Umur TALU
Yusuf Kardeşim gençlerin “kariyer planlaması”nda kendi güzergâhını izlemesini de bilmem tavsiye eder mi?
Nihayetinde genç yaşta Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı (bunları kendisi olmadı tabii) katlarında çalıştıktan sonra, yurt dışında “Ticari Ataşe” olarak bir göreve gönderilirken…
Belki o gün orada olduğuna pişmandır ama yolu Soma’dan geçmişti.
Yusuf Kardeşimizi Soma’da 301 işçinin kaza denen maden katliamında toprağa, dumana, gaza, toza boğulup öldüğünün ertesinde, yerde yatan işçiye attığı tekmeden tanıyor olabilirsiniz.
Maalesef hepimiz öyle tanıyoruz.
Belki iyi bir eş, iyi bir baba…
Ama tekme öylece kalıverdi!
Kendisi nedense ancak dört yıl sonra “tweet” atarak özür dilemişti.
Gerçekten insan pişmanlık duyar, kahrolur, özür dileyebilir ve bunu da anlamak gerekebilir.
Ama dört yıl sonra?!
O arada kariyer devam etti. Yerinden, makamından, güzergâhından olmadı. Birileri ona belki “sus, unutulur” dedi. Belki çekindi. Belki çekinmedi bile. Tam bilmiyoruz elbette ruh halini de, iktidar ve gücün içindeki konforunu da.
İşte mesele o zaten:
Kendini gücün, kudretin, kuvvetin, makamın, iktidarın bir parçası, hatta kendisi saymak.
Boynunu eğerken efendine, tekmeni yerde yatana defalarca sallamak.
301 işçinin ölümüyle öfkeli bir madencinin “devlet Mercedes”ine değip vurmasının cezası olarak, “özel” polisin yere devirmesiyle bir anda takım elbiseli şiddetini kusmak.
Sanırım İmam Hatip’te bile öğretmişlerdir, “Düşene vurulmaz” diye.
Tabii sadece onu hatırlıyoruz ama orada üniformalı bir polis de vardı. O da ayrı felaketti. Yerde yatan birine vurdu, vurulmasını kolaylaştırdı, vurana müdahale etmeyi bile düşünmedi. Bundan ötürü amirleri ona hesap sormadı.
Sağ olsun iktidar sözcüsü Ömer Çelik, “Adana’da tarikat yürüyüşünde polis orantısız güç kullanmıştır” diyor, 2022’de, coplar, gazlar, tekmeler yerde yatanların yüzüne, kafasına, sırtına indikten sonra.
2022 Adana Polisi demez mi, “Soma’da yerde yatan işçiye tekme vurana bir şey olmadı, devletin zirvesinde göreve devam etti, o ayağının uğuruyla bir de Almanya’da ticari ataşe filan yapıldı” diye!
Esas sorun, güçsüze vurmayı güç gösterisi yapmaktı Yusuf Kardeş.
Çünkü sonrasında, güçsüz daha güçsüzleştirilirken, sizler korunup kollanarak gücün yanında hayata devam ettiniz.
İşten atılmadınız, istifa etmediniz, anında pişmanlık belirtmediniz ve durmak yok yola devam dediniz.
Dayak atan ayak rapor bile aldı!
Oysa işçi Erdal o tekmenin altından kalkıp devrildiği yerde doğrulamadı:
“Mercedes” ondan 631 TL ceza aldı. Bunu alanlar da utanmadı. Bitmedi. Devlet malı yerli ve milli Mercedes’e zarar vermekten hapis cezası aldı. Bunu verenler de sıkılmadı. Yetmedi. Kimse iş vermedi. İş vermeyenlerin yüzü bile kızarmadı!
İşte sorun burada:
Tekme korunurken, yerdekinin defalarca ezilmesi.
Özür dilerken 2018’de, yani Soma katliamı ve tekme tokattan dört yıl sonra, demişsin ki “Asıl sorumlu Soma Holding’i ihmal edip bir fotoğraf karesi üstünden beni günah keçisi ilan ettiler. İstemediğim bir karede olmak beni hala çok derinden üzmektedir.”
Son cümle için bir şey diyemem, eminim üzmüştür. Neden üzmesin? Yok artık o kadar da olmaz zaten!
Soma Holding meselesinde de haklısın, çünkü şirket yetkilileri de sonradan serbest kaldı.
Söylemediğin şu:
O maden şirketini denetlemekle, uyarmakla yükümlü olanların ihmali de ihmal edildi ama onlar zaten Mercedes yolcularıydı!
Hiç fotoğraf olmasaydı vicdanın ne diyecekti? Hadi biz bilmeyecektik ama sen ya da siz, bildiğiniz bir şeyi sırf biz görmedik diye aranızda, içinizde, ruhunuzda nasıl yaşayacaktınız, nasıl taşıyacaktınız ya da nasıl çöpe atacaktınız sonradan?
Vicdan odur.
Vicdan fotoğraf karesinde değil, varsa eğer, kalbinde ve aklındadır.
Fotoğraf karelerinin, evet, bazen kötülükleri ortaya çıkarmak ve ifade etmekte üstün hizmetleri vardır; mesela ABD’nin Vietnam katliamları gibi, toplama kampları gibi, bildiğin, gördüğün her kötülük gibi.
İstemeyeceğin şey fotoğraf karesi değil, o tekmeyi atmak olmalıydı ama özür dilerken dahi “kare kökü” almışsın kardeşim.
Demişsin ki bir de “O işçiyi, Erdal Kocabıyık’ı aradım, özür diledim, helallik istedim, hakkını helal etti.”
Gerçekten de “haberin bir tık ötesi”nden aciz bir gazetecilik türünün arşivlerine bakarsan, hikâye “hakkını helal etti” diye bitiyor.
Ancak “Peki Erdal Bey ne diyor?” gibi basit bir soruyu soran gazetecinin aldığı cevap şu:
“Bir kere aradı. Hakkımı helal etmedim, etmiyorum” oluyor.
Tabii tüm dramatik yanıyla da.
Anlıyoruz ki, bu ülkedeki acımasızlığın öteki yüzünde, “sana tekme atan sayesinde iş bulma umudu” dahi olabiliyor.
Gerçekten yargılamıyorum; on binlerce insanın durumu belki de böyle ve anlaşılmaz bir şey değil.
Utanması gereken de onlar değil, tekmeciler, tokatçılar, küfürcüler, haddini bilciler, utanmazlar işte!
Sadece yerde yatan işçiye değil, ayakta zor duran bacağı platinli gaziye tekme vuranlar.
Tersanelerinde filika denerken içine işçileri doldurup ölüme atanlar; cafcaflı plaza inşaatlarından onca işçiyi asansörle yere çakanlar, bir atölyede işçi kadınları kaytarmasınlar diye kilitleyip yangında kül olmalarını seyredenler, kiralık devlet çiftliğinde onca küçük kıza üç paraya süt sağdırmakla kalmayıp onları derenin sularında ölüme sürükleyenler.
Çünkü oy çoğunluğuyla gelip az sayıda kişiyi mutlu etmeye, korumaya, kollamaya evrilen ya da daha doğrusu devrilen iktidarlar ve organizasyonları, nihayetinde insanı insanlıktan çıkaracak tekmeleri de atarlar!
Sadece tekme yiyeni değil, vallahi atanı da!
Yıllarca “hak meselesi”nde bu yazılardan destek isteyen özellikle asker ve polislere söylediğimi Yusuf Kardeşime de söyleyeyim; belki evlatlarının ufkuna bunu da katar:
Hakkınızı değil, haksızlıklarınızı kollayan bir düzen, yarın evlatlarınızı da yaralar!
Ya da yer değiştirip ifade edeyim:
Haksızlıklarınızı koruyan kollayan bir düzen, haksızlıkları kollamakta ihtisaslaşıp betonlaştığı için, sizin hakkınızı da ezip geçer!
Yani içinizden birilerinin tacizini, tecavüzünü, tekmesini, copunu, cinayetini, karanlıklarını koruyorsa… O “vicdansız ve orantısız güç” ile senin insan haklarını, evlatlarının gelecek umudunu da gasp ediyordur zaten.
Üstüne alınmayabilirsin Yusuf Bey… Zaten dayağının ayağına anlatıyorum.
Devlet hizmeti başka, hizmetkârlık başka şey!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2025
6.05.2025
13.04.2025
5.04.2025
29.03.2025
11.03.2025
4.03.2025
26.02.2025
18.02.2025
4.02.2025