Verda ÖZER
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimiyle çarşamba günü İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesinden çıkan en kritik karar, kuşkusuz Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak tanınması.
Arap dünyasına rağmen
Liderlerin sonuç bildirgesini oylaması biter bitmez konuştuğum Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da bu kararın tarihi önemini vurguladı. Ve ekledi: “Filistin meselesi Arap Baharı başladığından beri sistematik bir şekilde unutturuldu. Bunu ABD ve İsrail özellikle istedi. Şimdi bu vesileyle konu tekrar dünya gündeminin merkezine oturdu.”
Evet, oturdu, hem de ve ama Arap dünyasının kendisine rağmen! Suudi Arabistan başta olmak üzere çoğu Körfez ülkesinin ve Mısır’ın bu zirveye katılımının bu kadar aheste ve düşük seviyede olması, Filistin davasından vazgeçtiklerini ortaya koydu. Zaten daha birkaç gün önce basına yansıyan bir haber, bunun işaretini vermişti. Buna göre Trump, Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez’le ve İsrail’le birlikte yeni bir “Filistin-İsrail çözüm planı” geliştirmişti. Tüm Kudüs İsrail’in, dışındaki Abu Dis şehri de Filistin’in başkenti sayılacaktı. Kulislerden öğrendiğime göre, bu haber doğru. Bu da Erdoğan’ın bu zirveyi “Araplara rağmen” gerçekleştirmiş olduğunu ortaya koyuyor.
Ya Batı Kudüs?
Dolayısıyla, Türkiye bugün Filistin davasında en öne çıkan ülke. Tam da bu yüzden bu sürecin çok dikkatli yönetilmesi gerekiyor. Ki hem sonuç bildirgesi, hem Erdoğan’ın zirve bitiminde yaptığı konuşma hem de üst düzey yetkililerle yaptığım görüşmeler, yapıcı bir tavrın ağır bastığını gösteriyor.
Her şeyden önce İİT bildirgesinde Doğu Kudüs’ün Filistin başkenti olarak tanınması, Batı Kudüs’ün de İsrail’in başkenti olarak tanınmasının kabulü anlamına gelebilir. Bu da 67 sınırlarında iki devletli bir çözümün kapısını aralıyor. Ki zaten bildirgede “iki devletli çözüm için çalışmalara çok güçlü şekilde devam edileceği” vurgulanıyor.
Hasar kontrolü
2.si; İsrail’le diplomatik ilişkileri kesmek ya da temsil seviyesini düşürmek gibi yaptırım kararları alınmamış olması da isabetli. Zira iki tarafla da ilişki kurulması, barış inşası için elzem. Kaynaklarıma göre, Ankara’nın kendi gündeminde de böyle bir adım yok. Zaten eğer İslam dünyasında başat bir rol oynamak istiyorsak, bunu İsrail’le ve Batı ile ilişkilerimizi koruyarak yapabiliriz. Sonuç bildirgesini okuyan Erdoğan’ı, sağında duran Filistin lideri Mahmud Abbas’tan ve solunda duran İİT’nin Suud Genel Sekreteri El Useymin’den en çok ayrıştıran ve çok daha güçlü kılan da bu.
ABD’nin bundan sonra barış sürecinde arabulucu olamayacağı ise zirvede defalarca vurgulandı. Zaten İsrail-Trump-Suud planını Filistinlilerin kabul etmesi de olanaksız.
Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde belirsizlik, kaos ve başıboşluğun hakim olacağı bölgemizde yapabileceğimiz en doğru şey, “hasar kontrolü”ne odaklanmak. Her ne kadar Filistin meselesinde taraf olsak da bu sert dönemeçte tüm taraflarla ilişkileri korumamız elzem. Zirvede Erdoğan’ın sık sık vurguladığı uluslararası hukukla ve Rusya, AB gibi çok aktörlü uluslararası toplumla birlikte hareket etmek de öyle.
Unutmayalım ki öngörülebilir gelecekte İslam coğrafyasının en çok buna ihtiyacı olacak.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019