Şahin ALPAY
Hilafeti geri getirdiğini ilan eden, IŞİD ya da İslam Devleti adlı, birkaç yıl içinde bir orduya dönüşen örgüt, büyük bir terör estiriyor ve kökenindeki El Kaide’nin bile kıskançlığını üzerine çekiyor.
Nasıl oldu da IŞİD, dünyanın dört bir tarafından gelen militanların da desteğiyle Irak ve Suriye’nin Sünni Arap çoğunluklu bölgelerini denetimi altına alabildi?
IŞİD olayını tetikleyen büyük sıkıntıların arka planında muhakkak ki Irak ve Suriye’de Sünni Arapların maruz kaldıkları şiddet var. George W. Bush yönetimindeki ABD, Ortadoğu’yu silahla İsrail ve kendi çıkarları doğrultusunda yeniden biçimlendirmek için Irak’a saldırdı ve işgal altına aldı. 2003–2012 arasında Irak’ta, muhafazakâr bir tahminle, büyük çoğunluğu Sünni Arap 500 bin kişi can verdi. Suriye’de Beşar Esad diktatörlüğünün 2011’de ayaklanan halkına karşı savaş açması sonucunda, Birleşmiş Milletler tahminlerine göre, bugüne kadar yine çoğu Sünni Arap 200 bin kişi can verdi.
Suriye’de Rusya, İran ve Hizbullah tarafından desteklenen diktatörlüğe karşı savaş veren özgürlük ve demokrasi yanlıları, Batı tarafından kaderlerine terk edilince, meydan giderek her şeyi göze almış radikal Sünni İslamcılara ve bunların en şiddetli olanlarına kaldı. Saddam döneminde Irak’a hükmeden Sünni Araplar, sonrasındaki Şii çoğunluğa dayalı Nuri El Maliki yönetimi tarafından dışlanıp marjinalleştirilince, yeniden iktidardan pay alabilmek için sıkıntılarını IŞİD gibi bir şiddet örgütünün diliyle yansıtma yolunu tuttular.
Mısır’daki El Sisi diktatörlüğünün, Müslüman Kardeşler örgütüne karşı açtığı savaşta en az 1400 kişiyi katletmesinin de Ortadoğu’da yükselen Sünni Arap öfkesinde bir payı olduğu muhakkak. Herhalde Sünni Arapların Bağdat’ta iktidara ortak olmaları sağlanmadıkça, Suriye’de azınlık diktatörlüğü yıkılmadıkça, ABD’nin öncülük etmek istediği hangi uluslararası koalisyon kurulursa kurulsun IŞİD’in yenilmesini, Ortadoğu’ya istikrar gelmesini beklemek gerçekçi olmaz.
Peki IŞİD, Türkiye’nin başına nasıl bela oldu? Ezcümle şöyle: Ankara, yani AKP hükümeti, Esad diktatörlüğünün halk ayaklanması karşısında dayanamayacağı, birkaç ay içinde devrileceği hesabını yaptı. Bu korkunç derecede yanlış hesabın muhakkak ki baş sorumlusu, Ortadoğu’nun kendisinden sorulduğu iddiasıyla ortaya atılan, 2009 – 2014 arasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’dur.
Bu hesap yanlış çıkınca Ankara, ABD’nin başını çekeceği bir koalisyonla Esad’ın devrilebileceği hesabına yöneldi. O hesap da tutmadı. Türkiye’ye sığınanların sayısı hızla artıp 1,5 milyona dayanırken Ankara, anlaşılıyor ki, bu kez umudunu Esad’a karşı en kararlılıkla savaşan radikal İslamcı örgütlere bağladı. Bu hesabın da tutmayacağı, bunların Türkiye’yi tehdit ettikleri anlaşılıncaya kadar da El Nusra’ya doğrudan, IŞİD’e dolaylı yollardan destek verdi. Kürdistan Bölge Yönetimi’nin yaptığı uyarılara rağmen Musul Konsolosluğu personeli (anlaşılamayan nedenlerle) tahliye edilmedi ve IŞİD tarafından rehin alındı. Ve şimdi elindeki 49 rehine nedeniyle Ankara, IŞİD’e karşı uluslararası koalisyona İncirlik üssünü tahsis etmekten dahi kaçınmak zorunda kaldığı bir konuma düştü.
Bütün bu yanlışları yapan bir hükümetin nasıl olup ayakta kalabildiği, hele bütün bu yanlışların baş sorumlusu olan kişinin nasıl olup da (Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin tam isabetli tanımıyla) Bakanlar Kurulu Başkanlığı’na getirilebildiği sorulmaya değer bir sorudur. Cevabı da bellidir: Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan tarafından Hizmet Hareketi’ne karşı kararlı tavır alması bu makama getirilmesi için yeterli görülmüştür. Dışarıda çeşitli radikal İslamcı gruplara destek veren bir hükümetin içeride radikal İslamcılığın karşısındaki en kararlı güç olan Hizmet Hareketi’ne savaş açmış olmasındaki ironi, umarım giderek daha iyi görülecektir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020