Süleyman YAŞAR
Dün Türk Lirası Amerikan Doları karşısında en düşük düzeyine ulaştı. Ve bir dolar dün öğle saatlerinde2,4155 liradan işlem gördü.
Peki, niye dolara olan talep arttı?
Arttı, çünkü Merkez Bankası Başkanı 4 Şubat Çarşamba günü olağanüstü toplantı yapılacağını söyledi. Tabii bu açıklama faiz indirimi yapılacağı beklentisi yarattı. Dolayısıyla dolara olan talep arttı. Bazıları Türk parasının değer kaybetmesinde Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırımı beklentisinin de rol oynadığını ileri sürüyor. Oysa Amerikan Merkez’in hazirandan önce faiz artırmayacağı artık belli oldu. O hâlde iç değişkenlerin doların hareketlenmesinde etkili olduğunu belirtelim.
Peki, dolar fiyatı ne olabilir?
Hemen cevaplayalım. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin kısa vadeli dış borçları 138,7 milyar dolara ulaştı. Bu yüksek tutarlı kısa vadeli dış borç karşısında Merkez’in döviz ve altın rezervleri toplamı 127,3 milyar dolar düzeyinde seyrediyor. Tabii bu durum Türkiye için kırılganlık yaratıyor. Çünkü kısa vadeli borçlara oranlandığında döviz rezervi yeterli görünmüyor. Bir de Türkiye’nin değer kaybeden euro karşısında rekabet gücü kazanması için Türk parasının değer kaybetmesi şart. İşte bu değişkenlerin etkisiyledolar fiyatı daha da yukarıya gidebilir.
Bütün bu anlattıklarımızın ardından gelelim dolar fiyatına…
Mevcut koşullarda Türkiye’ye rekabet gücü sağlayacak dolar fiyatı reel kur endeksi dikkate alındığında 2,57 lira seviyesinde görünüyor. Tabii bu seviye Merkez’in alacağı kararlara göre değişebilir.
TÜRKİYE’NİN GİZEMLİ DÖVİZ HAREKETLERİ SORGULANIYOR
Dün Bloomberg Business isimli haber sitesinde Türkiye’nin döviz hareketlerinde tuhaf işlemler olduğu belirtildi. Ve kimsenin bu gizemli döviz hareketlerine bir anlam veremediği açıklandı.
Haber şöyle; Türkiye’ye 2014’ün ilk sekiz ayında 7,9 milyar dolar kaynağı bilinmeyen para girdiği belirtiliyor. Ve Kasım 2014’te birdenbire 3,46 milyar dolar tutarında kaynağı bilinmeyen paranın ülkeden çıktığı söyleniyor. Yine kasım ayındaki bu döviz çıkışının son 16 yıldır aylık en yüksek çıkış olduğu belirtiliyor. Haberde Türkiye’de kaynağı belirsiz yani şüpheli döviz hareketleri olduğunu ve bu nedenle cari açığın finansmanın hep kırılganlık içerdiği ileri sürülüyor.
Gelelim bu haberi niye ele aldığımıza…
Ele aldık, çünkü Merkez Bankası bir türlü ödemeler bilançosu kalemlerindeki hareketlere tam bir açıklık getiremedi. Özellikle net hata ve noksan kalemi kırkambar gibi kullanıyor. Üzerinde fazla çalışmadan kaynağı belirsiz bütün işlemler bu kalemin içerisine alınıyor. Böylece ödemeler bilançosunda sürekli soru işaretleri olan kalemlerle karşılaşıyoruz.
Şimdi gelelim can alıcı noktaya…
2014’ün ilk üç ayında Türkiye’ye tam 8,4 milyar dolar tutarında kaynağı bilinmeyen para giriyor. Sonra yine 2014 ekim ve kasım aylarında 5,3 milyar dolar tutarında kaynağı belirsiz döviz çıkışı oluyor. Bu arada 2014’ün ocak- kasım döneminde ülkeye giren kaynağı belirsiz döviz tutarı 11,1 milyar dolara ulaşıyor. Yine aynı dönemde ülkeden çıkan kaynağı belirsiz döviz tutarı 9,2 milyar dolar oluyor. Ve 2014 yılının on bir aylık cari açığına bu giriş ve çıkışları oranladığınızda 38,7 milyar dolar tutarındaki cari açığın yüzde 52,7’sinin kaynağı bilinmeyen döviz hareketleriyle yönlendiği görülüyor.
O hâlde şimdi cari açığın ne olduğunu tekrar hatırlatıp bir değerlendirme yapalım. Bildiğiniz gibi cari açık bir ülkenin ürettiğinden fazla harcaması anlamına geliyor. Demek ki ürettiğimizden fazla harcadığımız kısmın yüzde 52,7’sinin hangi kaynaklardan gelip gittiğini bilemiyoruz. İşte sorun bu.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016