Şahin ALPAY
İlk iki döneminde Türkiye’ye her alanda büyük hizmetler yapan, her ortamda takdirle desteklediğim bir başbakanın “Ben milli iradeyim, ben devletim…” diye diye kendisini ve ülkeyi büyük bir badireye sürükleyişine tanık oluyoruz.
Başbakan, dört bakana uzanan, bizzat kendisinin nüfuz ticareti yaptığını ima eden büyük yolsuzluk skandalının soruşturulmasını örtbas etmek amacıyla, bunu Batılı müttefiklerin Hizmet Hareketi aracılığıyla kurduğu bir tuzak olarak göstermeye çalışarak yapmadığı tahribat bırakmıyor; ülkenin ekonomi, demokratikleşme ve uluslararası saygınlık alanında son on yıldaki tüm kazanımlarını tehlikeye atıyor. Bu hükümet, geleceğini kurtarma telaşı içinde, hukuk devletini güçlendirmek amacıyla çıkardığı yasaları, öncülük ettiği anayasa değişikliklerini tersyüz ediyor. Yolsuzluk soruşturmasının “Fethullahçı paralel devlet” tarafından kendisine atılan bir iftira, kurulan bir tuzak olduğu iddiasıyla yargı ve emniyeti hallaç pamuğu gibi atıyor. Gelinen noktayı TBMM Başkanı açıkladı: Bağımsız yargı çöktü.
Bu hükümet kendisiyle çıkar bağı içindeki patronlar aracılığıyla kamuoyunu yanıltmak, dikkatleri yolsuzluk soruşturmalarından uzaklaştırmak için büyük bir dezenformasyon kampanyası başlattı. “Fethullahçı paralel devleti bitirin!” diye haykıran kökten laikçiler ve İslamcılarca da desteklenen bu kampanya sayesinde neredeyse suç işleyen herkes aklanmanın yolunu bulacak. Hükümet kendi kendini inandırmaya çalıştığı “komplo” nedeniyle tam bir paranoya nöbetine tutuldu. Dışişleri Bakanı bakın ne diyor: “Öyle bir hale geldik ki, kime güvenebileceğimizi bilemiyoruz. Sağımıza solumuza şüpheyle bakmaya başladık…”
Geleceğini kurtarma telaşı içinde olan bu hükümet, Türkiye’ye eğitim, ekonomik büyüme, demokratikleşme, toplumsal dayanışma, uluslararası saygınlık dahil, hemen her alanda çok değerli katkılar yapan, inanç temelli bir sivil toplum hareketi olan Hizmet hareketini “Paralel devlet, örgüt, çete, ihanet şebekesi, gözü dönmüş Haşhaşiler…” ve sair ağza alınmayacak ithamlarla, topluca cezalandırma arayışında. Bu bağlamda Hizmet hareketine yakınlığıyla tanınan yurtiçindeki eğitim kurumlarını ve ticarî kuruluşları çökertme çabalarına ek olarak hareketin yurtdışındaki okullarını ve onlara bağlı faaliyetlerini hedef almakta.
Yaklaşık yirmi yıldır Hizmet’in birçok ülkedeki okullarını ziyaret etmiş, kültürel ve ticari faaliyetlerini yerinde görmüş biri olarak, hareketin gerek Türkiye toplumu gerekse dünya ile etkileşim içinde artık sadece ülkemize değil tüm insanlığa hizmet eder bir nitelik kazandığı kanısındayım. Kimi üyelerinin Hizmet hakkında söylediklerini, hükümetteki paniğin vardığı noktayı göstermesi bakımından kayda değer buluyorum. Başbakan, büyükelçilere talimat veriyor: Yolsuzluk soruşturmasının bir iftira, bir darbe girişimi olduğunu dünyaya anlatın! Örgütü deşifre edin! Büyükelçileri sorumludur!.. Ne aklı başında büyükelçilerin, ne de muhatabı oldukları hükümetlerin bu masala kulak asacaklarına ihtimal veriyorum. Bu hükümetin yaptıkları, aklıma bir Amerikan özdeyişini getiriyor: “Bazılarını bir süre aldatabilirsiniz, ama herkesi her zaman asla.”
Enerji Bakanı Taner Yıldız, benim için “Bu arkadaşımız Türk vatandaşı mı?” diye sormuş. Demek artık bu hükümetin nezdinde yurttaşlara hükümetten farklı düşünme hakkı da yok. Nükleer konuya, anlaşma Japonya meclisinde görüşüldükten sonra döneceğim.
NOT: Değerli okurlarım, bir seyahat dolayısıyla bir hafta süreyle izin kullanıyorum. Dönüşte görüp öğrendiklerimi sizlerle paylaşacağım.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020