Ufuk COŞKUN
Yine etrafımızı sardılar. Yine o lanet olası kara günleri yaşıyoruz. Ne kadar düzenbaz, şahsiyetsiz insan varsa sahnede. Şanına duayen denilen sözüm ona aydınlar 15’lik ergen gençler gibi yorumlar yapıyor. Ahir ömürlerinde ne hazin bir son bu böyle.Bir videoda CHP’li olduğu iddia edilen(iddia edilen diyorum çünkü video savcılığa verilmiş)bir kadın başında örtüsü üstelik kocasının da müftü olduğunu söyleyerek AK Parti ve seçmenine küfürler yağdırıyor. Yetmezmiş gibi birde bunun bir şaka olduğunu ifade ediyor.(1) İçinde birtakım liberal gençlerin de dâhil olduğu bir diğer kesim de AK Parti seçmenine koyun gözüyle bakıyor. Halkın hala cahil olduğu, parayla mitinglere götürüldüğü bir dilim ekmek uğruna kendilerini sattığı iftiraları yaygınlaştırılıyor. Oysa ben mitingde kanser hastası teyzeler, elinde bastonuyla zar zor yürümeye çalışan bolca ihtiyar dedeler gördüm. Kim kanser hastası bir teyzeyi yatağından kaldırabilir ki. Hangi para hangi ekmek bir dedeyi o sıcakta bastonuyla yollara düşürür. İşte hesap edilemeyen tam da burası. İnsanların insani değerlere de sahip olduğu onların bir düşünceye yada bir projeye destek verebilecekleri inancının dibe vurduğu bir ortamda bulunmaktayız.
Gerek Atatürk’ün fotosuna karşı “duranadam” figürlerinde gerekse sevgilisiyle gitar çalan 90’lı apolitik gençlik manzaralarında olduğu gibi masum, romantik, saf ve zekice bir tepki olduğunun ısrarla vurgulanmaya çalışıldığı bu samimiyetsiz ortam aslında bu iktidarı alaşağı etmenin, barış sürecine kesintiye uğratmanın ve yeni anayasa yaptırtmam demenin açıkçası bir darbenin programlanmış halidir. Sırrı Süreyya Önder daha ilk günden başımıza ördüğü çorap yetmiyormuş gibi şimdi de tüm Kürdistanı Kemalistlerin peşine takmak için kışkırtıcı söylemlerde bulunuyor. Radikal, Sözcü, Hürriyet ve Taraf gibi yayın organları ise ateşe odun taşımakta ısrarcı davranıyorlar. Örneğin Thomas L. Friedman’ın İslamcı başbakanın çağdaş sultanlık oynadığı yolundaki yazısını manşete taşıması... Kılıçdaroğlu’nun diktatör Tayyip naraları. CHP’nin başbakanı Hitler’le kıyaslaması. CHP’nin tarihini hiç bilmesek ve o zihniyeti hiç tanımasak bizlere özgürlükçü bir parti diye yutturacak alimallah. Ortam ne kadar da net değil mi..Kimin ne yapmak istediği gün gibi ortada.Kartlar açık oynanıyor.Cumhuriyet tarihinin en cesur en devrimci başbakanına karşı gözlerimizin önünde vicdansızca bir operasyon yürütülüyor.Bunu masumane, çevreci ve romantik bir tepki olarak göstermeye çalışan bir kesim var.”Gençler” deniliyor ısrarla.Cüneyt Özdemir ve Ahmet Hakan Coşkun gibi kimi yazarlar 90’lı apolitik, siyasetten çakmaz,çok zeki, fena mı fena, pırıl pırıl bir gençlik profili çiziyorlar karşımızda.Oysa her zaman derim 70’li,80’li, 90’lı gençlik diye bir şey yok.100 yıldır eğitim kurumları aracılığıyla küçüklükten yetişkinliğe kadar aynı Kemalist ideolojiden geçen her birey üç aşağı beş yukarı Atatürkçüdür bu ülkede.Eline gitarını alıp “Akdeniz Akşamları”nı çalıp, söylüyor diye bu gençlik tabula rasa değil ki.Bir kısım imalat hatalarını bir kenara koyun ortalama bir ilkokul öğrencisi bile size Kemalizm ve milliyetçilik konusunda ders verir.Her gün varlıklarını Türk varlığına armağan eden,ulu önderin açtığı yolda kurduğu cumhuriyette durmadan yürüyeceğine yemin eden ortalama bir Türkiye gençliği var karşımızda.
Daha ilk günden beri bu ortamın insanlığımıza karşı kurulmuş bir tuzak olduğunu düşündüm. İyi kötü tecrübe kazanmış bir Türkiyeli olarak geçmişte ağzına özgürlük, Kürt sorunu, barış, federasyon gibi kelimeleri alır almaz ertesi gün CHP aracılığıyla kendisine sivil diktatör, tek adam dedirtilen Özal’da olduğu gibi bugün de yine CHP aracılığıyla Erdoğan’a diktatör dedirtiliyor. O gün de apolitik gençliğe sorular sordurdular bugün de. O günde topluma tepeden baktılar bugün de bakıyorlar.Bugün başbakanın üslubundan şikayetçi olanlar idamlık bir gencin son mektubunu okurken gözyaşlarını tutamayan başbakanı da aynı vicdansızlıkla eleştirmişlerdi.Sorun ne alkol yasası, ne üç çocuk meselesi ne üslup ne diktatörlüğe kayma.Asıl amaç diktatörlükle yönetilen bir baas rejimi kurma projesidir.Silivri’nin iştahını kabartan onları duygulandıran ve ellerini ovuşturan bir sürecin eşiğindeyiz.Başbakan nezdinde yine hepimize hedef aldılar.Bizlere yaşam hakkı tanımayacak kadar zalim bir tuzağın eşiğindeyiz.Bunu İhsan Eliaçık’ta biliyor, Ahmet Altan’da Hasan Cemal’de İhsan Dağı’da,Şahin Alpay’da Cengiz Çandar’da.. Ece Temelkuran’ları Koray Çalışkanları ve yeni yetme yazarları saymıyoruz bile..Fakat aynı şeyi Atilla Yayla ve Halil Berktay gibi iki farklı düşünceden gelen tecrübe sahibi insanlar da biliyor.
Evet buradan bir çıkış yolu olmalı.. Bu ülkenin farklı farklı düşünen ve inanan renkleri olarak; insanlığımızı ortaya koyarak, baskıcı ve dayatmacı zihniyetlere karşı, sivil düşünceyi, özgürlüğü, demokratlığı, hukuku ve adaleti toplumun tüm kesimlerine fark gözetmeksizin tesis edilmesinin, yol ve yöntemlerini devreye sokarak buradan bir çıkış yolu bulmamız gerekiyor. Bakıyorsunuz böyle bir gayret yok. Mazlumder’de yok sendikalarda yok, yazarlarda yok eğitimcilerde yok sanatçılarda yok. Olanlar da her zaman olduğu gibi bir avuç özgürlükçü.100 yıldır sivil hayatımıza, özgürlüğümüze ve insani değerlerimize müdahale ederek hayatımızı burnumuzdan getiren, cumhuriyetin temel değerlerini ve laikliği koruyacağım diye her on yılda bir darbe yapan “Her Türk Asker Doğar!” sloganını bilinçaltımıza yerleştiren ve hayata asker gözüyle bakmamıza neden olan tektipçi, tek partici CHP zihniyetine karşı biz “insanız” mesajını vermeliyiz. Bu ülkede insanı tanımadan hiçbir meselenin halledilemeyeceğini düşünüyorum. Bu ülkenin insanına, özgürlüğü, zenginliği bir arada yaşamayı, adaleti tattırmayan darbeci zihniyeti ve bu mekanizmanın dişlileri arasında sıkışan binlerce yazar-çizeri, aydını, basını, televizyonu ve siyasetçiyi bilmem bu topluluk nasıl affedecek…
Herkes bir diğerinin ipini çekmekle meşgul. Her yer tuzak dolu.Komplolar, tezgahlar,darbe planları,kavgalar,küfürler vs.. Bunca olumsuzluk arasından “insan” çıkmıyor maalesef..Her gün insanı,insandan kopartan olumsuzluklara bir yenileri ekleniyor.Kavramlar nükleer başlıklı füze gibi kullanılıyor.Kavramlarla bu kadar kesin ve net çözümlere ulaşan bir başka ülke daha yoktur.. Tehlikeli,bulaşıcı ve ölümcül bir virüs gibi hepimizi etkileyen ciddi bir “insan dışılık” hastalığıyla pençeleşmekteyiz.. Çoğu kere ifade ettiğim gibi insanın gözden düşürüldüğü, unutulduğu ve nesneleştirildiği bir ülkede onun derinliğine inmeden, duygularını, inançlarını, değerini ve kutsanmışlığını takdir etmeden hiçbir meselenin çözülemeyeceği bir gerçektir. Yani bu ülkeyi barışın ve kültürel farklılıkların anayurdu yapma şansımız ne kadardır? Öncelikle bunun burada yaşayan insanların en küçük duygularına, değerlerine, inançlarına, yaşam anlayışlarına verilebilecek önemle yakından bir ilgisi vardır.Bu kadar ihtirasın,kinin,intikamın,kamplaşmanın, tezgahın önünü ancak böyle alabiliriz.İnsan oluşa verilecek değerle.. İnsanlığımız/özgürlüğümüz için militer baskı ve dayatmalara karşı özgürlük bilincinin yaygınlaşmasıyla..
Bize düşen sorumluluk bu olmalıdır. Başbakan ise başından beri krizlerle boğuşan bir lider.O kendisine karşı yürütülen bu operasyonun bilincindedir.Ona akıl verecek durumda değiliz.Ancak acizane önerimiz şu olabilir.Bu karanlık süreçte bol bol özgürlük vaat etmelidir.Yeni anayasadan bahsetmeli, barış sürecine dikkat çekmeli gerekirse Alevilerin Cemevlerini bizzat kendisi açmalıdır.Bu insanlığımıza karşı yürütülen büyük tuzakta ona büyük işler düşmektedir.Barış sürecinin kesintiye uğradığı gün bu başta AK Parti’nin sonra hepimizin sonu demektir.Buna müsaade edilmemelidir.Federasyonun bile tartışılabilir olduğunu ifade eden sayın başbakan bu süreçte ne kadar özgürlük ve çoğulculuk derse o kadar kazanır ve her zaman olduğu gibi tüm maskeleri indirir.
twitter.com/sivildemokrat
1- Gül Taşlı Cenal söz konusu olayla ilgili yaptığı açıklamada çok üzüldüğünü ve kendisinin sosyal medya kurbanı olduğunu ifade etmiştir.
http://sivildusunce.com/Saldiri-sadece-basbakana-degil-insanligimiza.html#.UcQallDgx0w.twitter
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları




















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019