Şahin ALPAY
Dün Zaman’da yazmaya başlayışımın 12. yıldönümüydü. 5 Kasım 2002 tarihli, AKP’nin seçim başarısını kutlayan ilk yazım, “Demokrasinin zaferi” başlığını taşıyordu.
Nereden nereye geldik! AKP iktidarı ilk iki döneminde ülkeye çok değerli hizmetler yaptıktan sonra, son genel seçimden bu yana demokrasiyi katletmekle meşgul. Zaman ise giderek olgunlaştı, gazetecilik ilkelerine daha sıkı sarıldı; bugün özgür basının kalelerinden biri. Burada yazmaktan duyduğum memnuniyet giderek büyüdü.
İlginçtir… Benim gibi, kuruluşuna Hizmet Hareketi’nin öncülük ettiği Zaman’da ya da gruba ait gazete veya dergilerde yazan kimselerden kimileri, 17–25 Aralık 2013’te kamuoyuna intikal eden Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını (tıpkı dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan gibi) “cemaatten hükümete darbe” diye niteleyip terk-i diyar ettiler. Şimdilerde giderek keyfîleşen, otoriterleşen ve kibirlenen Erdoğan yönetimini aklayıp paklamak için binbir dereden su getirme işine odaklanıyorlar. Eminim her birinin böyle davranmak için sebepleri vardır.
Belki söylediklerinde, yönelttikleri eleştirilerde şu veya bu ölçüde gerçek payı da vardır. Hizmet Hareketi bunları dikkate almalıdır. Elbette ki iş yapanın yanlışı olacaktır. Hatasız kul olmaz. Yanlış varsa düzeltilmelidir. Bunların hepsi kabulüm. Ne var ki Türkiye’de sivil toplumun ve dolayısıyla demokrasinin en önemli kalelerinden biri olarak gördüğüm Hizmet Hareketi’nin hata ve kusurlarından çok, ekonomik kalkınma, eğitim, sosyal dayanışma ve dünyayla bütünleşme alanlarında ülkeye yaptığı büyük hizmetlerin vurgulanması; harekete yapılan çirkin hakaret ve iftiraların mahkum edilmesi gereğine inanıyorum. Nitekim hep öyle yapıyorum.
Balyoz – Ergenekon davalarının “milli ordu”ya, KCK davalarının Kürtlere,17 – 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının “milli irade”ye karşı “Fethullahçı kumpas” olduğu iddialarına hiç itibar etmedim. Kısacası, “Fethullahçı komplo / kumpas” teorilerini yutmuyorum. Niye?
Her şeyden önce, Türkiye’de beyinlerin bilimsel düşüncenin zıddı olan kumpas / komplo teorileriyle zehirlendiğini iyi biliyorum ve en az otuz yıldan beri buna karşı elimden geldiğince mücadele veriyorum. Türkiye’de yaşanan bütün kötülükler önceleri kapitalistlerin, emperyalistlerin, komünistlerin, Siyonistlerin komplolarıyla açıklanıyordu, şimdilerde “Fethullahçı komplo”lara, dönemin başbakanının ifadesiyle “paralel yapı”ya bağlanır oldu.
İkincisi, “Fethullahçı kumpas” teorisinin, gerçekte bu teoriye zerre kadar inanmayanlar tarafından, kendilerini haklarındaki suç iddialarından aklayıp paklamak amacıyla kullanıldığının tam olarak farkındayım. Erdoğan yönetiminin işi daha da ileri götürüp; “paralel yapı” safsatasını bütün devlet aygıtını tek – parti, tek – adama tabi kılmak için kullandığını çok net olarak görüyorum.
Üçüncüsü, tüm dinsel inançları “irtica” kabul eden; İslam’ın devlet tekelinde olmasını, dinî özgürlüklerin kısıtlanmasını savunan Kemalizm’in genlere kadar işlediğini iyi biliyorum. Bunun içindir ki Kemalizm’in otoriter, laikçi, tek kültürcü unsurlarına Kürt milliyetçisi ve İslamcı saflarda dahi tanık oluyoruz.
Dördüncüsü, hukuk devletinde suçun ve cezanın şahsîliği ilkesini, kolektif suç ve ceza olamayacağını iyi biliyorum. Bu nedenle yapılmakta olan McCarthyciliği ve cadı avcılığını kolay teşhis ediyorum.
Beşincisi, Hizmet Hareketi’ni yaklaşık yirmi yıldır izliyorum. Hareketin saflarında yetişen bilgili, efendi, eleştirel aklı kullanmayı bilen, farklılığa saygılı gençlerin birçoğunu tanımak fırsatını buldum. Hocaefendi’yi 1990’ların sonunda iki kez İstanbul’da, 2007’de bir kez “Pensilvanya”da ziyaret ettim. Telkinlerini izliyorum. Dindar biri değilim ama sosyal bilimciyim. Said Nursi’nin İslam’ı evrensel insanî değerlerle buluşturduğunu; Gülen’in bu anlayışı globalleşme çağına taşıdığını düşünüyorum. Hizmet Hareketi bana göre gerçek bir Anadolu mucizesidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020