Yalçın AKDOĞAN
Terör örgütü PKK yıllık toplantısını yapmış ve Şubat ayından itibaren daha kapsamlı direniş başlatacağını açıklamış. 7 gün süren toplantıdan çıkan sonuç, bir yönüyle örgütün içine düştüğü çaresizliği ve 2011'de yaşadığı hezimeti ortaya koyuyor. Yürütülen mücadelenin başarı kazanmaya yetmediği vurgulanan açıklamada örgütün yönetim kademelerindeki başarısızlık, gerilla düzeyindeki yetersizlik ve halk eylemlerindeki zayıflık bir özeleştiri olarak takdim edilmiş. "Ortaya çıkan bütün olanakları zengin taktiklerle değerlendirme yerine, bir çok yerde taktiğe girmeme ya da taktik çizginin dışına çıkma pratikleri yaşanmıştır" denilen açıklama başarısızlığın suçunu hem taktik hataları üreten elebaşlara hem de taktikleri yerine getiremeyen elemanlara yüklüyor.
2011'de devletin büyük bir uyum ve koordinasyonla daha etkili bir mücadele ortaya koyması, terör örgütünün hareket kabiliyetini kırmış ve bozgun yaşamasına sebep olmuştu. Örgütün bu tabloyu taktik hatalara veya kötü pratiğe bağlaması durumu yeterince anlamadıklarını da ortaya koyuyor. Örgüt elebaşlarındaki çapsızlık, gözü dönmüşlük ve kişisel hırslar nasıl içleracısı bir durumda olduklarını yansıtıyor.
Durumunu anlayamayan insanın her hamlesi daha büyük yanlışlara, daha büyük kayıplara sebep olur. PKK, 2011'de sadece taktik hatalar yapmamış, stratejik hata yapmış, Devrimci Halk Savaşı dedikleri toplu kıyamla netice alınabileceği yanılgısına kapılmıştır. Öcalan'ın yaşarken üzerine toprak atan ve devam eden süreçleri havaya uçuran bu hamle daha büyük bir darboğaz üretmiştir. Daha akılcı taktiklerle eski stratejiyi sürdürme kararının alınması debelendikçe batan adamın durumuna benzemektedir.
Açıklamada Öcalan'ın avukat görüşmeleriyle ilgili düzenleme de hedefe konuluyor, 'tecrit yasası, savaş yasasıdır' deniyor. Öcalan'ın kardeşiyle görüşmeyi reddetmesi ortada bir tecrit olmadığını gösteriyor. Yapılacak düzenleme ise görüşmeleri ortadan kaldırmıyor, örgüte talimat verme gibi hukuksuzluğa alet edilmesi halinde görüşmelere ara verilme cezası getiriyor.
Aslında Demirtaş'ın ağzındaki baklayı çıkararak 'biz tecridin kalkmasını değil Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz' şeklinde sözler sarfetmesi de derdin başka olduğunu ortaya koyuyor.
PKK'dan gelen değerlendirmeler bir ulus inşa etme çabası içinde olduklarını, Türkiye, İran, Suriye ve Irak'taki Kürtleri birleştiren bir örgütlenmeye gitmek istediklerini de gösteriyor. İran'daki hareketin derinleşmesi, Kuzey Irak'taki kazanılan statünün geliştirilmesi, Suriye ve Türkiye'de kendi projelerinin dayatılması gibi hedeflerle entegre bir siyasi yapı oluşturulmak istendiği vurgulanıyor. Bu yaklaşım, BDP'nin Türkiye içinde çözüm istedikleri söylemini çürüttüğü gibi, demokratik haklar için değil kendi tahakkümünde bir egemenlik alanı için mücadele ettiklerini de ortaya koymuş oluyor.
PKK'nın son kararlarındaki en çarpıcı noktalardan biri de hükümetin anayasa oyunu ile kendi projelerini boşa çıkarmaya çalıştığı iddiasıdır. Anayasa sürecini ve demokratik çözüm seçeneklerini bir kandırmaca olarak takdim eden bu anlayış BDP'nin siyasi alanını havaya uçurduğu gibi, anayasa konusundaki uzlaşma çabalarını da boşa çıkarmaya çalışıyor. Kendi ütopyasının silahsız hayata geçirilemeyeceği düşüncesiyle terörü tek yol olarak dayatıyor.
Bu yaklaşımın neticesi olarak Şubat'tan itibaren PKK'nın yeni hamleler yapmaya çalışacağı söylenebilir. Kapana sıkışan ve başı kopan vücut gibi nereye gideceğini bilmeden sağa sola saldıran terör örgütünün bu çırpınışları da boşa çıkacaktır.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019