Roni MARGULIES
Haberi olursa çok fena şaşıracak adamcağız herhalde. Serbestiyet önce salı günü İsmail Kılıçarslan’ın Yeni Şafak’taki “Bir beka meselesi: Ekonomi” başlıklı köşe yazısını haber yaptı, yazının bütününü aktardı. Ardından Alper Görmüş aynı yazıdan yola çıkarak “Bir muhafazakâr eleştiri stili: Eleştirmek ama Erdoğan’ı esirgeyerek…” başlığıyla, tam başlıkta ifade edilen stili uyguladığı için Kılıçarslan’ı eleştirdi. Siz henüz farkında değilsiniz, ama şimdi de ben yine aynı Kılıçarslan yazısı hakkında yazıyorum!
Alper’in ilgisini çeken, memleketteki gidişatın (aslen ekonomik gidişatın) kötüye gittiğini görüp Cumhurbaşkanı’nın bu gidişattan sorumlu olmadığını, hiç parmağının olmadığını düşünmenin garipliği olmuş.
Benim ilgimi başka bir şey çekti.
Kılıçarslan yazısına şöyle başlıyor:
“Kendisinden pek hazzetmediğim, bunun böylece biliniyor olmasından da epeyce memnuniyet duyacağım eski siyasetçi Bülent Arınç…”
Ve Arınç’ın “Ulan 2 kilo et kaç para biliyor musun sen?” diyerek AKP’li bazı isimleri fırçalamasını haklı buluyor. Ama bu basit haklı buluşun kendisi için bir sorun yaratabileceğini düşünüyor, önceden önlemini alıyor. Tam bu kelimeleri kullanmasa da, öz olarak şöyle diyor: “Arınç’ı sevmem ha, sakın yanlış anlaşılmasın. Günahım kadar sevmem, hiç hazzetmem, Arınç da kimmiş? Arınççı değilim, vallahi de, billahi de değilim.”
Arınç’ın tümüyle haklı olan ve herkesçe de haklı bulunan iki lafını Kılıçarslan da haklı buluyor ve haklı bulduğu için yazının ilk paragrafında özür dilemeye başlıyor!
Niye? Niçin özür dilemesi gerekiyor?
Belli ki çok gerekiyor, çünkü ilk paragrafta Arınç’la arasına mesafe koyduktan sonra, dördüncü paragrafta tekrar önlem alma ihtiyacı hissedip şöyle diyor: “Açık konuşacağım. Dilerseniz gönlünüzce linç edebilirsiniz beni açık konuştuğum için.”
Niye linç edilmeyi bekliyor?
Şu basit, sıradan, tartışılmaz gerçeği dile getirdiği için: “Kirasını ödeyemeyen babalar, akşam evinde çocuklarını neyle doyuracağını bilemeyen anneler, ailesi servis parasını denkleştiremediği için okuluna yürümek zorunda olan öğrenciler beka meselesidir. Ve emin olun, bundan daha büyük bir beka meselemiz yoktur.”
Linç nedeni olabilecek ne var bu sözlerde?
Ben herhangi bir şey bulamıyorum, ama çok açık ki Kılıçarslan buluyor. Çünkü yazısının en sonunda “Bilmem, kızdınız mı bana?” diye soruyor. Niye kızacaklar? “Ekonomi kötü gidiyor” dediği için!
Ve linç olma ihtimaline karşı bir önlem daha alıyor: Ekonomiyi tek başına ve tam istediği gibi ve hiç kimsenin sözünü, önerisini, ikazını dinlemeden yöneten kişinin kötü gidişattan sorumlu olmadığını savunuyor! “Ben sadece ekonomiden söz ediyorum, söylediğim hiçbir şeyin ucu Cumhurbaşkanı’na gitmez, sakın onu eleştirdiğim zannedilmesin” demiş oluyor. Gülünç, evet, ama bunu yapmak ihtiyacını hissediyor demek ki.
Kılıçarslan’ın salak olmadığını zannediyorum. Bir zamanlar ilkeli ve ahlaklı işlere bulaşırdı, sanki omurgalı gibi dururdu. Ama “Bir beka meselesi: Ekonomi” yazısından anlıyorum ki, Kılıçarslan’ın mahallesinde ilkeli, ahlaklı ve omurgalı olmak değil, Reisçi olmak önemli, sadık yalakalık önemli. İlkeli, ahlaklı ve omurgalı olmak linç nedeni olabiliyor, tehlikeli bir şey.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Ensar Vakfı’nın 38. Genel Kurulu’nda Mayıs 2017’de yaptığı konuşmada şöyle yakınmıştı:
“Biliyorsunuz siyasî olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz siyasî iktidarız. Ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var…”
Üç yıl sonra Cumhurbaşkanı, İbn Haldun Üniversitesi’ndeki bir konuşmasında aynı konuyu tekrar gündeme getirmişti:
“Medyamız bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor. İlimde, sanatta, kültürde benzer sıkıntılarla karşı karşıyayız. Dünyaya kendimizi anlatamıyoruz. Bunun için de fikrî iktidarımızı da hâlâ tesis edemediğimiz kanaatindeyim.”
İsmail Kılıçarslan’ı Yusuf Kaplan’a benzeyen bir adam hâline getiren, iki laf etmeden önce otuz defa özür dileyecek kadar omurgasızlaştıran, Reisçilik etmeyenin linç edilmekten korkar olduğu bir mahalle ne sosyal iktidar, ne kültürel iktidar, ne fikrî iktidar kurabilir.
Ne kurar?
Bakın işte çevrenize. Kültürel ve fikrî bir çöl.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023