Abdurrahman Dilipak
XYZ kuşağına, bir gecede bütün Türkiye’yi sayıp, 2 ilçedeki oyları 19 gün gece gündüz çalışıp nasıl sayamadığınızı anlatamazsınız. Aslında bunu ne yaşlısına, ne gencine, ne kadınına, ne erkeğine, ne yerlisine, ne de yabancısına anlatabilirsiniz.
Bu rezaleti sağı solu, şehirlisi, köylüsü, Alevi’si Sünni’si, Türkü Kürdü, okumuşu okumamışı ile hep birlikte başardık. Hem de böyle bir zamanda. Ne kadar övünsek azdır. Hayır! Bu durum Türkiye’ye yakışmıyor. Kim kazanırsa kazansın, kaybeden Türkiye’dir. Kaybeden siyasettir. Kaybedilen zamana yazık. Herkesin hukuki gerekçeleri var, herkesin makul ve mantıklı argümanları var. Herkes kendince haklı. Bütün bunlar yukarıdaki tesbiti (siz iddiayı deyin) değiştirmiyor.
Eğri oturup doğru konuşalım. Bana seçmen kaydırması yapılmayan bir seçim söyleyebilir misiniz! Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bu işte başı çeker. Hepsi, muhtarlık seviyesinde, belediye seviyesinde her zaman bu işi yaptılar. Bugün geçmişe göre, nüfus kayıtlarının MERNİS’e kaydı ile en aza indi. Yoksa İstanbul’dan her seçim zamanı nerede ise her mahalleden günübirlik turlar düzenlenirdi ya hu!
Bakın seçmen nakli bugün, geriye dönük sorgulanabiliyor. Bunu kim yaptı. Kim nereden nereye kaydırıldı, bu işlemi yapan memur, muhtar, ya da adres gösterilen mekân, hepsi belli. Ve bu işler daha seçimden aylar önce, yılbaşında yapılmış. Bunların kimlikleri belli olduğuna göre, siyasi eğilimleri de belli. Hatta yılbaşında bunun farkına varılmış. Peki, niye düzeltmediniz. Sorumlularını yargının huzuruna çıkartmadınız.
Seçmen kütükleri ilan edildi. Bunlar laf olsun diye ilan edilmiyor herhalde. Parti teşkilatlarının tek tek bu listeleri incelemeleri gerekmiyor mu? Peki, niye görevinizi yapmadınız? Görevini yapmayan parti teşkilatı yöneticileri hakkında işlem yapacak mısınız? Bakın bunu AK Parti, CHP, MHP, herkes için söylüyorum.
Adil bir seçim istiyorsanız, benim adamım, senin adamın demeden adil şahitler olup, gereğini yapacaksınız. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demeyeceksiniz. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olacaksınız.
Bu seçimden, özellikle İstanbul ve Ankara’da, eğer bu milli irade gasıpları hakkında bir darbe girişimi gibi sonuçta yüzlerce görevden alma ve hakkında adli işlem yapılan sanık görmeyeceksek, ben bu tartışmalar ülkeye zaman kaybettirmek için yapıldı diyeceğim.
Hem bu tezgâhı kuranlar, hem de hak ve hukuk arayışı bahanesi ile ortalığı birbirine katanlar, aynı yanlışın işbirlikçileridir diyeceğim.
Ayıptır, yazıktır, günahtır, milletin zekâsı ile alay etmeyin. Bir de ne olur Allah rızası için “Bizim de bu hatamız, ihmalimiz, eksiğimiz oldu” deyin.
Sandık kurulunda sayımdaki hata, sandık sayım kaydındaki hata o kayıt tutulurken sizin adamız neredeydi, ne yapıyordu. Hadi atladı, cahillik etti. O imzalı tutanak size geldi. Niye o an incelemediniz. Baktınız yanlış var, hemen o gün o hata düzeltilir. Gitti, icmal listesinde, sandık sonuçları toplanırken, hata, kaydırma yapıldı. Sonuç aynı ama CHP’nin oyu Vatan Partisine, AK Parti’nin oyu CHP’ye, bağımsızın oyu AK Parti’ye yazılmış.
Taksir de olabilir. Taammüd de. Bunu yapan belli. Hatayı tespit de mümkün. Hadi buyurun, evet hak yerini bulsun da haksızlığı yapanları ortaya çıkartın ve hesap sorun. Bakın siz bir şey yaparken ve söylerken, sizin ne söylediğiniz kadar, muhataplarınızın ne anladıklarını da hesaba katmanız gerek. İnsanlar bu karmaşık hesaplar hakkında köy kahvehanesinde, ya da kendi aralarında neler konuşuyorlar biliyor musunuz?
Ya hu Karadenizli ve doğulu, siyasi partilerin arka bahçesi hükmündeki derneklerde oturan ve yıllardır bu işi yapan insanlar sizin bu tartışmalarınız hakkında ne düşünüyor, ne konuşuyor biliyor musunuz? Trajikomik bir durum var ortada. Bindiğiniz gemiyi batırıyorsunuz. Kazananı olmayacak bir kavgaya tutuştunuz. Geçmiş itibarı ile “Tencere dibin kara, seninki benden kara”. Kimse temiz değil bu anlamda. Bakın bu konuda CHP gibi örgütlü partiler daha profesyonelce hareket ederler. Onlarda devrimci bir akıl da var ya, cahil cesareti ile “ben yaptım oldu” havasındalar.
Sahi yılbaşında bu işin farkına varılmış. Nüfus müdürlüğünde bu işi yapan, belediyeden personellerle işbirliği içindeki bu kişiler hakkında adli soruşturma sürüyor. Bu iş sadece bu “günah keçisi” seçilen 3-5 kişinin üzerine yıkılarak geçiştirilemez. Bana kalırsa asıl sorun bundan sonrası ile ilgili.
Bakın oy kullanamayacaklara oy kullandırılması, ölülere oy kullandırılması, mükerrer oy, sandıkta hile her zaman mümkün. Bunların bir kısmını tespit de edemezsiniz. Bu işte hata payı vardır. Ama bir kısmını tespit etmek ve düzeltmek mümkün. Bunların sayısal ağırlığı sonucu değiştirmeyecekse konu bir şekilde YSK tarafından hükme bağlanabilir. Bakın her iki tarafın da bütün iddiaları gerçek olsa, ama bu sonucu, bu sürecin bu şekilde bir netice doğurmasını meşrulaştırmaz.
Bana kalırsa bu süreçte ne partiler, ne medya, ne sosyal medya, yargısal bir görev icra eden YSK’nın hukuki misyonuna saygı gösterdi. Siyasi bir ayıbın yanında, hukuki bir ayıp da söz konusu.
Merak ediyorum, seçim yenilenir ve sonuç değişmez ve hatta açık ara bir fark ortaya çıkarsa ne olacak. Bakın parti ayrımı yapmadan söylüyorum, seçmeni küstürdünüz. Ve en az 45 gün daha seçim kavgası. Hatta yeniden itirazlar söz konusu olursa bir 20 gün daha sayım tartışması. Bir yılın dörtte üçünü bir seçim için heba edeceksiniz. Böyle demokrasi, Milli İradenin tecellisinin işlemi, seçim olmaz. Varsayalım, YSK mazbatayı İmamoğlu’na verdi, ne yapacaksınız?. Bu konu hep böyle devam edecekse sonu nereye varacak. Ha! Zaten AK Parti Mecliste çoğunlukta. Yanlış yapmasına izin vermezsiniz. İçişleri Bakanı da sizden. Şehircilik Bakanı da. Maliye Bakanı da. Adamı boğun demiyorum. İstanbul’u boğarsınız. Ama yanlış yapmasını engellersiniz. Eğer hukuk dışına çıkmazsa ne ala, çıkarsa, hem siyasi irade hem de yargı denetimi söz konusu. Görevden alırsınız.
Benim ilk ve son sözüm şu: Adil şahitler olacaksınız.
Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, haklıdan yana, haksıza karşı çıkacaksınız.
Haksız babanız da olsa, haklı düşmanınız da olsa, bir topluluğa olan öfkeniz sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemeli.
Son bir söz daha, bakın bu durumdan sadece gençler değil, yaşlılar da rahatsız.
“Geciken adalet, adalet değildir”. “Biz ıslah edicileriz” diye ortaya çıkıp bozgunculuk yapanların varacağı yer “ila cehennemüzzümera”dır.
SON DAKİKA: CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Ekrem İmamoğlu’nun İl Seçim Kurulundan mazbatasını aldığını bildirdi. Bu noktada devri işlem yapılacak ve İmamoğlu göreve başlayacak. Ancak itirazlar konusunda yeni bir karar, tezkerenin iptaline hatta seçimin yenilenmesine yol açabilir. Ancak gelinen nokta, belli bir sürecin sonuna gelindiğini gösteriyor. Bu konuyu önümüzdeki günlerde gelişmelere göre yeniden değerlendireceğiz.
Selam ve dua ile..
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022