Abdurrahman Dilipak
Bugün, dün kaldığımız yerden devam edelim.
Bizi nasıl bir gelecek bekliyor? Benim dedem 1. Dünya Savaşı’nda askerdi. Babam 2. Dünya Savaşı’nda askerdi. Ben adı konulmadık bir dünya savaşı olan soğuk savaşta askerdim. Kim bilir, böyle giderse, belki benim çocuklarım yeni bir dünya savaşının şahidi olacaklar.
Biz tarihin yaşayan şahitleriyiz. Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz.
Evet, geleceğin yeniliklerini yazmaya devam ediyorum:
26- Yapay zekâdaki bir sonraki aşama. Heyecanımı mazur görün, lakin deep learning sayesinde gerçekten akıllı sistemlerin yapılabileceğine inanıyorum.
Son iki üç yıldır görüntü işleme başta olmak üzere uygulandığı alanda state-of-art başarımları elde ediyor arttırıyor. Görüntü işleme, yüz tanıma, doğal dil işleme ve daha niceleri. Günümüz itibari ile nelere kadir olduğunu görmek.
5 duyu ve fazlasına sahip robotlar üretilecek. Daha hızlı düşünebilen ve bilgi tarayabilen, her dili konuşan, herkesi tanıyan robotlardan söz ediyoruz. Yapay Zekâdan yapay duyu organına evrilen bir teknoloji söz konusu. Donna Haraway’in 1985’te makine ile organizmanın ortak bir zeminde buluşması ile melez bir üstün ırkın hayat bulacağından söz ediyordu.
Biyo-uyumluluk, klinik deneylerde bugün sentetik dokuların üretimi çalışmalarına kapı aralamıştır. Bugün Cyborg Nest firmasının North Sense adlı ürünü piercing tekniği ile vücuda yüklenince insanlar kuşlar ve balıklar gibi yönlerini otomatik olarak bulabiliyor.
İnsanları birer sibernetik organizmaya, siborg’a dönüştürecek teknolojiler artık giderek yaygınlaşıyor. Sonuçta dünya da değişiyor, dünya algısı da. İnsan tanımı değişince ırk, ulus ve vatan tanımı da değişecek.
27- Her yıl yaklaşık 1 milyondan fazla insan, trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Gelecekte bu sayı çok düşecek ama intihar ve salgın hastalıklardan çok daha fazla insan hayatını kaybedecek.
28- Artırılmış sanal gerçek, yaşadığınız gerçekten daha gerçek olacak. Siz özgür iradenizle karar verdiğinizi sanırken, kulağınızın duymadığı bir sesle size verilen emirlerini bir robot sadakati ile tekrarlayacaksınız. “Keler deliğinden gir deseler, gireceksiniz”. Yoksa o yırtık pantolonları anne-babanız size giydiremezdi. Vücudunuza o dövmeleri ya da kaşınıza, kulağınıza, dilinize o metalleri size kim taktırabilirdi ki. O kulağınızın içine tıkadığınız kulaklıklardan, sizin duymadığınız bir sesle size birilerinin başka şeyler fısıldamakta olduğunuzun farkında mısınız? Satan yani şu bizim şeytan dediğimiz mahlûk, kutsala savaş açtı. Seferberlik ilan etti. Kendine dünya nimetleri vadederek, yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vadederek asker topluyor.
29- İstihdam dışı nüfus “ıskarta” olarak görülecek. Bunlar kısırlaştırılacak, çok farklı doğum kontrol yöntemleri uygulanacak. Devlet, sivil toplum, üretim tüketim ilişkileri, tarım, sanayi, ekonomi yeniden şekillenecek. Medya, yasama, yargı, yönetim değişecek. Aile yeniden yapılacak. Farklı aile formları ortaya çıkacak. “Aile içi birey”, “partner” ilişkileri, cinsiyet tanımı ve cinsler arası dönüşüm konusu geleneksek ve dini yapıların üzerinde baskı kurma çabası yeni bir çatışma alanı oluşturacak.
30- Ailenin yerini birlikte yaşam alacak. Artık çekirdek aile de yok. Anne-baba da. Biyolojik anne, taşıyıcı anne, genetik baba, yasal babayı çocuğa anlatmak zor olacak. Veli 1, Veli 2.
31- Gıda, spor/yaşam tarzı ilaç, salgın hastalıklar, savaş, terör yolu ile nüfus kontrolüne gidilecek ve dünya nüfusunun ilk etapta % 50, daha sonra kalanın % 50’si, daha sonra % 50’si şeklinde 3 etapta 9’da 1’e çekilmeye çalışılacak. Kısırlık, intihar, ötenazi, doğumun sınırlandırılması ve istenmeyen, riskli bulunan bebeklerin ana rahminde izalesi gündeme gelebilir.
32- Emlak fiyatları değişecek. Çünkü işe giderken çalışabilirseniz, insanlar çok daha uygun fiyatlı mahallelerde yaşamak isteyecek ve kulelerini terk edeceklerdir.
33- Gelecekte ABD diye bir devlet olmayabilir. Yerini Avustralya alabilir. Ülkelerin rejim, sınır ve iktidar yapılarını yeniden düzenlemek istiyorlar. Her şeyi sanallaştırarak para, üretim ve pazarla dünyayı tekelden yönetmek istiyorlar. Ne Tanrıya ne de krala ihtiyaçları var. Yeryüzünün tek tanrısı ve kralları kendileri olacak. Mitolojik tanrılarının yeni versiyonları gibi olacaklar sanki.
34- Şehirler de daha temiz bir havaya sahip olacak. Elektrik inanılmaz ucuz ve temiz olacak. Ama tek gerçek bu değil. Mesela dünyamız insansızlaştırılmış bir dünya olacak, birilerinin senaryosuna göre. Şüphesiz ki onların bir planı varsa, Allah’ın da bir hükmü var. Galib gelecek olan Allah’ın hükmüdür. Şeytanın krallığının yeryüzündeki temsilcileri olan “Tanrı krallar”ın değil!
35- Geleceğin dünyasını her şeyi ile yeniden inşa etmek isteyen bu akıl, şeytani bir akıldır. Dine karşı açık bir savaş ilanıdır. Kafalarındaki senaryo, Kızılderililerin yok edilmesi, kara derililerin köleleştirilmesi, sarı ırkın sömürülmesi ve ardından sıcak ve bir soğuk savaşın toplamından daha vahşi bir savaştır. “İnsan”ın tanımını değiştirmektedir.
36- Güneş enerjisi üretimi daha da artacak, yeni temiz daha zengin enerji kaynakları bulunacak ve enerji paketlenebilecek ve fırlatılabilecek. Enerji kanalları üzerinden data transferi yanında su üzerinden data transferi ve suya data yükleme işi de gerçekleşecek.
37- Ulus devletin sonu. Uluslararası düzen radikal bir şekilde değişecek. Ülkelerin rejim, sınır ve iktidar yapıları değişecek. Uluslararası anlaşmalar yeniden düzenlenecek. Uluslararası örgütler de yeniden şekillenecek. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. BM, NATO, LIBOR, IMF, Dünya Bankası gibi yapılar yakın gelecekte ömrünü tamamlayacak.
38- Sağlıkta Tricorder X ve bioressonance cihazları bütün planları altüst edecek.. Telefonunuzla birlikte çalışan, retina taramanızı, kan grubunuzu ve nefes aldığınız tıbbi bir cihazlar yanında hastalığı tanımlayacak cihazlar geliştirilecek. Beyine komut vererek biyolojik onarım ya da organ yenilemesine paralel başka canlılarda, genetik uyum sorunu olmayan organ üretimi gerçek olacak. RF ve her canlıya Micro Chipler takarak Cyborglardan ibaret bir toplum “yaratma” peşindeler (!?)
39- İsrail insanlığın başına bela olacak. Vatikan için “tarihin sonu”. Yeni, adil bir uluslararası düzen inşa edilmezse, yeni çok sıkıcı bir savaş patlayabilir.
40- Mehdi Mesih, Deccal, Yecüc-Mecüc, Dabbetül Arz, Melheme-i Kübra ya da Armageddon, kıyamete doğru giderken hastalıklar böcek afetleri, şimşek, duman, deprem, savaşlar, terör farklı bir şekilde yeniden gündeme gelebilecek.
Tekrar ifade etmek gerekirse, “Olacak”, “yapacaklar” derken, bu onların planı, hesabı. Onların böyle bir planı varsa, Allah’ın da bir hükmü var ve galip olacak olan odur. Ben burada sadece birilerinin niyeti ve bizim şeytanın ve onun dostlarının ifsadına karşı zihnen hazır olmamız açısından bir uyarı görevi yapmak için bunları not ettim.
Şimdi “gelecekten gelen adamlar(!?)ın anlattıkları”nı bir kenara bırakalım. Yaşadığımız zamanın gerçeklerine bakalım. Bu arada yarına hoş geldiniz. Selam ve dua ile.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022