Serpil Çevikcan
15 Temmuz darbe girişimi-nin etkileri çok yönlü.
Devletin silahlarıyla halka ateş açan, parlamentoyu ve vatandaşları bombalayan FETÖ’nün elinin kolunun değmediği yer yok.
Zamanında gerekli önlemleri almayan devlet, şimdi bu örgüt adına çalışan kamu personelinin peşinde.
Kimin örgüt mensubu olduğunu belirlemek için kullanılan asıl kriter ByLock.
Ancak örgütün sızma ve gizlenme odaklı stratejisi nedeniyle asıl endişe kripto örgüt elemanları.
Bir yandan bu mücadele yürütülürken ihmal edilmemesi gereken yapısal bir boyut çok tartışılmıyor.
Devletin benzeri tehditlere meydan vermeyecek biçimde, yüksek demokratik standartlara uygun biçimde yeniden yapılanması.
İktidarın da gündeminde bu konu önemli bir yer tutuyor.
Personel rejimi ve yönetim sistemi, yeni yapılanmanın nasıl vücut bulacağına bağlı olarak şekillenecek.
Kritik rapor
Nasıl olmaması gerektiğini ise Polis Akademisi Yayınları tarafından yayımlanan, Polis Akademisi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ile Yrd. Doç. Dr. Deniz Turan tarafından hazırlanan, “FETÖ-PKK bağlamında Terör Amaçlı Kullanılan Kamusal Mal ve Hizmetler” raporunda açık seçik okuyabildik.
Raporda, özellikle FETÖ konusunda kritik bilgiler var:
FETÖ’nün dünya çapında devleti yıkmak değil, devleti ele geçirmek için strateji yürüten tek örgüt olduğu.
Örgütün, üyelerinden, “himmet” adı altında haraç toplayan tek yapı olma özelliği taşıdığı.
Sınav sorularını çalmaktan kimsesiz çocukların sınavsız kamuya girme hakkından yararlanmaya kadar devlete sızabilmek için her yöntemi denediği.
Devletin tüm olanaklarını örgüt için seferber edebilecek kadar güç kazandığı.
Kayıt dışı kazançları yurt dışına çıkartabilmek için, “hasat mevsimi” olarak gördüğü Türkçe Olimpiyatları için Türkiye’ye gelen yabancı çocukların çantalarını bile kullandığı.
Adalet, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, iç ve dış güvenlik (polis-asker-jandarma-özel güvenlik), cezaevi, yoksul ve korunmaya muhtaç çocuklar, belediye, teşvik ve sübvansiyonlar, gümrük, medya, STK’larda örgütün çok etkin bir örgütlenme gerçekleştirdiği.
FETÖ’nün bu yollarla elde ettiği gelirin ekonomiyi etkiler boyutta olduğu, Türk ekonomisinde tasarrufun az ve yetersiz olmadığı, tasarrufların terör örgütlerine gittiği.
‘Sızmadıysak yönetiriz’
Raporda, FETÖ’nün başta emniyet, yargı ve ordu olmak üzere devletin can damarı niteliğindeki kurumlara nasıl sabırla yerleştiği, bu kurumları içeriden nasıl ele geçirdiği detaylı anlatılıyor.
Yargıtay seçimleri doğrudan Pensilvanya’dan yönetiliyor.
Eğitimde yurt dışı burslardan, öğretmen atamalarına kadar her alana sirayet ediliyor.
Özel güvenlik kurumları ele geçiriliyor.
Örgüte bağlı polislerin komiser yardımcısı olabilmesi için uzaktan eğitim programı oluşturup, bir üniversiteyle protokol bile yapılıyor.
Öylesine bir yapılanma ki devlet yönetimindeki asıl unsurlardan olmadığı gerekçesiyle sızmadığı kurumları da yönetsel pozisyonları ele geçirerek kullanıyor.
Rapora göre sağlık alanı bunlardan biri.
Raporda, bu konuda şöyle deniliyor:
“FETÖ, okullarından çıkan çocukları genelde devlet idaresinde söz sahibi olacakları kritik alanlara yöneltmiştir. Sağlık alanında doktor ve hemşire olarak yoğun bir yapılanmaya gitmediği görülmüştür. Ancak bu sektörden de büyük güç elde etmiştir. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu oluşturulduktan sonra kamu alanındaki tüm sağlık harcamalarını tek elden yürüten kuruma sızılmış, hastane ihaleleri FETÖ yandaşı şirketlere yönlendirilmiş, performans sistemine biat etmeyen doktorlar baskı altına alınmıştır. Sağlık yöneticileri ile bankalar arasında belirsiz ilişkiler kurulmuştur.”
Raporda atıf yapılan Sayıştay raporuna göre, FETÖ, yandaşlarının kiraladığı sağlık tesislerinden kira tahsil etmemiş, bu kurumların elektrik su borçlarını ödetmemiş.
Tayini çıkan, askere giden, istifa eden personeli görevde gibi gösterip aylarca maaş almalarını sağlamış.
Ve hatta TC kimlik numaraları üzerinden sahte reçetelerle ilaç alıp, bunları DAEŞ, YPG, PKK gibi örgütlere satmış.
Sızma gereği duyulmayan sağlık alanında yapılanlardan bazıları bunlar.
Bir de sızılan kurumlardaki tabloyu düşünün.
Nasıl bir yapılanma?
Raporda, kamu personel rejiminin sil baştan düzenlenmediği müddetçe, benzer risklerin devam edebileceğine işaret ediliyor.
Dahası, bu yapılmadan, FETÖ’yle mücadelenin mutlak başarıya ulaşmayacağı da belirtiliyor.
Kısa vadede, sadece KHK’larla çözülebilecek bir mücadele değil bu.
Uzun vadeli, kamuya girişlerden kamuda kimlerin terfi edeceğine kadar her alanın şeffaf biçimde denetlenebileceği yeni bir organizasyon yapısı gerekiyor.
O organizasyonun da bir gruba, bir kişiye, bir oluşuma değil, liyakat ve emek süreçleri sonunda, hakkıyla koltuğunu hak etmiş insanlara teslim edilmesi gerekiyor.
Denetleyeni de denetleyen, aidiyetler nedeniyle hesap sormaktan kaçınmayan bir sistem.
Türkiye’nin geleceği de bu sistemin ne ölçüde hakkaniyetli biçimde kurulacağına bağlı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018