Ufuk COŞKUN
Eğitim yazılarımı herhangi bir siyasi denge gütmeden, konjonktür, siyasi plan, proje vs. tanımadan biraz da risk alarak yazmaya gayret gösteririm. Çünkü eğitim, bu ülkenin çocuklarını doğrudan ilgilendiren çok önemli bir meseledir. Çünkü Anadolu’nun temiz çocukları, değerlerini ve yeteneklerini bu denli gerileten bir eğitim sistemini hak etmiyor.
İddialı bulacaksınız ama eğitim aynı zamanda bu ülkenin ciddi bir bekâ meselesidir. 15 Temmuz gecesi üzerimize bomba yağdırmışlarsa bunun bir nedeni de elli yıldır mevcut eğitim sisteminin zayıflığından faydalanarak bu ülkenin okullarına çöreklenen, okul binalarını karargâh gibi kullanan FETÖ’nün tesis ettiği eğitim yüzündendir.
Çünkü MEB, FETÖ'nün varlık bulduğu, işlerini kolaylaştırdığı, bulunmaz fırsatlar sunduğu devasa bir alandı.
15 Temmuz’dan sonra biz bu meseleyi hiç konuşmadık. FETÖ’nün özellikle bu ülkenin okullarında, üniversitelerinde palazlandığını sorgulamadık. Ders kitaplarına serpiştirilen FETÖ propagandalarını bu fakir deşifre etmemiş olsaydı belki onlar da dikkatimizi çekmeyecekti. Çünkü sevgili medyamız ve sendikalarımız o vakitler müfredatı övmekle meşguldü.
Eğitim, Kemal Kılıçdaroğlu kadar dikkat çekmedi bu ülkede.
Hemen her seçim sonrası yapılan birtakım açıklamalarda da görüldüğü gibi ülkede halka hâlâ tepeden bakan, onları aşağılayan, dışlayan, değerlerine, düşüncelerine ve inançlarına düşman eprimiş bir zihniyetin varlığıyla karşı karşıyayız. Bu hep vardı. Ben bu düşüncenin, tavrın, düşmanlığın biraz da eğitim kurumları aracılığıyla beslendiğini ve yeniden üretildiğini düşünüyorum.
Geçenlerde ODTÜ’de sergilenen rezilliği gördünüz. Adına ODTÜ dedikleri bir üniversitenin varlığı bile bu ülkenin eğitim politikalarını sil baştan değiştirmesi için yeterli nedendir. Bu denli kendine yabancı, insana yabancı, değerlerine, ülkesine, tarihine düşman, Batı değerlerine yakın milletine uzak, ezik öğrencilerin yetiştirildiği başka bir kurum var mıdır? Orada sergilenen kepazelikleri kimse bize eğitim diye yutturmaya kalkmasın.
Bilindiği gibi ülkemizde neredeyse her partinin bir de sendikası vardır. Hangi parti iktidara gelirse eğitim baştan aşağıya bu sendikaların marifetiyle şekillenir. Sendikaların ise birleşemedikleri tek nokta; “çocuklardır.” Çocuklar, maalesef müdür atamaları kadar heyecan uyandırmıyor.
Bu düzenek yıkılmadığı sürece eğitimde bir düzelme beklemeyiniz. Dolayısıyla sendikalar kendilerine çeki düzen verene kadar kesinlikle eğitim işlerine dâhil edilmemelidir.
Sendikalara eskiden kalma yasa ve yönetmelikler de eklenince eğitim kalitemiz bir arpa boyu yol alamadı. Çocuklarımızın Batıcı/batırıcı eğitim sisteminin kıskacında dirençleri her geçen gün zayıflatıldı ve terör örgütlerinin kucağına itildi. Üniversiteler neredeyse teröristlerin öğrenci avlama merkezlerine dönüştü.
Kemalist zihniyete göre çocuklar, üzerlerinde yatırım yapılan birer nesnedir. Bu bakımdan çocuklara doğrudan çocuk oldukları için değil, ileride resmi ideolojiyi özümseyen, rejime sadık, itaatkâr, tek tip birer vatandaş olacakları için değer verirler. Öyle de yaptılar.
Fulbright türü anlaşmalarla ve AB projeleriyle de bu ülkenin evlatlarına format atılmak istendi. Vatan bilincinden yoksun, millet olma vasfından uzak, bilim, sanat, kültür, mimari ve edebiyata sağır, zayıf bünyeli bir nesil kurgulandı. Onlar modernizmin şımarık, muhteris çocukları olsun kâfiydi.
Eğitim, eski sistemde bir türlü ülkenin en önemli gündem maddesi olamadı. Bilgiye çok kolay erişilebildiği, sosyal paylaşım ağlarıyla da neredeyse sınırların ortadan kalktığı, her gün yeni gelişmelerin yaşandığı, kısacası hayatın çok hızlı aktığı bir dünyada eski usul anlayışlarla eğitim hayatını dizayn etmeye çalıştık.
Nitekim bugün okullar, çocukların dünyasının çok gerisinden gelen kurumlar olarak kaldı. Dileğim odur ki yeni sistemde eğitime gerekli önem verilir. ODTÜ’de ya da başka bir yerde yaşanan seviyesizlikler maalesef bir ihmalin sonucudur. Artık hatayı kendimizde arama zamanı geldi.
Türkiye’de siyasi partilerin üstünde bir eğitim politikası belirlenmelidir. Ders kitapları yeniden yazılmalı ve tüm okul idarecileri asıl meslekleri olan öğretmenliğe geri döndürülmelidir. Köklü bir müfredat değişikliği yapılmalıdır.
MEB’i çekip çevirecek kişiler liyakat esas alınarak seçilmelidir. Çünkü bu alanda derdi olan, ahlak ve vicdan sahibi kaliteli insanlara ihtiyaç var. Maarif derdiniz yoksa sizin vatan gibi bir derdiniz de yoktur.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019