Şahin ALPAY
12 Eylül askerî yönetiminin ilk işlerinden biri Prof. İhsan Doğramacı'yı üniversite özerkliğini bitirmekle görevli despot olarak atamak olmuştu. O tarihe kadar yüksek öğretimde özerklik ve çoğulculuk ilkelerinin savunuculuğunu yapmış olan Doğramacı, aniden bunun tam tersini benimseyip uygular olmuştu. Bunun için ondan hiç haz etmiyorduk. Onun Annenin El Kitabı (1952) başlıklı kitabının Amerikalı Dr. Benjamin Spock'un Çocuk Bakımı ve Eğitimi (1946) başlığıyla Türkçeye çevrilen kitabından aşırmalarla (çalıntılarla) dolu olduğunu da biliyorduk. Bunu ilk kez Ömer Madra'dan duymuştum. O sıralarda Ömer, oğlu Cem'in dünyaya gelmesi üzerine rahmetli eşi Tanju ile birlikte (bugün iklim değişikliğine duyduğu derin ilgiye benzer bir şekilde) çocuk bakımı ve eğitimi yazınına merak salmıştı. Bunun sonucunda, yukarıda sözünü ettiğim keşfi 1969'da yapmış, büyük bir heyecanla dostlarıyla, bu arada rahmetli Uğur Mumcu ile paylaşmıştı. (Yeni öğrendim: Meğer Prof. Korkut Boratav aynı keşfi, Ömer'den çok önce, 1960'da yapmış; Mumcu'ya ve başka dostlarına söylemiş.)
Anlayacağınız, Doğramacı'nın Spock'tan aşırmalar yaptığı 1960'lardan itibaren birçoklarınca bilinen bir gerçekti. Bu gerçeğin kamuya mal olması için yaklaşık 20 yıl geçmesi gerekti. Rahmetli Uğur Mumcu "Dr. Spock ve Prof. Doğramacı" (Cumhuriyet, 29 Kasım 1981) başlıklı köşe yazısında, kendine has alaycı uslubuyla, "Spock’un Doğramacı'nın kitabından geniş ölçüde yararlandığını" (yani tersini) örnekleriyle gösterdikten sonra yazısını "Seni hınzır Amerikalı seni!" diye bitiriyordu. Mumcu'nun yazısının yayımlanmasından birkaç gün sonra, rahmetli Ufuk Güldemir Doğramacı ile bir söyleşi yapmış (Cumhuriyet, 6 Aralık 1981), iki kitap arasındaki benzerliklerin nedenini sormuştu. Doğramacı bu benzerlikleri (büyük bir pişkinlikle) "çünkü birbirimizi seviyoruz" diyerek açıklamıştı.
Ömer Madra, Uğur Mumcu, Ufuk Güldemir, hepsi dostlarım olduğu, Cumhuriyet gazetesi okuru olduğum, 1980'lerde Cumhuriyet'te çalıştığım için bütün bunlardan haberdardım. Dolayısıyla Prof. Hasan Yazıcı, "YÖK doçent adaylarının bilim ahlakını denetleyecek bir etik komite kuruyor: Önce Doğramacı'yı kınamak lazım" başlıklı makalesini, Milliyet gazetesinin o sıra editörlüğünü yaptığım "Entellektüel Bakış" sayfasına gönderdiğinde, Doğramacı'nın kocaman bir fotoğrafı eşliğinde tereddütsüz yayınladım (15 Kasım 2000). Robert Lisesi'nden sınıf arkadaşım ve yakın dostum olan Prof. Hasan Yazıcı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde romatoloji bilim dalını kurmuştu. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Bilim Ahlak Komitesi ve İstanbul Üniversitesi Etik Komitesi kurucu başkanıydı. Bu aşırmayı o değil de kim sorgulayacaktı? Makalesinde haklı olarak, "Doğramacı'nın Spock'tan aşırması gibi vakaların üzerine gitmeden bilim ahlakımızı düzeltmek olanak dışıdır," diyordu.
Makale gerek siyasi gerek akademik çevrelerde hayli yankı yaptı; arı kovanına çomak sokmuştu. Yazıcı hangi hak ve cüretle, 1981 - 1992 arasında YÖK Başkanlığı da yapan, kudretli ve kuvvetli Profesör Doğramacı'yı kınıyordu? Milli Pediatri Derneği infial hâlindeydi. Doğramacı yazının yayınlanmasından hemen 15 gün sonra Yazıcı'ya kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle 10 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Olan bitenler üzerine doğrusu bir süre "Hasan'ın başına iş açtım..." diyerek üzüntü ve vicdan azabı çektim. (Bugün de şu aklıma geldi: Yazının çıkmasından yaklaşık üç ay sonra Milliyet'in sahibi, o sıra medyamızın en güçlü kişisi Aydın Doğan tarafından gazeteden kovulmam acaba bir tesadüf değil miydi?)
Doğramacı - Yazıcı davası 2000 - 2007 yılları arasında yedi yıl sürdü. Sonunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu oy çokluğuyla Doğramacı'yı haklı buldu: Doğramacı çok büyük bir hocaydı, dolayısıyla olsa olsa Spock ondan aşırmış olabilirdi, ama Yazıcı'nın ödeyeceği tazminatı 2.500 liraya indirdi. Aynı yıl TBMM Doğramacı'ya Üstün Hizmet Ödülü verdi.
Prof. Yazıcı'nın karakterini belki en iyi Cerrahpaşa'daki odasının duvarına astığı atasözü özetler: "Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için de akıl ver." Bu ilkeye bağlı olarak, Yargıtay'ın mahkûmiyet kararına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu. Oradaki dava da bir yedi yıl sürdü ve sonunda AİHM Yazıcı'nın ifade özgürlüğünün haksız yere kısıtlandığına, ödediği tazminatın kendisine geri ödenmesine hükmettiği gibi (Doğramacı'yı değil) Türkiye Cumhuriyeti hükümetini Yazıcı'ya tazminat ödemeye mahkum etti. Doğramacı'nın Yazıcı'dan aldığı tazminatı iade etmesi gerekmiyordu.
(İlginçtir, benim de Yazıcı'ya benzer bir tecrübem oldu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, 2-3 yıl önce kaleme aldığım, yönetimi eleştiren yedi köşe yazısıyla anayasayı ihlal ettiğim iddiasıyla üç kez ağırlaştırılmış müebbed hapis cezasına çarptırılmam istendi. Ben de haklarımın ihlal edildiği gerekçesiyle AYM ve AİHM'ye başvurdum. 20 ay hapis yattıktan sonra gerek AYM, gerekse AİHM ifade özgürlüğümün ve kişi güvenliğimin ihlal edildiğine, serbest bırakılmama, hükümetin de tarafıma tazminat ödemesine karar verdi. Yine de 8 yıl 9 ay hapse mahkûm edildim. Temyiz süreci devam etmekte.)
Prof. Yazıcı yeni yayımlanan Bir Aşırma (İntihal): Doğramacı - Yazıcı Davası Işığında Yargımız - Aydınlarımız başlıklı kitabında (İletişim Yayınları, İstanbul, 2020) hakkındaki dava sürecini ayrıntılarıyla irdeliyor. Hiç kuşku yok ki, Türkiye'de aydınların ve yargının gerçek karşısında ne denli sınıfta kaldıkları konusunda verilecek örnekler saymakla bitmez. Ne var ki Yazıcı'nın kitabı, Türkiye'de aydınların ve yargının içinde bulunduğu halin nedeni olan kültürel altyapıya ışık tutması bakımından son derece dikkate ve okunmaya değer. Yazıcı kitabını sunarken şöyle diyor: "Bir Aşırma'nın ana hedefi Doğramacı değil. O, 2010'da sevabıyla, günahıyla aramızdan ayrıldı. Ancak bu topraklar her an yeni intihaller üretiyor; giderek daha da özgün düşünce ve bilim fakiri oluyoruz. Aydınlarımız artarak derinleşen bir biat kültürü içinde durumu idareye çalışıyor. Adaletiyse elbirliğiyle karartmışız."
Yazıcı'nın on dört yıllık dava serüveninden çıkardığı sonucu şu satırlarda bulmak mümkün: "Laikçi Cumhuriyetçilerle Osmanlı aşığı bağnaz tutucular arasında üç önemli benzerlik görüyorum. Bu güzel ülkenin başını beladan çıkartmayan da herkesin sandığı gibi ayrılıklar değil, bu benzerlikler. Nedir bunlar?: 1) Aşırı ulusalcılık... 2) Bireysel yaratıcılığa verilmeyen önem, her çeşit aşırmayla günü kurtarma merakı... 3) Hukuk ve yargıya verilmeyen önem." (s. 118)
Kitap, yerden göğe haklı bulduğum şu teşhisle sona eriyor: "Yargımız ve aydınlarımızı beraber değerlendirirken kahredici bir denge aklıma geliyor... 'Al birini vur ötekine.' Bu toprağın insanları iyi hoş da, gerçeği sevmiyor. Hep hafızamızın kısalığından söz ederiz. Nedeni açık. Gerçekle aramız hiç iyi değil. Gerçeği değil aramak, ondan adeta nefret ediyor, unutmak istiyoruz. Bu nefreti aydınımız ve yargımız eşit paylaşıyor... Gerçeği gerçekten öğrenmek istemeden, gerçeği bir yerde kutsamadan nasıl düzgün bilim olmazsa, adalet, hukuk ve yargı da olamaz." (s. 151)
Kitabın açılış sayfasındaki, Murathan Mungan'dan yapılan ve bugün geldiğimiz yeri göstermek bakımından çok isabetli olan alıntıyı da zikretmeden geçemeyeceğim: "Vicdanı, ahlakı, adaleti unuttuk ama utanmayı, utanç duymayı da unuttuk."
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020