Yaşar YAKIŞ
Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) üzerine tartışmalar sırasında, ABD Kongresi'nin her iki meclisi de F-35 savaş uçağının Türkiye'ye teslim edilmesini önlemek için paralel girişimlerde bulundu.
Senato Silahlı Hizmetler Komitesinde, Demokrat Senatör Jeanne Shaheen ve Cumhuriyetçi Senatör Thom Tillis, Savunma Bakanı'ndan Türkiye'yi F-35 programından çıkarmaya yönelik bir plan hazırlamasını isteyen bir yasa değişikliği önerdi.
Senatör Tillis, bu değişiklik önergesinin Türkiye’nin Amerikalı bir papazın tutuklaması ve Rus yapımı S-400 füze sistemi satın almasına yönelik bir tepki olduğunu söyledi.
Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen NDAA taslağı “Türk-Amerikan ilişkilerinin Türkiye tarafından kışkırtıcı eylemler nedeniyle gerildiğini, Türkiye’nin Rus yapımı S-400 füze sistemini satın almasının silah geliştirme programları üzerinde olumsuz etkisinin olabileceğini” belirten bir raporu da içeriyor.
Türkiye bu hamlenin mantığını anlayamıyor çünkü şirketleri, uçağın çeşitli parçalarının üretiminde yer alıyor ve kendi ürünlerini elde etmekten men edilecekler.
Bir uçağın teslim edilmesini bir papazın tutuklanmasına bağlayan bir mantık yok. Rus yapımı füze sistemi satın alımı ise egemen bir devletin kararıdır ve sorgulanmamalı.
Ortak yapım projesinde yer alan diğer ülkeler arasında Türkiye ve ABD dışında, İngiltere, İtalya, Norveç, Hollanda, Danimarka, Kanada ve Avustralya da bulunuyor.
Geçtiğimiz ay ABD çok taraflı İran nükleer anlaşmasından çekildi. Bu durum ABD'nin dünya meselelerine yönelik muhafaza ettiği bakış açısının imajını pekiştirdi.
Türkiye ve ABD iki NATO müttefiği ama Türkiye’nin kendine güven eksikliği ABD’deki akademik çevrelerde açıkça dile getirildi. Böylesi bir hamlenin ardından Türkiye ABD’ye güvenebilir mi? Bunlar Türkiye’de tartışılan soruların bir kısmı.
ABD yönetiminin icra kolu, böyle bir hareketin sonuçlarının farkındadır. Bir ortak yapım projesinde, diğer ortakların ticari çıkarları üzerindeki zararı göz ardı eden bir ortak olarak ABD’nin imajını yurtdışında lekeleyecek.
Bu hamlenin asıl amacının satışı yasaklamak mı yoksa Yürütme ve Yasama yetkisini iyi polis-kötü polis olarak kullanıp Türkiye’nin, Suriye’de ya da başka yerlerde ABD’nin politikasına uygun tavizlerde bulunmasını sağlamak mı olduğu net değil.

Suriye’deki veya başka yerlerdeki ABD politikasına uygun olarak Türkiye’den imtiyaz kazanmak için iyi bir polis ve kötü polis olarak hareket etmesini veya ifa etmesini sağlayıp sağlayamayacağı açık değil.
Bu da yetmezmiş gibi, İsrail’in bölgedeki gelişmiş F-35 yeteneklerine sahip olması gereken tek ülke olması gerektiğine ilişkin inisiyatifi desteklemek için Washington’ın neocon (yeni muhafazakar) korosuna İsrail de katıldı.
Türkiye’nin haklı olarak bu inisiyatiflere direnmesi bekleniyor ama bu kolay bir iş olmayacak. Senato’da ve Temsilciler Meclisi'nde iki paralel girişimin olması, Türkiye'nin bu görevini daha da zorlaştıracak.
Dahası, Senato'da sunulan değişiklikler hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat partilerin üyeleri tarafından desteklendi ve ezici çoğunluğu ile kabul edildi (66'ya karşı 351 ol). Bu, Türkiye'nin birden fazla savaşta dövüşeceği anlamına geliyor.
Türkiye sadece diğerlerini suçlayarak bu zorlukların üstesinden gelemez. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Türkiye’nin bunlara aynı şekilde karşılık vereceğini söyledi ama nasıl olacağını belirtmedi.
İlişkilerin yeniden rayına oturması gerekiyor, üstelik sadece ABD ile de değil, ayrıca İsrail ve diğer tüm ülkelerle de.
F-35 sorunu ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 4 Haziran’da Washington’da yapacakları görüşmenin gündemine de eklendi.
Bu görüşmeye ilişkin diğer bir önemli konuysa Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) Kürt savaşçılarının Suriye’nin kuzeyindeki Menbiç’ten çekilmesine ilişkin mesele.
ABD-Türkiye ilişkilerinde gerilimin tırmanması her iki tarafın çıkarlarına zarar veriyor, ancak Türkiye daha da savunmasızken ABD durumu yönetmenin yollarını bulabilir:
Uluslararası toplumda zaten tecrit edilmiş durumda.
Ortadoğu'da çeşitli krizlere karışmış.
Suriye'de iki tekneye aynı anda binmeye çalışıyor.
Ekonomisinin kırılganlığı artıyor.
Seçim sürecinin gittikçe ısınması Türkiye’nin sorunlarını daha da karmaşıklaştırıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020