Abdurrahman Dilipak
Ve İmamoğlu mazbatasını aldı. Böylece seçimlerle ilgili artık sandık sayılmayacak. Ama ben bu sürecin gerçekten tamamlandığını zannetmiyorum. YSK’da karar bekleyen başvurular var. Henüz YSK son sözü söylemedi. YSK eğer seçimlerin yenilenmesine karar verecek olursa süreç yeniden başlayacak. Gerilim devam edecek. Onun da şu günlerde sonuçlanmasını bekliyorum. Bazı AK Partililer bu kararı şöyle okuma eğiliminde “Mazbatanın verilmesine, seçimlerin yenilenmesine”..
İlk açıklanan sonuçlara göre kazanan İmamoğlu idi. Buna itiraz edildi ve sonunda il seçim kurulu kararını verdi ve İmamoğlu mazbatasını aldı. Ardından İBB’de devir teslim töreni yapıldı. Bakalım bundan sonra o sandık usulsüzlükleri ile ilgililer hakkında nasıl bir işlem yapılacak. Bu rezaletin sorumlularının ortaya çıkartılıp cezalandırılması gerek ki, bundan sonra bir başkası böyle bir şeye teşebbüs etmesin.
Bazı CHP’liler şimdi “Devri Sabık” beklentisi içinde.. İmamoğlu da bu yönde mesajlar verdi.
Bana kalırsa bu işe daha Ocak başından itibaren ecinniler karışmış. Yani bu işin bu hale getirilmesinde büyük bir ihtimalle içimizdeki bir takım kriptolar aktif görev yapmışlardır. Bazıları AK Partici, bazıları CHP’ci gibi gözükmüşlerdir. Birileri günah keçisi olarak deşifre edilmiş, bazıları gizlenmiştir. Bu işin gerçeğinin ortaya çıkartılması en az seçimi kimin kazandığı kadar önemli. Bu kararın verildiği gün ilginçtir AK Parti’nin serveri hacklendi ve internette yayınlandı. Aynı gün AK Partisi seçimlere ilişkin 2 saat süre ile usulsüzlükleri sıralayan bir açıklama yaptı. MHP olağanüstü itirazda bulundu. Bakın aynı gün Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, 31 Mart seçimlerinde belediye başkanı seçilen ancak daha önce KHK ile kamudaki görevlerinden atılmış olmaları dolayısıyla mazbata verilmeyen belediye başkanlarının durumuna ilişkin YSK Başkanı Sadi Güven’e bir mektup yazarak hukukun üstünlüğü ilkesinin demokrasinin en temel şartlarından olduğuna atıf yaparak seçilen adaylara mazbatalarının verilmesi çağrısı yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İBB seçiminin “usulsüzlük” gerekçesiyle yenilenmesi gerektiğini söyleyen AKP’li yetkililere tepki gösterdi. Geçmiş seçimlerden örnekler veren Erkek, “AK Parti’nin açıklamaları böyle devam ederse Erdoğan’ın mazbatası da iptal edilebilir” dedi.
Kimilerine göre AK Parti bundan sonra ne yaparsa yapsın artık dikiş tutturamaz. O zaman birileri de yeni bir siyasi oluşum için düğmeye basacaktır. Yani AK Parti içinde bir çözülme için birileri yolsuzluk dosyalarını masaya yatıracaktır. Yeni bir siyasi oluşum için AK Parti’den gidecek isimler, yeni partinin adı ve kurucularının telefonla arandığı gibi haberler ortalıkta dolaşmaya başladı. Birileri sanki “yar bana bir eğlence” der gibi, adeta yangına körükle gidiyor. Bu işin bu kadar uzamasının asıl sebebi bu.
Türkiye’deki belirsizlik süreci içeriden-dışarıdan birilerini umutlandırdı. Mesela, ne alakası var diyeceksiniz ama ABD basını, Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 hava savunma sistemleriyle ilgili tehditler savurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘çok ileri gittiğini’ ileri süren Amerikan medyası “Türkiye’nin bu son hamlesi yanıtsız kalmamalıdır. Cüretkâr bir biçimde Rus hava savunma sistemi alan Erdoğan çok ileri gitti” dedi. Bloomberg ise şunları yazdı:“NATO, yalnızca bir üyesinin güvenliği yerine birliğin ortak güvenliğinin daha önemli olduğunu anlamalıdır. Türkiye F-35 programından çıkarılmalı ve onun üreteceği parçalar diğer proje ortakları tarafından üstlenilmelidir. Donald Trump yönetimi, geçen yıl Rus savaş uçağı ve füze sistemleri alan Çin’e uyguladığı yaptırımların aynılarını Türkiye’ye de uygulamalıdır.” Bloomberg’e göre “Gerekirse ABD İncirlik’ten çekilmeli ve alternatif olarak Ürdün’deki Muvaffak Salti Hava Üssü’nü kullanmalıdır.”
Bu süreç iyi yönetilmedi. Erdoğan sessiz kalmaya çalıştı. Ama artık bu saatten sonra konuşmalı ve sürece müdahale etmeli. Öfkeye gerek yok. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Halkın nabzını iyi tutmak gerek. Bana kalırsa bu süreçte de AK Parti sözcüleri çok konuştular ama “kendilerini halka iyi anlatamadılar”. Sorun şu: Çok şey söylüyorsunuz ama insanların aklında oluşan sorulara cevap vermiyorsunuz. Yani, eski deyimle suali mukadderlere cevap vermezseniz, ağzınızla kuş tutsanız fayda vermez. Eliniz ayağınız boş kalmaz ama tuttuğunuz bir iş de olmaz.
Bir de şu herkese ağzının payını veren, tehdit eden, hakaret eden trollerinizi bir susturun. Bunların sözleri kulağınıza hoş gelse, yüreğinizi soğutsa da bir faydası yok. Bu keskin sirke politikaları küpüne zarar verir. AK Partililer için kabul edilmesi çok zor ve ağır bir sonuç bu. Sonuçta kazanan sadece CHP değil, HDP ve İyi Parti.
Ama artık bunun acısı ile öfkeli tepkiler vermek yerine, hukuk mücadelesi devam ederken, AK Parti biz nerede yanlış yaptık sorusunu sormalı. Parti, genel merkez, teşkilatlarına bakmalı. Grubuna bakmalı, bürokratına bakmalı, çevresindeki iş adamlarına bakmalı, bakanlarına bakmalı.
Bir gözlem: AK Parti konuşarak kaybetti, CHP daha az konuşarak kazandı. Öfke dozu yükselince “etraftaki insanlar dağıldı gitti.” Eğer AK Parti öfkesine yenik düşmezse, bundan sonra CHP’de deprem yaşanacak. Ama AK Partililerin öfkesi CHP’nin zamkı olabilir. Bir tesbit daha, Refah döneminde insanlar oy kullanmak için uçaklarla akın akın İstanbul’a gelirlerdi. Bu seçimde ne havaalanlarında ne de otogarlarda öyle büyük bir hareketlilik yaşanmadı. Bunun bir anlamı yok mu? AK Parti, kendine yakın vakıflara ait öğrenci yurtlarında kalanların oy kullandığı sandıklardaki oylara baksın bakalım, ne görecek. Herkes bu seçimden milletin verdiği dersi almak istiyorsa, bu sonuçlardan karşı tarafı suçlu/sorumlu göstermekten biraz soluklanıp, keşke biraz da “Biz nerede yanlış yaptık” deseler ne iyi ederler.
Bakın, İmamoğlu bir ilçenin belediye başkanı idi. Dün İBB seçimini kazanan bir belediye başkanı idi. Bugün yaşanan süreçten sonra mazbatasını alırken zafer kazanır gibi aldı. Yarın seçim yenilenir ve yine kazanırsa CHP’de liderliğe giden yol açılır. Mazbatası iptal edilir ve tekrar seçilemezse, dün yaşanan sayım tartışması tekrar yaşanır ve İmamoğlu “mağdur” olarak görülür ve yine öne çıkar. İmamoğlu seçim kazanan biri olarak, orada oturursa CHP’de yıldızı parlar. Kılıçdaroğlu’na rakip olur ve partisi yönetimin başını ağrıtır. Sonra bir açığını yakalarsanız görevden alırsınız, kimse de size ses çıkartmaz, partisi de sahip çık(a)maz. Ama onu görevden alırsanız, partisi ona sahip çıkar, saldırırlar, İmamoğlu AK Parti’nin başına bela olur ve bir takım yolsuzluk dosyaları açılır ki, ortalık çamur deryasına döner. İmamoğlu’nun ilk mesajlarının satır aralarında aba altından sopa gösterimi vardı sanki. “Deme derim ha” der gibi idi. Yani, bir “günah dengesi”nden söz eder gibi idi. İmamoğlu geçmiş dönemdeki işleri hakkında kendisinden hesap sorulmasın diye, İBB dosyalarından işine yarayacak bir şeyler bulmaya çalışacaktır. Bu iş adamlarına da güvenmeyin. Onlar için “gelen ağam, giden paşam.” Mühür kimdeyse onların aşkı onadır. Onların satmayacakları kimse yoktur.
Selam ve dua ile..
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022