Selva Demiralp
Merkez dünkü toplantıda politika faizini değiştirmedi. Merkez’in dünkü toplantıdaki kararı artırım da olsa pas geçme de olsa anlaşılabilir gerekçeleri olan bir karardı. Neden mi?
Faiz artırımı gerekçeleri neler?
- Enflasyon halen yüzde 24.5 seviyesinde bulunuyor ve sene sonu enflasyonunun yüzde 25’lerin altına inmesi beklenmiyor. Enflasyonu bu seviyelerden alıp 2019 yılsonu hedefi olan yüzde 16’ya çekebilmek için sıkılaştırmanın artarak devamı gerekir.
- Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makas giderek açılıyor. Bu durum üretim maliyetlerinin henüz tüketiciye yansıtılamadığını, ancak önümüzdeki dönemde kademeli olarak fiyatlara yansıyacağını gösteriyor. Her ne kadar talebin düşük olduğu bir ortamda geçişkenliğin zayıflaması beklense de fiyatlardaki yukarı yönlü baskı devam edecektir.
- Eylüldeki yüklü faiz artırımı ve iyileşen dış ilişkiler sebebiyle kur bir parça gevşemiş olsa da mevcut seviyeler henüz özel sektörü rahatlatacak boyutta değil.
- Merkez Bankası son dönemde ciddi kredibilite kaybına uğradı. Koyulan hedefler ve gerçekleşen enflasyon arasındaki farkın giderek açılması Merkez’in güvenilirliğini zedeledi. Para politikasının belki de en etkili aracı olan beklenti çıpalama fonksiyonu işlemez oldu. Kaybedilen kredibilitenin tamamını 625 baz puanlık bir artışla geri alabilmek mümkün değil. Merkez’in enflasyon hedefinde samimi olduğuna, sıkı duruşu sürdürme vaadinin lafta kalmayacağına, bu sefer her şeyin farklı olacağına piyasaları inandırabilmesi için eskisinden daha agresif bir duruş sergilemesi lazım. Aksi takdirde, piyasalar geçmişte ne olduysa gelecekte de o olur varsayımıyla hareket edecek ve para politikasının yeterli sabrı göstermeyeceği inancı ağır basacaktır. Bu algıyı değiştirmek için faiz artırımlarının devamı gerekiyor.
Pas geçmenin gerekçeleri
- Türkiye ekonomisi bir yavaşlama sürecine girdi. Bunun yumuşak değil, sert bir duruşa işaret ettiği giderek daha çok uzman tarafından dile getiriliyor. Ekonomi hızla yavaşlarken faiz yükünün daha da artması bu yavaşlamayı hızlandırabilir.
- Para politikası kararları tipik olarak 6-12 aylık gecikmeyle ekonomide etkisini gösteriyor. Dolayısıyla, eylüldeki yüklü artırımın sonuçlarını almak için biraz beklenip bir sonraki adım daha ilerideki bir tarihe saklanmış olabilir.
- Kur volatilitesindeki azalma yeni bir faiz artırımının aciliyetini azaltmış olarak yorumlanabilir.
Her ne kadar Merkez’in 24.5’lik enflasyona rağmen faiz artırmayışını anlayabilsem de asıl marifetin durum bu noktaya gelmeden önlem almak olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz, 2017 sonrası ciddi bir sıkılaştırma olmuştur ve bunu Merkez’in artı hanesine yazmak lazım. Ancak yapılan sıkılaştırma GLP gibi bir uygulamayla gölgelenmiş, piyasalarla doğru iletişim fırsatı kaçırılmıştır ve eksi hanesine yazılmalıdır. Para ve maliye politikası arasındaki uyumsuzluk, jeopolitik risklerle artan kurun enflasyona etkisi de Merkez’in kontrolü dışında elbet. Öte yandan, ağustostaki kur şokuna seyirci kalmak yine eksi hanesine gidiyor.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.01.2025
2.01.2022
30.07.2021
3.06.2021
28.04.2021
10.04.2021
16.03.2021
2.03.2021
1.02.2021
20.11.2020