Yaşar YAKIŞ
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) balkonundan yaptığı ilk konuşmada partinin seçmenlerin mesajını aldığını ve hatalarından gerekli dersleri çıkaracağını söyledi. Görüldüğü kadarıyla üç alan öne çıkyor. Ekonomi, terörle mücadele ve dış politika.
Hükümet yanlısı bir köşe yazarı, Nagehan Alçı, güvenilir kaynaklardan öğrendiğine göre, Erdoğan’ın Ermeni kökenli Türkiye vatandaşı olan ve Amerikan vatandaşlığı da bulunan Daron Acemoğlu’unu ekonomi bakanı olarak atayabileceğini yazdı.
Acemoğlu halen Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde öğretim üyesi olarak çalışıyor. Kendisinin yayınları arasında “Demokrasi ve Diktatörlüğün Ekonomik Kökenleri” (2006) ve “Uluslar neden Çöker” (2012) gibi iyi bilinen kitaplar var.
Benzer bir adım 2001 yılında da atılmış, dönemin başbakanı Bülent Ecevit Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş’i ekonomi bakanı olmak üzere davet etmişti. Derviş gelmiş ve onun reçetesi Türkiye ekonomisini düze çıkarmıştı. Çok sayıda yorumcu, AKP iktidarının ilk yıllardaki başarısını, Derviş’in reçetelerini uygulanmaya devam etmesine bağlıyor.
Acemoğlu’na daha önce de, 2011 yılında, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından Türkiye’nin Paristeki OECD nezdindeki daimi temsilcisi olması teklif edilmişti. Acemoğlu bu teklifi akademik kariyerine devam etmek istediğini söyleyerek kibarca reddetmişti. Bu seferki teklif hem daha çekici, hem de Türkiye için de, Acemoğlu için de daha zor.
Bu teklifi kabul etmesi durumunda Acemoğlu hem teorilerini uygulama fırsatı bulacak, hem de gerekli düzenlemeleri yaparak deneyimini zenginleştirebilecek. Bu onun itibarına zarar vermez. Türkiye açısından ise güçlük, ekonominin yönetimini, doğru olanın, Türkiye’nin yaptıklarının tam tersi olduğunu yazan birine teslim etmek.
Örneğin Acemoğlu, “Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri” kitabında demokratik toplumların yaratılmasının ve konsolide edilmesinin sivil toplumun gücüne, siyasal kurumların yapısına ve ekonominin yapısına bağlı olduğunu söylüyor.
Bunlar iktidardaki AKP’nin yapması gerekirken yapmamış olduklarının bir listesi adeta. Türkiye, Osmanlı döneminden beri, sivil toplum kuruluşlarını devletin altını oymak isteyen hareketler olarak görmüştür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Merkez Bankası veya diğer düzenleyici kurumların özerkliği konusunda, ekonomideki başarısızlıkların hesabını verecek yetkililerin, bu kurumları yöneten atanmış bürokratlar değil, seçmene hesap verecek seçilmiş politikacılar olması gerektiğine inanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu görüşlerini Londra’da Blooberg TV’ye verdiği bir mülakatta paylaştığında, Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünen yatırımcılar, Türkiye’ye yatırım yapma planlarını gözden geçirmelerinin gerekip gerekmediğini sorguladılar. Erdoğan kastının bu olmadığını anlatmak üzere Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i Londra’ya yollamak zorunda kaldı.
Alçı’nın aldığı duyumun, Erdoğan’ın kamuoyunun tepkisini ölçmek için uçurduğu bir test balonu olup olmadığı belli değil. O pragmatik bir liderdir ve eğer Türkiye’nin ekonomisini kurtaracak şeyin AKP’nin bugüne dek yapmakta olduğu şeyin tam tersini yapmak olduğuna ikna edilebilirse bir U dönüşü yapabilir ve destekçilerini de doğrusunun bu olduğuna ikna edebilir.
Acemoğlu’nun ekonomi yönetimine getirilmesinin başka alanlarda da etkisi olacaktır. Erdoğan 2014 yılında canlı yayınlanan bir mülakatta muhalefetin, etnik kökeninin Türk olmadığını söyleyerek, kendisine karşı bir karalama kampanyası yürüttüğünden yakınmıştı.
“Benim için Gürcü diyen oldu, afedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu.” Ekonominin başına, Ermeni olup olmadığına bakmaksızın, bir ekonomisti getirmek, AKP’nin seçmenlerin mesajını aldığını gösteren somut bir örnek olacaktır.
Bu söylenti Acemoğlu’nun teklifi reddetmesi veya başka nedenlerle doğru çıkmayacak olsa dahi, böyle bir fikrin medyaya sızdırılmış olması dahi, bir tebriği hak eder.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020