Sanem ALTAN
Çok bildik ve çok kesin gözüken cümlelerin arkasında, belki de çok açık oldukları için kimsenin bu cümleleri kurcalamaya yanaşmamasından dolayı derin karanlıkların biriktiğinden kuşkulanıyorum…
“İnsan sevdi mi sevilmek ister.”
Bu basit, tekrarlanması, söylenmesi, yazılması bile ayıp sayılabilecek kadar sıradan olan cümle, böylesine rahatlıkla kabul edildiğinde, arkasına saklanan duyguları görmüyor insan.
“Sevgi” deyip geçtiğimiz o büyük duygu karmaşasının içinde başka hangi duyguların da yeraldığını merak etmiyor.
“Sevme şehveti” diye anlatabileceğim bir duygu var o saklanan duyguların arasında mesela. Sevmeyi sevmek.
Bir Mecnun gibi Leyla’yı unutup, sevmenin kendisine aşık olmak.
Latinlerin bir sözü var, ‘zehiri yapan dozudur’ diyorlar.
Dozunu ayarlayamadığın herşey ‘öldürücü’ oluyor.
Sevgi bile…
İnsanı unutup sevme duygusuna tutulduğunda, o sevgi bir zehire dönüşüyor…
Seni de, sevdiğini sandığın insanı da öldüren güçlü bir zehire.
İnsan, dozunu tutturamadı mı sevginin, ya kendisini ya karşısındakini sevgiden zehirliyor…
Kendi doğal yolundan sapan her duygu gibi böyle bir sevgi de, hızla serpilip kendi korkularını, süphelerini, düşmanlıklarını, öfkelerini yaratıyor.
Önce bir insanı seven, sonra o insanı unutup ona duyduğu sevgiye bağlanan nice insan var.
Kendi sevgisinden gözü kamaştığı için artık karşısındakini ‘tanımayan’…
Sevgiyle sevdiklerini yokeden…
Nice insan.
Kendisinin, karşısındakinden daha çok sevdiğine ve karşılığında yeterince sevgi görmediğine inananlar, düşman oluyor herkese…
Sonunda sevdiklerine bile…
‘Herkesden çok sevenler’ zehirliyorlar sevdiklerini sevgileriyle.
Yeterince sevilmediğini düşünüp sevgi için savaşıyorlar.
Sadece kendi duydukları sevgiyi gördüklerinden, birbirlerinin ruhlarını kanattıklarını, yaralar açtıklarını farkedemiyorlar.
Oscar Wilde’ın bir sözü var, yaygın, bildik bir söz…
‘İnsan sevdiğini öldürür.’
Çoğumuz çok sevdiğimizde bu söze sığınıyoruz, sevgimizden sızan öteki duyguları saklamak için. Belki de bu yüzden, bu söz de arkasında biriken derin karanlığıyla yankılanıyor içimde.
Sevmek ve ‘öldürmek’ arasında bir ilişki var sanki.
Ama, Wilde’ın cümlesini, niye böyle olduğunu bile merak etmeden, böylesine kolay kabullenmemizde bir tuhaflık yok mu sizce de?
Neden öldürüyor insan sevdiğini?
Neden sevmek, insanı bir ölüme bu kadar yaklaştırıyor?
Neden sevdiğimizi yoketmek istiyoruz?
Ve neden bunu bu kadar doğal buluyoruz?
“İnsan sevdiğini öldürür.”
Belki de, bir insanı değil “sevmenin” kendisini sevmeye başlayanlar, asla karşılık bulamayacakları için acı çekiyor…
Ve sevdiklerini değil aslında bu acıyı öldürmek istiyorlar.
Çünkü onlar “birisini” sevmiyor, onlar kendilerine karşılık veremeyecek bir “duyguyu” seviyor.
Sevenler değil belki de öldürenler.
Sevdiğini aslında sevmeyenler…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016