Şahin ALPAY
Kürt milliyetçiliğinin yükseliş dönemindeyiz. Yaşadıkları ülkelerin her birinde Kürtlerin içinde bulundukları koşullar da, tercihleri de çok farklı.
Türkiye’nin özelliği, Kürtlerin büyük çoğunluğunun batı bölgelerinde yaşaması; son on yılda demokratikleşme yönünde (silahlı ayaklanmayı anlamsızlaştıracak ölçüde) yol almış olması. Bu nedenlerle Türkiye’den ayrılmak isteyen Kürtler hayli marjinal. Bunun için PKK, Talabani’ye gidip anayasadan etnik temelde ayrımcılığın kalkması ve genel af ilanı halinde silahları susturmak değil bırakmaya hazır olduklarını söylüyor. (Hasan Cemal, Milliyet, 16 Kasım)
Irak Kürdistanı’na gidip de, Türklerin ve Kürtlerin kaderinin ortak olduğunu görememek için gözleri milliyetçilikten kör olmak gerekir. Hasan Cemal Irak Kürtlerinin liderleri, gerek Barzani, gerekse Talabani’nin “Türkiye ile en iyi ilişki neyse onu kurmak istediklerini…” de nakletti. Bunun (herkesin bilinçle ya da bilinç altında bildiği) tek bir nedeni var: Türkler ve Kürtler ancak birlikte özgürleşebilirler. Kürtler özgür değilse, Türkler de özgür olamaz. Bunun tersi de aynen geçerli.
AKP hükümetinin izlediği, Suriye’deki halk ayaklanması sonucunda güçlüklerle karşılaşan “komşularla sıfır problem” politikasının en başarılı sonucunun Ankara–Erbil arasındaki siyasi, iktisadi ve kültürel yakınlaşma olduğu muhakkak. Irak Kürdistanı’nda gerek iktidar partileri KDP (Safin Dizayi, Abdüsselam Raşit İsmail) ve KYB’den (parti sözcüsü Azad Cundiyani) üst düzey yetkililerle, gerekse muhalefetteki Goran hareketinin lideri Noşirvan Mustafa ile görüşme fırsatı bulduk. Hepsi, her şeyden önce Türkiye’nin Kürtleriyle barışmasını istiyor, bekliyor. Bu takdirde Türkiye, bütün Kürtlerin saygı ve bağlılığını kazanacak; Kürt milliyetçiliği Türkiye için tehdit olmaktan tümüyle çıkacak.
Türk–Kürt yakınlaşmasının bugün en büyük pürüzü PKK ayaklanması ise, en büyük güvencesi Türkiye ile Irak Kürdistanı arasında derinleşen ekonomik karşılıklı bağımlılık. Irak, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı; bu ticaretin yaklaşık % 70’i de Kürdistan bölgesiyle. Türkiye’nin bölgenin petrol ve doğalgazına, bölgenin de Türkiye’nin know–how’ına ve yatırımlarına gereksinimi büyük. Irak Kürtleri doğal kaynaklardan elde ettikleri geliri sosyo-ekonomik kalkınmaya yatıramadıkları takdirde, “petrol laneti” denen çukura düşebilirler.
Batı basınında dün yer alan haberlere göre, Ankara yılbaşından bu yana Erbil ile kapsamlı bir anlaşma için görüşüyor; hükümetçe desteklenen yeni bir Türk şirketinin, bölgede petrol ve doğalgaz çıkarmasını ve bunları uluslararası pazarlara taşıyacak boru hatları yapmasını öneriyor. Irak Kürdistan Bölge Yönetimi (IKB) Başbakanı Neçirvan Barzani, görüşmeleri teyit etti. Washington ise böyle bir anlaşmanın Kürdistan’ın özerkliğini güçlendirerek Bağdat’ı İran’a yakınlaşmaya iteceğinden endişeli. (Washington Post, 12 Aralık 2012.) Bağdat’ın, Taner Yıldız’ın Erbil’e inmesini neden engellediği iyice anlaşılıyor.
Bölgeyi iyi tanıyan bir gözlemci şunları söyledi: “Ankara, IKB ile bir paket mutabakata varabilir. TPAO, TPIC, BOTAŞ benzeri, ama onlardan ayrı bir uluslararası şirket kurulabilir. Bu şirket IKB sahalarına ortak olup, depolama ve yüzey tesisleriyle, boru hatlarıyla altyapıyı kurmaya başlayabilir. Ceyhan’da, IKB’nin de ortak olacağı, küresel ölçekli bir rafineri inşasına girişilebilir. Burada stratejik hedef, Türkiye ile IKB’nin ‘karşılıklı bağımlılık’ temelinde, bir daha hiçbir zaman boşanamayacak şekilde birbirlerine bağlanması.”
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020