Süleyman YAŞAR
Amerikan Merkez Bankası önceki gün yaptığı açıklamada, Konut sektöründe yapılan harcamalarda ılımlı artış var. Fakat konut sektöründe toparlanma hâlâ yavaş gidiyor. Bu arada maliye politikası büyümeyi sınırlıyor. Enflasyon hızı uzun dönem hedefinin altında. Ve uzun dönemde enflasyon beklentisi durağan, dedikten sonra ne yapacağını bu defa sıralıyor.
Ve bankanın açık piyasa komitesi, ekim ayında varlık alımlarının sona ermesinin ardından yüzde 0 -0,25 arasında olan politika faizini, maksimum istihdam ve yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşılması dikkate alınarak değerlendireceğini söylüyor. Yani ne söylüyor komite? Şunu söylüyor; istihdam hızla artar ve enflasyon beklentisi uzun dönemde yüzde 2’yi geçerse faiz artırımı yapacağını belirtiyor.
Bu arada, komite, şu sıralar beklentisinin istihdam ve enflasyonda beklentilere yakın olduğunu ileri sürüyor. O hâlde bu açıklamaya göre hemen faiz artırımı beklemek doğru olmaz. Varlık alımları ekimde sona erdikten sonra yapılacak değerlendirmelere bağlı olarak faiz artırımları gelebilir. Fakat büyük bono ve tahvil portföyü taşıyanların durumlarını düzeltip yeniden yatırıma hazır olmaları için bir bekleme süresine ihtiyaç var. İşte bu nedenle ancak 2015 sonunda politika faizlerinin yüzde 1- 1,5 düzeyinde olacağını bazı tahminciler ileri sürüyorlar. Hatta 2016 sonunda politika faizlerinin 2.75 ya da 3 düzeyine çıkabileceğini belirtiyorlar.
HÜKÜMET GÜÇLÜ DOLARDAN NİYE KORKUYOR?
Gelelim Türkiye’ye...
Amerikan Merkez Bankası açıklamaları tam olarak okunmadan, Türkiye’de, her açıklamanın ardından sanki kıyamet kopuyor. Güçlü dolardan adeta korkuluyor. Ya da kısa dönem kazancı için yaygara koparılıyor.
Oysa doların güçlü olduğu dönemlerde Türkiye ekonomisi daha hızlı büyüyor.
Niye böyle bir tespit yapıyoruz?
Yapıyoruz çünkü euro/dolar paritesinin ortalama 1.25’in altında seyrettiği 2003-2006 dönemini kapsayan dört yılda bu ülke ekonomisi yılda ortalama yüzde 7,3 oranında büyüdü. Oysa euro /dolar paritesinin ortalama 1.30’un üzerinde seyrettiği 2007-2013 döneminde bu ülke ekonomisinin ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 3,5 düzeyinde gerçekleşti.
Demek ki söylenenin tam aksine doların güçlü olduğu dönemde Türkiye daha hızlı büyüyor. Dolayısıyla dolarla alıp, euro üzerinden satıyoruz, bu nedenle değerli euro bizim için çok daha iyi söylemi kocaman bir yalan oluyor. İşte bu nedenle, değersiz euro Avrupa ekonomisini canlandıracağından, Türkiye’nin de bu sayede ihracatını artırıp ekonomisini harekete geçireceğinden değersiz euro bizim için daha faydalı oluyor.
O hâlde Amerikan Merkez Bankası’nı doğru anlamak şart.
Peki, hükümet doğru anlıyor mu Amerikan Merkez Bankasını?
O da şüpheli. Çünkü hükümet ihracata konu mal üretimine boş verip lüks konut, lüks AVM, lüks otomobil, lüks lokantaya yatırımı teşvik ettiği için güçlü dolardan korkuyor.
Niye korkuyor güçlü dolardan hükümet?
Korkuyor çünkü güçlü dolar ithalatı engeller, lüks tüketimi durdurur. Dış ticarete konu mal üretime yöneltir ülkeyi. Bu da bu hükümetin işine gelmiyor tabii.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016