Abdurrahman Dilipak
Bu hafta AK Parti kongresi var değil mi? Ve sonra bayram.
Gidişata bakıyorum da, yerel seçimlerden sonra gazete tirajlarında korkarım dramatik bir çöküş yaşanacak.
Geçen hafta itibari ile artık 300.000 seviyesinde bir ulusal gazete kalmadı.
Manzara şu 200.000 seviyesinde dört gazetemiz var.
100.000 seviyesinde 9 gazete, 50.000 ile 100.000 arasında 5 gazete. Diğerleri 50.000’in altında.
Dünkü ilk 3 gazetenin tirajı, bugünkü bütün gazetelerin toplam tirajından fazla.
Geçenlerde Habertürk gazete basmaya ara vermişti. Yerel seçimlerden sonra bu süreç daha da hızlanacak.
Tabii gazeteler de yavaş yavaş ağırlık merkezini internete taşımaya başladılar. IP Tv, IP Rd, E-Dergi, E-Gazete, E-Kitap yani yeni Siber Media Gruplar oluşacak.
Ama bakıyorum da çoğunda bu ufuk yok. İnternet mediası hayali tıklamalarla öne geçmeye çalışıyor.
Yeni Media’nın adından örgütlenme yapısına, haber kaynaklarından okur profiline kadar her şey değişecek. Bu Media oluşmaya devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda daha birçok yenilik geliyor. Avatar Mediası, POI Media, Immersive Media, daha bir sürü Media çeşidi var.
Yeni media eski gazete, radyo ve Tv karması bir şey ve tabii okuru ile etkileşimli ve kişiye özel bir formatta. Buna bir de yapay zeka eklediniz mi, zaman içinde ileri ve geri gidebileceksiniz. Sadece “Gerçek” yetmeyecek, “sanal gerçeklik” “artırılmış gerçeklik” şeklinde kendini sunabilecek.
Bilgi guruları, bilgi aristokratları, bilgi işçileri derken, “bilgi toplumu” umut ötesi, bir korku toplumunun aracı olabilir.
E-Devlet, e-Belediye’yi geçin e-Demokrasi kapıda bekliyor. Zaten Humonoid’ler, Avatar’lar devreye girince insanımsı robotlar, robotumsu insanlarla farklı bir dünya geliyor.
Bilgiyi zaman, mekan, birey ve konu çerçevesinde birçok şeyle ilişkilendirerek ve detaylandırarak herkes haberi kendine göre takip edebilecek. Kişi sayısında Media demek bu. Ve tabii beraberinde toplumsal anlamda yaşanacak bir atomizasyon sürecini beraberinde getirecek bir durumdan söz ediyoruz.. Bilgi toplumu bu anlamda toplumsal bir rekabet, çalkantı ve çalışma anlamına da gelebilir. Muhtemel bir nötralizasyon agnostizmin tırmanışına vesile olabilir.
Bugün 2.500.000 civarında resmi bir tiraj var, ulusal basında. En düşüğü 2500, en yüksek tirajlı olanı 290 binlerde 38 gazete var. 14 tanesi 10.000’lerin altında. 4 gazete 10.000-50.000 arası. 9 tanesi de 50.000-100.000 arası. 4 tanesi ise 200.000’ler seviyesinde.
Bu gazetelerin iktidara yakın olanları 10 tane. Karşı olanları 12 tane. 2 spor, 2 magazin gazetesini çıkarsanız 12 tane de merkez media var.
Muhalefet kanadının tirajı düşük.
Geçen gün (6 Ağustos) Hürriyet’e baktım 30.014, Sözcü 13.022, Posta 19.648 tiraj kaybetmiş. Tabii bunlar haftalık ortalamaya bu şekilde yansımıyor, ama tirajların nasıl oynak olduğunu göstermesi açısından önemli. Bu dalgalanmalar spor gazetelerinde oluyor, ya da çok önemli bir olay olur, bu bütün gazete tirajlarına yansır. Mesela o gün Türkiye gazetesi 14.135 tiraj artırmış, Sabah da 5.790 artış yapmış.
Ama artık 300.000 tiraj yok.
Zaten bu tirajların da önemli bir kısmı promosyon ve naylon.
En büyük ilk dört gazetenin toplam tirajı iki yıl önceki aynı grupta tepedeki bir gazetenin tirajı kadar bile değil. O günden bugüne Zaman yok, Habertürk yok ve Hürriyet 287.653 tirajla 2. sırada.
Şu anda Basın İlan Kurumu bir sallasın, mevcut gazetelerin en az yarısı dökülür.
Bu durum böyle gidemez. Basın kendi içinde bir değişikliğe gitmezse, ani ve radikal çöküşler yaşanabilir.
Bakın, basında en büyük kayıp tirajında değil, itibarında. Gazeteler “sahibinin sesi”ne döndü ya da “parayı verenin çaldığı bir düdük’e dönüştü büyük ölçüde. “Troller”den söz ediliyor artık. Övgü ve sövgüden başka bir şey yok bazı gazetelerde. Burada bir yanlış yok mu?
Bu bir temenni değil, uyarı. Devlet de bu işe müzahir olması gerek. Ayakta kalacak olanlar da yapılarını ona göre yeniden düzenlemesi gerek. Bu konuda da devletin, Big data ve süper bilgisayar desteği vereceği Milli Bilgi Bankası/Merkezi ve ciddi bir siber güvenlik altyapısına ihtiyaç var. Yoksa sektör yabancıların eline geçer ve yerli projeler domino etkisi ile birbiri üzerine kapaklanır.
Bu altyapı aslında herkes için acil, elzem bir konu. Bunu kim, niçin engelliyor bilmiyorum. Bu konunun öneminin farkında olan bir sürü bilim adamı, politikacı ve bürokrat var ama durum ortada.
Aslında BYEGM’den Basın İlan’a bütün yapıyı yeniden elden geçirmek gerek. TRT, AA, hepsi. İnşallah yeni dönemde bu konunun üzerine gidilir.
Yarın altın karşılığı sanal para çıkaralım desek, gelip yine buraya takılacağız. Kendi arama motorumuzu, sosyal mediamızı nasıl örgütleyeceğiz bu altyapı yoksa. Blockchange teknolojisi ile global bir network oluşturmak istesek yine gelip buna takılırız. Küçük küçük işletmeler şeklindeki yapılar HW, SW ve bilgi kirliliğinden başka işe yaramıyor. Hiç biri güvenilir değil. Kendi aralarında haberleşemiyorlar.
Belki şu “Ulusal basın” dedikleri basın’ı yeniden tanımlamak gerek.
Bu konuda bir şûra mı düzenlenir. Bir araştırma mı yapılır. Ne çalışanlar, ne patronaj ve ne de media okurları yeni duruma hazır değil. “Kervan yolda düzülür” hesabı gidiyorlar.
Madem herkesi eleştiriyoruz, kendimizi de eleştirelim. Bu konuda hem kendi sorunumuzu çözelim, hem de diğer kardeşlerimize, bizi model alan ülkelere ve halklara bu anlamda örnek olalım, onların çabalarına destek verelim.
Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022