Umur TALU
Bir elinde “barış, barış titizliği” bir elinde “karış karış muhalefet temizliği.”
Buna ekleyecek şu da var: ABD’nin, Avrupa’nın bu kesif antidemokratikliğe sessizliği ile takas edilen “İklim Kanunu” mesela; mesela Gazze sessizliği, Ortadoğu uysallığı…
Her şeyi, her adımını araç ve kaldıraç olarak kullanmak isteyen bir iktidar, uluslararası ezikliğini de “nihayet aklına gelen barış”ı da birdenbire patlayan “ana muhalefet temizliği”ni de kendi ömrünü uzatmak için seferber etmiş durumda.
Bu ülkede kimse herhangi bir “iktidar mercii”nde yolsuzluk olup olmadığına kolayca, kafadan kefil olamaz elbette. Bu, ana muhalefet belediyeleri için de geçerli bir “varsayım.” Ne var ki, kolay kolay kimse de, eğer gözü kararmamışsa veya devleti elinde tutanların payandası, kulu, kölesi olarak gözü dönmemişse, iktidarın devlet ve yerel yönetimlerde “tertemiz” olduğuna da asla kefil olamaz.
Oysa “temizlik” denen operasyon, nokta atışlarından yaylım ateşlere kadar, 20 küsur yıl sonra ilk kez seçimleri, bu arada cumhurbaşkanlığını da kazanması epeyce muhtemel görülen ana muhalefetin üstüne binmiş durumda. “Sütten çıkmış AK kaşık” ana muhalefeti lekeleye lekeleye kendini yeniden mayalamak istiyor.
Ortada bir “siyasi temizlik” harekatı var: Bir koldan bu ülkenin kanayan yarası “terör ve terörle mücadele”yi, büyük bir acı ve endişeyi, kaynak ve insan kaybını gündemden çıkarmak, “muhalif dayanışma”nın önünü kesmek, Kürt oylarını da Meclis aritmetiğini de aktif veya pasif olarak yakınına çekmek istiyor… Bir yandan da çürümüş iktidarını tehdit ettiği aşikar olan ana muhalefeti kesip doğrama telaşında.
“Barış”a kimsenin bir diyeceği yok… Keşke topyekun bir iç barışın, hakiki bir demokratikleşmenin, bir hukuk devleti tesisinin de ana hatlarından biri olarak tecelli edebilse… Edebilseydi.
Buna “evvet zaten o yolda” demenin mümkün olmadığı bir ülkede, Öcalan’dan herhangi bir DEM seçmenine kadar, yakın zamana kadar “terörün varlığı”yla “düşman” olarak araçsallaştırdıklarını, ana muhalefeti de suçlamanın aracı yaptıklarını, nice kanun, harekat, hareket ve korku ile acının, çok sayıda insanı bu “suçla” içeri atmanın kaynağı olarak tescil ettiklerini aklamak istiyor…
Yıllarca seçim kazanmak için “terör ve teröristlerle işbirliği yapmak”la suçlayıp durduğu ana muhalefeti ise “itirafçı” ifadeleriyle, bizzat kendi ruhunda müstesna bir yeri olan “yolsuzluk” meselesiyle haklamak istiyor.
Bu ülkenin büyük çoğunluğunun istediği “barış” da böyle bir zihniyete, öyle bir devlet mekanizmasına, şöyle bir yargı müessesine emanet maalesef.
Kazandığı seçimler, kazandığı belediyeler “gasp edilmiş” ve Türkiye çapında oy da gönül de kazanmış eski genel başkanı hapsedilmiş Kürt siyasi hareketi bu “bir öyle bir böyle adalet ve hakkaniyet ile barış terazisi”ni zaten herkesten iyi biliyor olmalı.
Çünkü ana muhalefetin elindeki yerel yönetimlere (belki de CHP’nin bizzat varlığına) yönelik “ön yargılı” ve “kirlilik” temalı saldırının yarın hangi hesapla kimin üstüne de yürüyeceği hem meçhul hem de yarın başkasını hedef alması çok muhtemel bir “AKP geleneği.”
Bu sadece büyük büyük meselelerle ilgili bir iktidar karakteri değil. Sokak hayvanları da biliyor bunu, zeytin ağaçları da, kıyılar da, yangın yerleri de, evlatlarını ve yakınlarını bir otel yangınında yitirmenin acısını yaşarken, sorumlu bakanın lüks yatlı gezisini takip etmeye mahkum olmuş aileler de, hayatlarının belki de son yıllarını bile yoksullaşarak yaşamaya mahkum edilmiş emekliler de, “erkek erki” adına güçsüzleştirilmiş kadınlar da, bir “erkek” eliyle çoktan hayatını kaybetmişler de, düşman ilan edilmiş LGBTi artı bireyler de, hak arayışlarına saldırılan işçiler de, arazileri, ormanları, suları talan edilen, hayatiyetleri kurutulan köylüler de, diplomasını yırtan genç de, diplomasını alıp geleceksizliğe atılmış yüzbinlerce genç de.
Bir ”barış” umudunun etrafını bile, milyonlarca insanın hayatına tünemiş binbir umutsuzlukla sıvayan bir düzenin muktedirleri de biliyor elbette! Telaş da ondan, uluslararası teslimiyet de, muhalif sesleri ve ana muhalefeti sindirme seferberliği de.
“Barış süreci”nin daha başında, “terörist mağarası” denen bir bilinmezliğe gönderilip metan gazına kurban olan 12 asker de biliyordu muhtemelen!
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENKürtlere “çöplük” diye bakan bir adam 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNİktidarın siyasi acizliği 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURYerli ‘Hayırlı Cuma’ya doğru… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYolsuzluk ve fetva 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir Körfez ülkesinden kısa gözlemler… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÜlke batıyor umurunuzda mı? 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETanrı Janus’un Çözüm Süreci 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYASilahların Değil, Siyasetin ve Toplumsal Barışın Gücüne İnanmak ve Mücadeleyi Büyütmek... 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖcalan'a açılan ekranlar CHP'ye kapanırsa 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKirli ellerin ‘temiz el’ seferberliği! 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayFaiz indirimleri başlıyor, ya sonrası? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAliyev ile Paşinyan’ın Zelenskileşme sendromu ve fırsattan tuzağa Zengezur 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanAvrupa'da bir heyûlâ kol geziyor 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti’ye bu kötülüğü yapmayın… 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“TÜRK TİPİ KOMÜNİST OLDUK…” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, küresel karmaşanın ve içsel tıkanmanın tam ortasında duruyor 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2025
10.05.2025
6.05.2025
13.04.2025
5.04.2025
29.03.2025
11.03.2025
4.03.2025
26.02.2025
18.02.2025