Şahin ALPAY
Birkaç yıldır Bahçeşehir Üniversitesi’nde lisansüstü öğrencilere “Türkiye’de siyaset ve dış politika” konulu bir ders veriyorum. İç ve dış politika arasındaki etkileşimin irdelendiği bu dersi ben “icat” ettim.
Bu yıl dersi oldukça ilgili ve meraklı bir öğrenci grubuyla yaptık. Güney komşumuz Suriye’de yaşanmakta olan insanlık dramı, Ankara’nın bu politikayla ilgili olarak izlediği politika ve bunun iç politikaya yansımaları, iç ve dış politika arasındaki etkileşimin en çarpıcı örneklerinden biri olarak ele alındı.
Derste şu temel soruyu aramızda tartıştık: Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, kimilerinin iddia ettiği gibi, “mezhepçi, Sünnici” bir politika mı izlemektedir? Bu soruyu önce dış politika açısından ele aldık. Karşı tez olarak şu noktalara dikkat çekildi: AKP iktidarı “komşularla sıfır problem” politikası uyarınca, ikisi de Sünni ağırlıklı olmayan İran ve Suriye yönetimleriyle yakın ilişkiler kurdu. Bunun üzerine muhalefet “Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor, Ortadoğu’ya mı yöneliyor?... Şengen’in yerine Şamgen’e mi geçiliyor?..” şeklinde sorular ortaya atmıştı. AKP iktidarının Suriye’de muhalefete verdiği destek, Sünnilere destek olarak yorumlanamaz, çünkü rejim Nusayri–Sünni ittifakına dayandığı gibi, ordunun yaklaşık yüzde 80’i de Sünni çoğunluğa mensup askerlerden oluşmaktadır.
Neticede AKP’nin dışarıda “mezhepçi, Sünnici” politika izlediği iddiası ikna edici bulunmadı. Rejim’in gücü, İran ve Rusya’dan alabileceği destek konularında yanlış hesap yapılmış olsa da AKP hükümetinin dış politikada esas olarak, mezhepçi değil (kendi anlayışına göre) milli çıkarlara endeksli bir çizgi izlediği görüşü ağır bastı.
Peki, AKP hükümeti, ülke içinde “mezhepçi, Sünnici” bir politika mı izlemektedir? Bu yöndeki tezin aleyhine olarak şu argümanlar gündeme geldi: “Alevi açılımı”nı, Alevi çalıştaylarını ilk kez bu hükümet gündeme getirdi. Aleviler ilk kez bu hükümet döneminde kimliklerini en açık bir şekilde ifade imkânı buldular. En çok sayıda cemevi bu hükümet döneminde açıldı. Sünni–Hanefi İslam anlayışını temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı’nı (DİB) AKP hükümeti değil Kemalist Cumhuriyet rejimi kurdu. Türkleştirme yanında Sünnileştirme politikaları, İttihatçıların ve Kemalistlerin politikasıdır. Alevi kimliğini tanımayan Kemalist rejimdir.
AKP hükümetinin “mezhepçi, Sünnici” bir politika izlediği lehine ileri sürülen argümanlar ise şunlar oldu: Kemalistler DİB’i dini devlet tekeli ve kontrolüne almak için kullandılar; AKP’nin DİB’i sahiplenmesindeki amaç ise Sünniliğin kayırılmasıdır. Alevi açılımı tamamen lafta kaldı. Alevilik hâlâ resmen tanınmıyor, ibadethane statüsü cemevlerinden hâlâ esirgeniyor. AKP grubunda pek çok Sünni Kürt milletvekili var, ama Türk ya da Kürt Alevi yok. Alevi yurttaşlar bu nedenlerle kendilerini Sünni egemenliğine karşı bir koruyucu olarak gördükleri, içinde temsil edilme imkânı buldukları CHP’ye oy vermeye devam ediyor. Netice olarak AKP iktidarının içeride Sünnileri kayıran, mezhepçi bir politika izlediği argümanı daha ikna edici bulundu. Bazı öğrenciler, AKP’de Sünnilik bir yana, Nurcu geleneğe nazaran Nakşi geleneğin ağır bastığına dikkat çektiler.
Evet, maalesef AKP bir “Sünni partisi” görünümünü koruyor. AKP, eğer gerçekten bütün halkın temsilcisi olma, Türkiye’yi ileri demokrasiye götürme iddiasını taşıyacaksa, Alevi kimliğinin bütün icaplarıyla tanınmasına öncülük etmelidir. Türkiye eğer demokrasiyi pekiştirecek ise DİB mutlaka özerkleştirilmelidir.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020