbaz solun hayalhanesindeki şablonlara da uymuyor. Çatışmaya, savaşa, nefret diline, ayrımcılığa, kadının, emeğin sömürülmesine karşı barış, özgürlük, uzlaşma, adalet, eşitlik öneriyor. HDP, bu toprakların acılı halklarının, ezilen insanlarının ihtiyacı olan tamamlanmamış bir ütopya, bir umut aynı zamanda. Adım adım kazanmaya başladığı güç de asıl buradan geliyor.
HDP’nin kökeninde Kürt hareketi var, mimarının Öcalan olduğu biliniyor. (Kararların resmi organlar dışında alındığı siyasal yapılardan ağzı yanmış biri olarak bu nedenlerle uzun süre bu partiye mesafeli durduğumu da söylemeliyim). Kitlesini büyük ağırlıkla Kürt halkı oluşturuyor. Toplumsal- siyasal önemi de buradan geliyor. Bir bölge partisi olmaktan çıkıp Türkiye partisi olma yolunda, özellikle son bir yılda çok mesafe kaydetmiş, önemli adımlar atmış olan HDP oluşumu, toplumun içine daldıkça, bütün Türkiye’ye seslendikçe hem kendini, hem de toplumu ufak ufak ama kararlı adımlarla değiştiriyor. Kimilerinin gerçeği bilip de kalleşçe tahrif ederek, kimilerinin bu yalanlara kanarak tekrarladıkları terör örgütünün uzantısı, takipçisi olma ithamını hiç mi hiç hak etmiyor. Kürt halkının; onlarca yıllık ezilmişliğinden, devlet teröründen, bizlerin Batı’dan duyamadığımız acılarından kaynaklanan haklı isyanından bağımsız değil kuşkusuz. Ama o isyanın artık silahla, çatışmayla, şiddetle, intikamcılıkla yürüyemeyeceğini, Türkiye’yi bütünüyle kucaklayan demokratik, barışçı mücadelenin, diyalog ve çözümün tek çıkar yol olduğunu biliyor ve hem söylemiyle hem eylemiyle bunu ortaya koyuyor. (PKK ile sıkıntıların kaynaklandığı nokta da bu zaten).
HDP Türkiye partisi olmak için kendini ve çıkış noktasını aşarak ilerlemeye çalışırken önüne her türlü engel konuyor. HDP’den sürekli olarak Türkiyelileşmesini talep edenler, asıl sorunun Türkiye’nin HDP’lileşememesi olduğunu düşünmüyorlar bile. Türkiye’nin HDP’lileşmesi demek, programında, seçim bildirgesinde, Demirtaş’ın ve diğer HDP’lilerin söylemlerinde ifadesini bulan: barış, uzlaşma, çözüm, herkes için adalet, özgürlük, demokrasi, kadın hakları ve eşitliğine sahip çıkmak, sahip çıkmakla kalmayıp barışçı yöntemlerle bu haklar için mücadele birliği sağlamak demektir. Şu günlerde AKP iktidarının ve MHP’de temsilcisini bulan devletçi-savaşçı-faşizan güçlerin HDP’ye bu kadar aşağılık biçimde, böylesine belden aşağı vurarak yüklenmelerinin nedeni HDP Türkiyelileşirken Türkiye’nin de HDP’lileşmesinden duydukları korkudur.
Barıştan adaletten yanayım, demokratım, halkçıyım diyorsak…
Hangi partiden, hangi siyasetten, hangi ideolojiden olursak olalım, savaşın, çatışmanın, baskıların karşısındaysak, öncelikle somut hedef haline getirilen HDP’ye vurulmak istenen darbelere karşı çıkmalıyız. Mesela artık ruh sağlığından kuşkuya düşmeye başladığım MHP Genel Başkanı’nın utanmadan dile getirdiği son derece tehlikeli HDP’nin kapatılması önerisini, “aldırma canım, oylarını artırmak için söylüyor” hafifliğine kapılmadan ciddiye almalı, bu beyanını geri alması için her türlü başvuruyu yapmalıyız. AKP içinde, hatta kendi partisi içinde bile bu antidemokratik söylemi telin edecekler bulunabilir. Herkes aklını, ahlakını peynir etmekle yememiştir umarım. Ana muhalefet partisi CHP’nin ise bu düşüncenin Meclis’te yer bulmasına izin vermemesi, “aklına bile getirme” diyebilmesi, böyle bir siyaseten ahlaksız teklif hangi partiyi hedef alırsa alsın, karşısında caydırıcı biçimde durması gerekir. Suskun kalırsa kendisi de aynı antidemokratik cepheye katılmış olur.
Öte yandan seçilmiş, yemin etmiş ama Meclise girememiş milletvekilleri iktidarın şu anda uygulamakta olduğu savaş politikasına karşı ortak tavır almalı, yeni meclisin acilen toplanması için baskı yapmalı, millî iradeye sahip çıkmalıdırlar. Türkiye’nin demokratik, barışçı kamuoyu, aklı başındaki herkes, içine sürüklendiğimiz vahim gidişata dur demek için, kim nerede ne imkânı varsa, yazıyla, sözle, kitlesel barışçı mitinglerle, gereğinde arkadaşını, komşusunu ikna ederek, uyararak AKP-MHP saldırısına karşı çıkmalı; parti, örgüt, ideoloji ayrımı gözetmeksizin antidemokratik iktidar ve ortakları meşruiyete davet edilmelidir.
Tahriklere kapılmamak, iktidara koz vermemek, barış söyleminden ve talebinden vazgeçmemek, barışı barışçı yöntemlerle savunmak gerekiyor. Bu konuda Demirtaş’ın, AKP iktidarının ve stepnesi MHP’nin provokasyonlarını boşa çıkaran soğukkanlı tutumundan örnek almalıyız.
Kim bölücü, kim değil görelim bakalım
Bu ülkede varlık nedenlerini kan, savaş, ölüm üzerine kurmuş iflah olmaz bölücüler var. Bunların başında vatan bölünüyor çığlıkları atanlar, bölücü Kürtler fobisini yayanlar, bu fobiyi sömürerek güç ve oy devşirenler geliyor.
Asıl bölücüler; Kürt siyasi hareketi, hele de HDP değil, 6 milyondan fazla oy almış, 80 milletvekili çıkarmış bir partiyi yok sayanlar, Meclis dışına itmeye çalışanlar, kapatılması çağrısı yapanlar, besleme medyalarıyla ürettikleri yalanları yayanlar, “onlar-bizler” ayrımını dillerinden düşürmeyenler, 6 milyon seçmenin iradesini yok sayan, nüfusun yüzde 20’sini ayrımcılığa uğratanlardır. AKP’dir, MHP’dir, şoven ulusalcı siyasetlerin sahipleri ve AKP’nin eteğine sarılmış Kürt “caş”larıdır.
Vatan karpuz gibi bölünmez, insanların yürekleri bölünür, ayrışır. Gerçek bölücüler bu yürek ayrışmasını körükleyenlerdir. Belki farkında değiller, belki pek güzel farkındalar ama işlerine gelmiyor; Türkiye partisi olmaya çalışan HDP çizgisi bölünmenin önündeki tek engel, halkların gönüllü birliğinin tek garantisi. Bu yüzden de HDP’nin yıpratılmasını engellemekte herkes için yarar var.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024