Ufuk COŞKUN
İlkokullardaki çocuklarımıza, her sabah asker komutlarıyla esas duruşta, 'and' içirmekten ve 'varlıklarını Türk varlığına armağan etmelerini' istemekten artık vazgeçmeliyiz..
Gelinen noktada insan haklarına dayalı, özgürlükçü, çok kültürlü, çoğulcu yeni bir eğitim anlayışına ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir. Çünkü yıllardır tek parti zihniyetiyle dizayn edilen ve tek bir ideoloji çerçevesinde işlev gören eğitimin vahim neticelerini son Gezi ve ODTÜ'te yaşanılan olaylarda gözlemleme imkânımız oldu. Kuşkusuz Türkiye son yıllarda normalleşme sürecine girdi ve topluma eskiye oranla daha özgür ve demokratik bir ortam sunulmaya başlandı. Askeri vesayet kırıldı, Kürt sorununda, Alevi sorununda ciddi ilerlemeler kaydedildi. Özellikle Ömer Dinçer döneminde eğitimin yapısal sorunlarına ilk kez dokunuldu.
Kısacası son yıllarda Türkiye'de resmi ideoloji ile ciddi bir yüzleşme döneminin yaşandığını tanıklık ediyoruz. Ne var ki bu süreçte eğitimle daha henüz ciddi manada yüzleşemedik. Çünkü bugün Türkiye'de eğitime rengini veren bazı kanunların hala ulus devletçi ve tek partili sistemlerden kalma kanun ve uygulamalar olduğu görülmektedir.
EĞİTİM VE ÖZGÜRLÜK
AK Parti 2013 Siyasi Vizyonu'nda; 'Hak ve özgürlükleri ideal anlamda geliştirmeyi, geleceğin Türkiye'sinin bölgesine örnek gösterilecek bir gelişmişlik düzeyine ulaşabilmesinde de hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kültür iklimimiz içinde bulunan her türlü farklı rengi yaşatmanın ve geliştirmenin gayreti içinde olacağız' denilmektedir. Bu anlamlı ve geleceğe dönük vizyonun hayat bulabilmesi için eğitim sisteminin köklü bir reformdan geçmesi gerekmektedir.
1924 yılında yürürlüğe sokulan Tevhidi Tedrisat Yasası, mevcut 1982 Anayasası'nın 42.maddesi ve 1973 yılında yürürlüğe sokulan 1739 sayılı MEB Temel Kanunu, rahat hazırol komutları eşliğinde her gün küçük çocuklara ezberlettirilen 'ant' türü uygulamalar vs bugün eğitim özgürlüğünün önünde ciddi birer engel olarak varlığını devam ettirmektedir. 2023'ü hedef yapan Türkiye'nin bir yüzyıl öncesine hitap eden anlayış, kanun, yönetmelik ve uygulamalarla yoluna devam etmesi düşünülemez. Bu bakımdan eğitim alanında yeni Türkiye'nin önünü tıkayan bu yasalarda ciddi bir reforma gitmesi gerekmektedir.
ANDIMIZ KALDIRILSIN
Bugün okullarda çocuklara rahat-hazır ol komutlarıyla birlikte ezberlettirilen yemin metninin kaldırılmasıyla işe başlanabilir. Çünkü nasyonal-sosyalist/faşist ideolojinin tüm unsurlarını taşıyan yemin metinleri günümüz Almanya'sında ve İtalya'sında bile kaldırılmış olmasına rağmen, ne yazık ki Türkiye'de, ilkokullarda çocuklara, askeri esas duruşta, 'Varlığım Türk varlığına armağan olsun' andı tekrar ettirilmektedir. Hem içerik olarak hem de militarist söyleniş biçimi ile 'Andımız', yaratıcılığı körelttiği, özgür düşünme becerilerine ket vurduğu ve barış söylemi ile çeliştiğinden dolayı, pedagojik açıdan sorunlu ve zararlı bir uygulamadır. Andımız'ın, tek tip birey yetiştirme amacına ve eğitim hakkının sadece ayrıcalıklı belli bir sınıfa ait ideolojiye hizmet ettiği de yadsınamaz bir gerçektir.
Bu duygularla yazar-aydın, siyasetçi ve eğitimcilerden oluşan bir grup aydın, çocuklarımızı tek bir ideolojinin kıskacına kapatmak, zihinlerini ele geçirerek kontrol etmeye çalışmak yerine, onların, özgürlükçü, çok kültürlü, barışçı, yaratıcı ve üretken bireyler olmalarının önünü açmak niyetiyle ilkokullardaki çocuklarımıza, her sabah asker komutlarıyla esas duruşta, 'and' içirmekten ve 'varlıklarını Türk varlığına armağan etmelerini' istemekten artık vazgeçmemiz gerektiğini hatırlatarak
bir kampanya imza attılar. www.andimizkaldirilsin.com sitesinden kamuoyuna açılan imza metni bir kesimin engelleme çabalarına rağmen büyük ilgi görmektedir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019