Süleyman YAŞAR
Kış aylarında İstanbul’da aniden portakal fiyatları artar. Kilogramı bir liralık portakal on liraya kadar yükselir, hattâ geçer. Niye, diye sorduğunuzda manavın cevabı hazır; Finike’den gelen kamyonlar kar nedeniyle Bolu Dağı’nda kaldı. Hal’de mal yok. Fiyatlar attı. İster al ister alma.
Peki, aynı kurguyu paranın fiyatı olan faizler için yapmak mümkün mü? Yani Merkez Bankası’nın para kamyonları kar nedeniyle Bolu Dağı’nda kaldı, dolayısıyla İstanbul’da faizler arttı demek mümkün mü? Tabii ki değil. Çünkü portakal piyasasıyla para piyasası farklı biçimde çalışırlar. Bu arada paranın fiyatı gelişmekte olan ülkelerde kendi merkez bankalarının kontrolünden de çıkar. İşte bu nedenle ekonomik büyüme çalışmalarıyla 1987’de Nobel ödülünü alan ünlü iktisatçı Robert Solow “Marmelat piyasasıyla para piyasasının birbirine karıştırmayın” diyerek sürekli uyarır. Neden uyarır? Çünkü para artık kar kış, yağmur çamur demeden elektronik olarak bütün dünyayı saniyeler içinde dolaşır ve ülke sınırlarını tanımaz. Kardan, yağmurdan etkilenmez. Sadece güven duyduğu yerlere gider. Paranın güven duyması için de tabii ki gittiği coğrafyada hukuk olması şarttır.
İşte bir ülkede otoriterleşme, müsadere ve hukuki belirsizlik varsa para o ülkeye gitmez. Eğer yolunu şaşırıp giderse bu defa çok yüksek risk primi ister. Dolayısıyla paranın fiyatı artar. Ve İsviçre, Hollanda’da faizler eksi 0.75, Avrupa Merkez Bankası’nda eksi 0.20 düzeyindeyken Türkiye’ye para gelmez. Dolayısıyla Türkiye’de paranın fiyatı hızla artar. Yeri gelmişken hemen rakamları verelim; dün, gecelik Türk parası faizleri yüzde 11 düzeyindeyken Amerikan Doları’nın gecelik faizi binde 1 düzeyindeydi. “Niye böyle oluyor” diye sorarsanız ABD’de hukuk devleti var. ABD’ye parasını götürenler kendisinin ve parasının başına bir şey gelmeyeceğini bilir. Parasının yarınından emindir.
Bütün bunları anlattıktan sonra… O hâlde Türkiye’de faizlerin düşmesi için ne yapmak gerekiyor, sorusu akla gelebilir. Hemen cevaplayalım, otoriter tavırlardan vazgeçip hukuk devletine dönmek gerekiyor. Aksi takdirde faizler artmaya devam edecek.
***
Konya Ovası’nın yüzde yetmişi Kürtlerin elinde
Konya Ovası bir türlü sulanamıyor, köylünün toprağı metrekaresi 20 kuruştan kapatılıyor deyince bazı elektronik postalar geldi. Bir tanesi şöyle:
“Merhaba Kake Süleyman, Konya Ovasının yüzde 70 veya 80’i Kürtlerin elinde. Kürtlerin yüzde 50’si Avrupa’ya göçmüş durumda. Toprağı olan da olmayan da. Yirmi yıla kadar kimse kalmaz. Böylece toprak Kürtlerin elinden çıkmış olur. Yirmi yıl sonra suda gelir Kürtler de biter. Ha diyeceksin bu Konya Ovasını ilk kez tarıma açan ve işleten Kürtlerin yerini kim dolduracak? İsrail ve Avrupalılar. Yani senin anlayacağın yer değiştireceğiz. Silav u rez. Z.Y.”
Konya Ovası Sulama Projesi’ni AKP hükümetlerinin 13 yıldır niye bitirmediğine dair bir alternatif değerlendirme de işte böyle.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016