Umur TALU
Devletin zirvesinden veya adına, Sırrı Süreyya Önder için “ne güzel sözler” söylendi!
"Anadolu'nun bağrından çıkmış bir yüce gönüllüyü, bir âkil kişiyi, bir sohbet ehlini, bir dostu, bir güzel insanı kaybettik. İyi, güzel ve doğruya olan inancını hiç kaybetmedi. Terörsüz Türkiye yolunda barış ve kardeşlik için mücadeleden hiç vazgeçmedi. Mekânı cennet olsun.”
Bunlar MİT Başkanı, Cumhurbaşkanı’nın pek yakını İbrahim Kalın’ın mesajından: “Anadolu’nun bağrından… yüce gönüllü… âkil kişi… sohbet ehli… dost… güzel insan… iyi, güzel ve doğruya inançlı… barış ve kardeşlik için mücadeleci.”
Doğru ve güzel tanımlamış; o kadar ki “dostum” Sırrı Süreyya için on binlerce insanın mesajı, paylaşımları, sözleri, duygusu, törene ve cenazeye katılımı ile bütünleşmiş. Hatta kiminden daha iyi, daha kapsamlı!
Tamam da, bir de “özeleştiri” olurdu ki “Allan katında” yerini tam bulsun bu sözler. Mesela, “Biz bu yüce gönüllü, âkil, sohbet ehli, dost, güzel insanı, iyi, güzel ve doğruya inançlı, barış ve kardeşlik için mücadeleden hiç vazgeçmemiş Sırrı Süreyya’yı hapsettik, terörle, Kobani ile suçladık” gibi.
Ya da ne bileyim şöyle: “Biz bu yüce gönüllü, âkil, sohbet ehli, dost, güzel insanı, iyi, güzel ve doğruya inançlı, barış ve kardeşlik için mücadeleden hiç vazgeçmemiş Sırrı Süreyya’yı Gezi’de de gördük. Kendini en öne atmıştı. Oysa elimizde Gezi mahkumları, tutukluları, yeniden yeniden ısıtılan Gezi soruşturmaları, suçlamaları, dilimizde Gezi aşağılamaları, sürtükler, çürükler, çapulcular, nihayetinde Silivri’ler var. Hay Allah!”
Sırrı Süreyya çok özel, farklı bir insandı. Hatalarını, kimine ters gelen sözlerini hepimiz hayatımızda fazlasıyla oraya buraya serpebiliyoruz. Ama özünde, nihayetinde, İbrahim Kalın’ın “şimdi” dediği gibi, ondan çok daha fazlasıydı. Kalıngiller’den önce hapsedildiğinde de, Kalıngiller ve uzungiller hapsettiğinde de, “terör”le suçlanırken de, Gezi’de de, Suruç, Ankara Garı, Sur için içi yandığında da. Yani elinizi sıkmadan da önce, çok önce de.
Oysa şimdi Sırrı Süreyya’ya “hakkıyla” atfettiğiniz insani-vicdani değerler, hayatını karattığınız, hapsettiğiniz, canını yaktığınız, işinden ettiğiniz, ailesini yaraladığınız, aşağıladığınız nice insanda, nice gençte de öyle ya da böyle yok değil.
Böyle değerlere samimi saygınız varsa, yani “yüce gönüllülük, iyi, doğru ve güzele inanç, barış ve kardeşlik için bıkmadan mücadele etmek” sizin için gerçekten kıymetliyse, dönüp Silivri’ye ve başka yerlere de bakacaksınız. Suçlamalarınıza, aşağılamalarınıza, tehditlerinize, mahkemelerinize, mapusanelerinize, çektirdiğiniz acılara bir bakacaksınız.
Meydanda ölüme itilmiş bir çocuğun, Berkin’in annesini ahaliye yuhalatıp o anneyi bir de mahkum edip aynı Gezi’de Berkin’in yoldaşı olmuş Sırrı Süreyya’yı överken, “Allah bilir ya” ikiyüzlü olmayacaksınız!
Bakın mesela Sırrı Süreyya, o “âkil, yüce gönüllü, iyi, doğru ve güzele inançlı, barış ve kardeşlik için mücadeleden hiç vazgeçmeyen insan “Gezi’ye devlet şiddeti kurbanı” Berkin Elvan için ne demiş: “Berkin Elvan’ın katili siyasi iktidardır.” Kimdi ki iktidar?
Bakın mesela Hürriyet’te, siz o gazeteyi de ele geçirip çürütmeden önce, bundan tam 11 yıl önce Sırrı Süreyya ne yazmışı: “Siz sanırsınız ki ölenden hüküm kalkar! Ne gezer! Elinde bir somun ekmek, yüreğinde kuş gibi çırpınan aşkla evine koşarken vurup düşürdükleri çocuğun yalnız dirisini değil ölüsünü de düşman bellemişler. Hâlâ öfke kusuyorlar."
Devam edeyim, madem “dost”sunuz, madem “âkil, yüce gönüllü, iyi, doğru ve güzele inançlı, barış ve kardeşlik için mücadeleci” görüyorsunuz Sırrı Süreyya’yı, o devam etsin: “Biz acıya kesilirken, ‘Eminiz elbet!’ diye homurdanıyor muktedirler. Hem de utancın zerresi yok seslerinde. Gizli saklı konuşmuyorlar. Geldikleri yere kolay gelmemişler! Talan musluklarının başına geçinceye kadar neler çekmişler! Gençmiş, çocukmuş kıymeti yok gözlerinde; muhalifse eğer, suç kesin, hesabı da ölümlerden bir ölümdür.”
Bence bir daha okuyun: “Utancın zerresi yok… Talan musluklarının başı… Gençmiş, çocukmuş kıymeti yok gözlerinde… Muhalifse, suç kesin, hesabı ölümlerden bir ölüm!”
Sonra sanki bugünler, “19 Mart Çocukları” için, 22 yaşındaki Esila için de 11 yıl önceden söylemiş: “Oysa bu toprakların kanla yıkanmasına karşı da ‘hesab’ı yalnızca zulüm ve bankayla anımsayanlara karşı da tek şansı var; bir çocuk öfkesiyle diklenebilenler!”
“Yüce gönüllü, iyi, doğru ve güzele inançlı, barış ve kardeşlik için mücadeleci, âkil insan, o dost” tam da bugünün çocuklarını da kastetmiş işte: “Bu toprakların zulme karşı tek şansı, bir çocuk öfkesiyle diklenebilenler.”
Siz bu cümlenin “zulüm” kısmını benimsiyor, “çocuk öfkesiyle diklenebilen” çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek, LGBTi artı kimseyi, hatta sokaktaki hayvanların özgürlüğünü bile sevmiyor, nefret ediyor, kin de kusuyorsunuz. Ezadan ezaya, cezadan cezaya!
Sayın Kalın, ben ince ince sorayım: Sırrı Süreyya Önder, sizin ne güzel dediğiniz gibi, “âkil, yüce gönüllü, iyi, doğru ve güzele inançlı, barış ve kardeşlik için hiç vazgeçmeden mücadeleci” idiyse, siz, sizler ne oluyorsunuz?
“Telef”ten ana muhalefet liderine yumruğa, o partide seleften halefe yumruklara; onca eza çektirerek her yaştan insana; kibir, kin, nefret düzenine yaslanarak, onu besleyerek, azdırarak; huzurla, rahatlıkla, vicdanla, hakkaniyetle nasıl bir “yüce gönüllülük, âkillik, iyi, doğru ve güzellik, barış ve kardeşlik” muhakemeniz var acaba!
Bir tek şu soruyu sorabilseniz de kendinize, razıyım: “O yasaydı da biz ölmüş olsaydık, Sırrı Süreyya bunları bizim için söyleyebilir miydi?”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2025
6.05.2025
13.04.2025
5.04.2025
29.03.2025
11.03.2025
4.03.2025
26.02.2025
18.02.2025
4.02.2025